- Toplum olarak birbirimize karşı hoşgörü sınırlarımız ne kadardır. Birbirimizin yaşam tarzına müdahale hakkına sahip miyiz, birey devletin veya şu yada bu sistemin malı mıdır? Devlet bizim özgür ve güven içinde yaşamamız için başımıza getirdiğimiz yönetenler sınıfımıdır, yoksa biat etmemiz gereken kutsal bir kurum mudur. Dünyanın bu denli ekonomisi kültürü ve alışkanlıklarıyla iç içe girdiği ortak beğeni ve yaşam tarzlarının oluştuğu bir dünyada kendimizi nereye koyuyoruz. Toplum bireylerden oluşur, sağlıklı ve objektif düşünen , özgür fertler olmadan sağlıklı toplum oluşmaz.
Toplumumuz hızlı kapitalistleşmenin yarattığı tüm çarpıklığa, fırsatçılığa rağmen dayanışma ruhunu hala koruyan, başkalarının acılarına ağlayıp üzülebilen yapısını hala koruyor, Önem vermediği bireysel özgürlük alanlarının farkına vardığında ve yurttaşlık haklarını koruyabildiğinde kendi özgürlüğüyle birlikte toplumsal özgürlüklerin de yolunu açacaktır.13 Kasım 2013 Çarşamba3373 - Ticaret ve ekonominin bu denli yoğunlaşması 1 milyarı bulmayan ihracattan 200 milyarlara gelen ihracat ülkesinde yapı, inşaat, otomotiv, tekstil, gıda, mobilya sanayi, yerli ve yabancı girişimcilerle önemli yatırımlar gerçekleştirdiler. Oluşan bu büyük üretim yoğunlaşmasında, ortaya çıkan ülke ihtiyaçları üzerindeki stokların satışı iyi bir marketingi-pazarlamayı da zorunlu kıldı. Bu amaçla ortaya çıkan marketing-pazarlama reklam ve PR şirketleri ürün ve hizmetin pazarda tutulmasının, hedef tüketiciye ulaşmasının, satışa dönüşmesinin en etkili kanalları oldu.13 Kasım 2013 Çarşamba3502
- Ne güzel deyişlerimiz, anlamlı atasözlerimiz var. Yılların ve karmaşık geçen binlerce yılın imbiğinden geçmiş, kimin söylediğinin de pek önemi kalmamış didaktik (öğretici ve eğitici) sözlerdir bunlar. Lise yıllarımızda edebiyat dersinde hocalarımız bu tarz atasözleri vererek kompozisyon hazırlamamızı isterlerdi.10 Temmuz 2013 Çarşamba3424