YENİ DÜNYA DÜZENİNDE DENGELER ESKİSİNDEN ÇOK FARKLI : ÇİN, Afrikayı İçten mi Fethediyor
01-04-2014
Afrika?ya giden sömürgeci devletlerin acı tecrübelerinden ders çıkartan Çin, Afrika?da, geçici olduğunu düşündüğü hükümetlere veya liderlere değil, kalıcı olduğunu düşündüğü halka yatırım yaparak, kara kıtada varlığını sürdüreceği bir stratejiyle hareket ediyor.
ÇİN, AFRİKA EKONOMİSİNİ İÇTEN FETHEDİYORAfrikaya giden sömürgeci devletlerin acı tecrübelerinden yararlanan Çin, Afrikada, geçici olduğunu düşündüğü hükümetlere veya liderlere değil, kalıcı olduğunu düşündüğü halka yatırım yaparak, kara kıtada varlığını sürdüreceği bir stratejiyle hareket ediyor.Çin Dışişleri Bakanı Vang Yinin geçtigimiz günlerde Etiyopya, Cibuti, Gana ve Senegali kapsayan Afrika ziyareti; Çinin Afrika çıkarmalarının hedefi nedir ve bunu hangi stratejiyle yapıyor, Afrika-Çin ortaklığın yıldızı 2014 yılında parlayacak mı gibi soruları gündeme getirdi.Söz konusu 4 ülke de sömürgeci büyük devletlerin altında. Fransanın Afrikadaki en büyük askeri üssünün bulunduğu Cibuti Fransa ve ABDnin, Gana İngilterenin,Senegal Fransanın, Etiyopya da ABDnin nüfuzu altındabulunuyor.HEDEF EKONOMİK NEDENLERLE SINIRLI DEĞİLBu ortamda Çinin Afrika ziyareti yalnızca ekonomik nedenlerle değildi. Afrikanın doğusunda Aden Körfezi ve Kızıldeniz ile Aden Körfezini birbirine bağlayan Baül Mendeb boğazında faaliyet gösteren ve Çin yük gemilerini tehdit eden korsanlarla mücadele etmek amacıyla Çin heyetinin Afrika ziyareti gündeminde güvenlik konusu da yer alıyor.Ayrıca Çin gemilerinin yakıt ikmali yapmak amacıyla bir istasyona ihtiyaç duyması, Çinin Afrikanın doğusuna açılan kapıları olan Cibuti ve Kenyaya önem kazandırıyor.Çin, şimdilerde Sudanın Port Sudan kentinde yer alan Sudan Limanı yerine, Kenya aracılığıyla Güney Sudandan petrol ihraç etmek için bir liman inşa ederek, Cibutide askeri üs bulunduran Fransa ve ABD ile rekabete girdi.Bir kara ülkesi olmasına rağmen Etiyopya, Afrika kıtasında ağırlığı olan bir ülke.Afrika Birliğinin merkezi olan ve Hükümetlerarası Kalkınma Otoritesinde (IGAD) etkin üye konumundaki Etiyopya, Çin ile kalkınma projelerinin desteklenmesi için 16.7 milyar dolarlık anlaşma imzaladı. Çin yardımının 1.5 milyar dolarının Etiyopyadaki havaalanlarının genişletilmesi için kullanılması öngörülüyor.Gananın önemi ise petrol ihraç eden bir ülke olmasının yanı sıra Afrika kıtasındaki en büyük ikinci altın üreticisi olmasından kaynaklanıyor. Gana bu özelliği nedeniyle yabancı yatırımcıların ilgisini çekiyor.Çinli şirketler de aralarında bulunmak üzere bazı yabancı şirketler resmi olmayan yollarla bu ülkede petrol ve altın arama çalışmaları yürütmelerine karşılık, Çin Dışişleri Bakanı son ziyaretinde bu yapılarla mücadele edilmesine yardımcı olacağını, çevre duyarlılığı olan büyük şirketlerin ise destekleneceğini açıklamıştı.Bunun yanı sıra Çin, Ganadaki yatırım pastasından en büyük payı alan ülke olma özelliğini taşıyor. İki ülkenin karşılıklı ticaret hacminde artış yaşanıyor. Çinin Ganaya yaptığı ihracat hacmi 4.79 milyar dolarken bu ülkeden yaptığı ithalat, yaşanan yükselişe rağmen 6.64 milyon dolarda kalıyor.Çin, yaptığı havaalanı, çocuk hastanesi ve güreş sporunun icra edilebilmesi için yaptırdığı tesis ile Frankofona üye ülkeler arasında yer alan Senegalin birinci ticari ortağı olmayı başardı.