Yeni Dünya Düzeni ve Türkiyenin Geleceğinin Konusulduğu Uludağ Ekonomi Zirvesi, Türkiyenin AB için, İranın da Türkiye İçin Önemini Mercek Altına Aldı

Mobilya Dekorasyon Dergisi - Mobilya Dekorasyon - Dergi - Yayın - İletişim - Dergi - furniture - wood - design - dizayn - aksesuar - kenarbandı - edgeband - makine -woodworking - woodworkingmachinery - fair - mobilya fuarları - woodworking machinery - ahsap makineleri- glue-yapıştırıcı tutkal-

Yeni Dünya Düzeni ve Türkiyenin Geleceğinin Konusulduğu Uludağ Ekonomi Zirvesi, Türkiyenin AB için, İranın da Türkiye İçin Önemini Mercek Altına Aldı

28-03-2016
Yeni Dünya Düzeni ve Türkiyenin Geleceğinin Konusulduğu Uludağ Ekonomi Zirvesi, Türkiyenin AB için, İranın da Türkiye İçin Önemini Mercek Altına Aldı
Hafta sonu gerçeklestirilen ve Türkiyenin Davosu olarak nitelendirilen Uludağ Ekonomi Zirvesinin akılda kalan oturumlarından biri de eski İsveç Başbakanı Fredrik Reinfeldtin de katıldığı Yeni Dünya Düzeni ve Gelecek başlıklı panel oldu. Reinfeldtin Türkiyenin AB için önemini vurguladığı panelde, ambargolardan kurtulan İranın yarattığı fırsatlar da ele alındı.

ULUDAĞ Ekonomi Zirvesi, Türk iş dünyasının önde gelen temsilcilerinin yanı sıra dünya kamuoyunun yakından tanıdığı isimleri de ağırladı. MAP&Turkuaz Gruop Başkanı Erkut Yücaoğlunun moderatörlüğünde gerçekleşen Yeni Dünya Düzeni ve Gelecek başlıklı oturumda Türk-İran İş Konseyi Başkanı Reza Kami, eski İsveç Başbakanı Fredrik Reinfeldt, Eski Yunanistan Ekonomi ve Finans Bakanı Yannos Papantoniou ve Al Rajhi Group CEOsu Dr. İbrahim Al Rajhi global ekonominin dinamiklerini ve bölgelerindeki gelişmeleri anlattı. Oturumda ambargolardan kurtulan İranın geleceği, ciddi tartışmaların merkezinde yer alan Avrupa Birliği ve düşen petrol fiyatlarının geleceği de konuşuldu.

İRAN, ÇOK ÖNEMLİ FIRSAT

İranda değişimler görmeye başladıklarını belirterek sözlerine başlayan Türk-İran İş Konseyi Başkanı Reza Kami, ambargo ile gerginlikleri geride bırakıp nükleer programın barışçıl olduğunu ispatladıktan sonra yeni bir döneme başladıklarını ifade etti. İranda iş yapıp faaliyet göstermek için önemli bir fırsat ortaya çıktığını belirten Kami, İran, sermayeyi cezbetmek ve modern teknolojiyi ülkeye çekmenin yollarını arıyor dedi.

AVRUPADA NÜFUS SORUNU

Avrupa Birliğinin nereye gittiği ve Trans Atlantik Yatırım ve Ticaret Ortaklığının Avrupaya ne getireceği konusu sorulan eski İsveç Başbakanı Fredrik Reinfeldt, Avrupa dışındaki dünya ülkelerinde nüfusun arttığını belirterek sözlerine başladı. Avrupadaki nüfus azalışının Avrupaya çok daha ciddi sıkıntılar beraberinde getirebileceğini kaydeden Reinfeldt, Avrupanın nüfusu artmadığı gibi, yaşlanan bir nüfusla da karşı karşıyayız. Dolayısıyla böyle bir ortamda Avrupa Birliğini ele almalıyız. Türkiye, AB için önemli. Bu yıl Avrupanın aldığı en önemli kararlardan biri Türkiye ile anlaşmaya varılan göçmenler konusuydu. Tabi bu arada İngiltere, Avrupa Birliğinden ayrılacak mı, ayrılmayacak mı kararı verilecek. Bence bu da Avrupa Birliğini ilgilendiren en önemli hususlardan biri olacak. 23 Haziranda bunu göreceğiz. Bence, İngilterenin Avrupa Birliğinde kalması hem Avrupa hem de İngiltere için oldukça önemli ifadelerini kullandı.

