İzafiyet ve yaşadığımız toplumsal zafiyet !...
İzafiyet ve yaşadığımız toplumsal zafiyet !...
Hayatta her şeyin izafi olması gerçeğinin insanoğlununkaçta kaçı farkındadır acaba, Bu gün sahip olduğumuz güç ve imkanlar, kaynaklar tükenmez şeyler midir. Yedi milyarıaşkın insan nüfusunun büyük kısmının çalışan , kalanının ise mutlu azınlıkolduğunu düşünürsek Bu azınlığın ruhi haletinin analızını nasıl yapabiliriz.Yada çoğunluğun yoksunluk empatisini!...
Varlık hayal edilebilir çünkü yoksulun belki de her günkü düşüdür bu, kurtulmak istediği yoksulluk batağı , sahip olabileceği eşyalar, ev , araba, daha ötesi ise bir yazlık, yaşlılığını rahat geçirebileceğiiyi bir maaşı olsun ister. Ortalamazenginlik düşü bu kadardır, ötesi ürkütür onu.
Türkiye’nin önemli besteci ve söz yazarlarından BoraAyanoğlu’nun fabrika kızı şiirindeki gibi:
‘Fabrikada tütün sarar
Sanki kendi içer gibi
Oturmuş da hayal kurar
Bütün insanlar gibi’
’ Tüm çabalar bu yaşama ulaşmak içindeğimlidir Oysa yoksulluk varsılken unutulur, dahası varsılbu perişan hikayeyi düşünmek bile istemez, içi kararır, keyfi kaçar, gözününönünden geçen senaryoda boğazı düğümlenir, Allah göstermesin der. Sanki yoksulluk Allah yazgısıymış gibi!... Allah sevdiği kullarına neden böyle bir yazgıversin ki, toplumsal adaletsizliğe uydurulmuş talih, kadercilik insanlarınbelleğine yapıştırılıyor hemen . Oysayanımız yöremiz bu hikayelerle dolu işe giderken yol kenarına diziligecekondular, sağa sola dizili parasızlıktan sıvaları yapılamayan kırmızıkiremitli evlerde bu öyküler yaşanıyor. Sabahın altısında Yol kenarlarında durakları dolduran kalabalıklar, otobüslerde hınca hınç yol alanlar bunlardır. Bizonların yanlarından arabamızla hızla geçer, toplu taşıma denilen bu insankatarlarını seyrederiz.. Her sabah ve iş dönüş saatlerinde camlara yapışmış o insan yüzleri bu ülkeninve bizlerin yirmi otuz yıl önceki ortak hikayemiz değimlidir. ‘’ Allahgöstermesin !...’’ dediğimiz bu manzarada Allahın yüzüne güldüğü kullardan olmak şansına nail olanlar, iyilik vevijdanlı insan olma disturunu koruyabildikleri kadar bunlara layıktır.
Yaşamda sınırsız bir şey olmadığıgibi bu göreli ilişkiler içinde, helede Türkiye gibi kaygan ekonomik ve siyasaldüzlemlerde, Hak hukuk gözetmek her şeyden önemlidir. Yapılan iyi şeylerunutulmaz ve iyilik yanınıza kalır, onun huzur ve vijdani rahatlığı her zamanyanınızda asılı durur. Zemin elinizdeolmadan kayıverdiğinde sizin de bir hikayeniz olmuş olur. Bu yüzden de siz yaşamayıbecerebilseniz de sizinle birlikte bu yaşama alışanlar ve dününüzü bilmeyenleriçinhayat hiç de kolay olmayacaktır .Etrafımız bu hikayelerle dolu değimli.
Einstain bu kuramı sadece astrofizik için geçerli değildir. hayatımızınkendisi de o izafiyet kuramı içinde deviniyor, Emek harcanarak kazanılan değerler kutsaldır. Ancak kazanıldıktan sonrageçmişi unutmadan yaşama erdemini gösterebilirsek anlamlıdır, Çünkü güç geçici bir şeydir, kime göre güçlüsün, kendini düşünüyorsansenden çok güçlü olanları aklına getir, yarattığın değerlerle onlarınkinikıyasla kendini asla alttakinin gücüyle kıyaslama, ülkeni, geri bıraktırılmışve totaliter rejimlerle yönetilen ülkelerle değil, uygar ülkelerle kıyasla. Onun imkanlarını güçlüdevletlerle karşılaştır, Dünya ekonomisindeki yerini, demokrasini, insanhakları sicilini, Türkiye’deki kadın cinayetlerinin dünya sıralamasındakiyerini, sokak çocuklarının sayısını, trafik çinayetlerinin dünya ortalamasını,hapishanelerde yatan insan sayısını, cezaevlerindeki gazeteci sayısı ve dahası.
Toplum olarak birbirimize karşıhoşgörü sınırlarımız ne kadardır. Birbirimizin yaşam tarzına müdahale hakkınasahip miyiz, birey devletin veya şu yada bu sistemin malı mıdır Devlet bizim özgür ve güven içinde yaşamamıziçin başımıza getirdiğimiz yönetenler sınıfımıdır, yoksa biat etmemiz gereken kutsal bir kurummudur. Dünyanın bu denli ekonomisi kültürü ve alışkanlıklarıyla iç içe girdiğiortak beğeni ve yaşam tarzlarının oluştuğu bir dünyada kendimizi nereyekoyuyoruz. Toplum bireylerden oluşur,sağlıklı ve objektif düşünen , özgür fertler olmadan sağlıklı toplum oluşmaz.
Toplumumuz hızlı kapitalistleşmeninyarattığı tüm çarpıklığa, fırsatçılığa rağmen dayanışma ruhunu hala koruyan,başkalarının acılarına ağlayıp üzülebilen yapısını hala koruyor, Önem vermediğibireysel özgürlük alanlarının farkına vardığında ve yurttaşlık haklarınıkoruyabildiğinde kendi özgürlüğüyle birlikte toplumsal özgürlüklerin de yolunuaçacaktır.
Bu ay sektör analizi yok içimdenbunları sizinle paylaşmak istedim hepsi bu.
Saygılarımla
Nesip Uzun