ÇİNİN DİĞER BÜYÜK DEVLETLERDEN FARKIBütün bu olanlardan Çinin yaklaşık 50 yıldır Afrika kıtasına yumuşak bir geçiş yapmaya çalıştığı ve kendisiyle rekabet halindeki büyük devletlerin ayağını yavaş yavaş kaydırdığını görüyoruz. Çin bu stratejisini, içişlerine karışmayarak liderleri, liderlerin cebine gidecek maddi yardımlardansa, elle tutulur yardımlar yaparak, halkı razı ederek yürütüyor. Belki de bu strateji Çinin rekabet ettiği ülkelerden farklı ve üstün olmasını sağlıyor.Çinin kara kıtaya olan ilgisi yalnızca son yılların ürünü değil. Özellikle 1956 yılındaki Bandung Konferansı ile başlayan ilginin başlangıçtaki siyasi sebebi, Tayvana karşı Afrika devletlerinin desteğini almayı istemesiydi.Bunun yanı sıra, Çinin petrol, maden ve diğer ham madde ihtiyacını karşılamak istemesi de Afrikaya yönelmesinin ekonomik sebepleri arasında yer alıyor. Nitekim petrol üreticisi olan Çin 1993 yılından itibaren petrol ithal eden ülke konumuna düştü. 2004 yılında ise ABDden sonra petrol tüketimi en yüksek olan ikinci ülke oldu.Aynı zamanda 1 milyarlık nüfusa ulaşan Afrika pazarı, Çine bölgeyi cazip hale getiren sebepler arasında. ABD ve Fransadan sonra Afrikadaki üçüncü ticari ortak konumundaki Çin 2009 yılından itibaren en büyük ticari partner konumunayükseldi.Çin, kendisinden önce kara kıtaya giren sömürgeci devletlerin acı tecrübelerinden istifade ederek, kendisi için belirlediği bir takım ilkeler doğrultusunda ilerlemesi, yalnızca elitler tarafından değil, halk tarafından da kabul görmesini sağladı. Siyasi gelişmelere göre şartlı yardım fikrini reddeden Çin, bu ülkelerin içişlerine karışmadı. Ayrıca Çin, ABDnin ifadesiyle insan hakları konusunda temiz sicile sahip olmayan ülkelerle işbirliği yapma konusunda da bir sakınca görmedi.SONUÇTA GELİNEN NOKTA, YİNE TEK TARAFLI ÇIKAR SAĞLANMASINDAN BAŞKA BİRŞEY DEĞİLBölgede kendini gelişmekte olan ve ortak çıkarları gerçekleştirmek isteyen bir ülke şeklinde takdim eden Çin, buna rağmen diğer sömürgeci ülkeler gibi yalnızca tek taraflı çıkar sağladı.Çin Devlet Konseyi Basın Ofisi tarafından 2013 yılında yayımlanan beyaz kitap denilen raporda Çinin 2012 yılı sonuna kadar 32 Afrika ülkesi ile ikili anlaşma imzaladığı, 45 ülke ile ortak ekonomi komisyonları kurduğu belirtildi. 2 binin üzerinde Çinli şirketin ise bölgedeki 50 ülkede faaliyet yürüttüğükaydedildi.2012 yılında Çinin Afrika ile yaptığı ticaret hacmi yüzde 19,3 yükselerek 198,49 milyar doları buldu. Bu rakamın 2014 yılı başında 300 milyar dolar olması bekleniyor.Bunun yanı sıra Çin 2010 ve 2012 yılları arasında Afrika ülkelerinde insan kaynaklarının geliştirilmesi için büyük miktarda yardım yaptı. Bu yardım kapsamında 54 Afrika ülkesi ve bölgesinde eğitimler düzenlendi.Afrikada son 50 yılda sağlık alanında da yardımlarını sürdüren Çin, dünya genelinde kendisine ait olan 113 tıp merkezinde -ki bunların 42si Afrika kıtasında bulunuyor- 250 milyon kıta sakininin tedavisine yardımcı oldu.Çin 2000 yılından itibaren 2 yılda bir bakanlar seviyesinde, 3 yılda bir ise devlet başkanları seviyesinde düzenlenen çok sayıda siyasetçi ve iş adamının katıldığı Çin-Afrika İşbirliği Forumuna önem verdi. Çin ayrıca 1991 yılından itibaren her yıl Afrikaya ziyaret gerçekleştirdi.