AB İÇİN İYİMSER DEĞİLİM

İngiltere konusunun Avrupa Birliğinin gelecekte dağılıp dağılmayacağını gösteren önemli gelişmelerden biri olacağının altını çizen Reinfeldt, Eğer Birleşik Krallık, Avrupa Birliğinden ayrılmayı tercih ederse İskoçya da Birleşik Krallıktan ayrılacak gibi bir durumla karşı karşıya kalacağız diye devam etti.Tüm bu zincirleme ayrılık gelişmelerinin ardından Avrupa Birliğinin parçalanabileceğini kaydeden Reinfeldt, bunun sonucunda eski kafa bir milliyetçiliğin ortaya çıkabileceğini söyledi.

AŞIRI UÇLAR GÜÇLENDİ

Reinfeldtin ardından söz alan eski Yunanistan Ekonomi ve Finans Bakanı Yannos Papantoniou da Avrupa Birliğinin geleceği hakkında tahminlerini paylaştı. 2008 krizinin son yüzyılın en zorlu krizlerinden biri olduğunu belirten Papantoniou, Bu ekonomik krizden sonra tüm eşitsizlik, Avrupa Birliği dahilinde yayıldığı için Pariste Le Pen gibi, Amerikada Trump gibi aşırı uçta politikacıların güç kazandığını görüyoruz. Tabii ki bu bağlamda Avrupa Birliğinin doğru kararı alacağına inancımız sonsuz. Bana iyimser miyim, değil miyim diye soracak olursanız, iyimser olmadığımı söylemem lazım. Tamamen Avrupa Birliğinin çökeceğini de dile getirmeyeceğim. Ama maalesef küresel ekonomik şoklara, mülteci krizine ve borç krizlerine daha hassas hale gelecektir diye konuştu.

TÜRKİYEYE KİLİT İNOVASYON ROLÜ

ULUDAĞ Ekonomi Zirvesine damga vuran konulardan biri de dijital çağla gleen yeni ekonomi ve inovasyon oldu. de Tutumlu İnovasyon başlıklı oturumda Frugal İnnovation kitabı yazarlarından Navi Radjou Türkiye Ekonomi Bankası (TEB) Genel Müdürü Ümit Leblebicinin sorularını yanıtladı. Türkiyenin inovasyonda kilit bir rol oynayabileceğini söyleyen Radjou, Türkiye bir yol ayrımında. Yol ayrımı derken büyümekte olan bir ekonomi olmaktan gelişmiş bir ekonomi olma yolunda ilerlemekte olduğunu kastediyorum. Türkiye özellikle inovasyon alanında bir lider olabilir. Bir merkez de olabilir. Gelecekte ben bunu görmek istiyorum. Kaynakların sınırlı olması nedeniyle Hindistanda tutumlu inovasyon kavramını hayata geçirdik. Bununla ekonomiye tutumluluğu entegre etmeye çalışıyoruz. Tutumlu inovasyon Türkiyede de işe yarayabilir diye konuştu.

5 YILDIR ARALIKSIZ ZİRVEDE

CAPITAL ve Ekonomist dergilerinin öncülüğünde Çelik Motor bünyesindeki Garentanın ana sponsorluğunda gerçekleşen Uludağ Ekonomi Zirvesi, her yıl artan katılımcı sayısı ve güçlenen içeriği ile yine ekonomi çevrelerinden tam not aldı. Capital ve Ekonomist Yayın Direktörü Rauf Ateşe hemen her konuşmacının ve her katılımcının, her yıl daha da iyi bir performansla gerçekleşiyor yorumunu yaptığı zirveye ilişkin görüşlerini sorduk. 50 konuşmacı, 500 izleyici ile başladıkları etkinliği bu yıl 25i yabancı, 85 konuşmacı, 1100 katılımcı ile tamamladıklarını kaydeden Ateş görüşlerini şöyle aktardı: Bu tip etkinlikleri yapmak hem kolay hem de zor. Bir Zirve planı yapacak, konuşmacı listesi oluşturacak, oturumlara şekil vereceksiniz. Ancak belki 10 dakikalık bir konuşma için en az 80-90 kişinin, bir kış günü Uludağa çıkmasını organize etmek gerekiyor. İşte bunun arkasında 25 yıldan fazla süren güven, iyi ilişkiler ve dostluk var. O nedenle bana Tebrikler, çok başarılı bir organizasyon diyenlere, bu başarı, tamamen konuşmacıların ve katılımcılarındır diyorum. Önce eski Başbakan Yardımcımız Sayın Ali Babacan sonuna kadar büyük destek verdi. İkinci yılından bu yana Başbakan Yardımcımız Sayın Mehmet Şimşekin büyük desteği oldu. İş kadını ve iş insanları dünyanın, Türkiyenin dört bir yanından saatlerce yolculuk yaparak konuşmaya ya da izlemeye geldiler.

2017 İÇİN ÇALIŞIYORUZ

Daha şimdiden 2017deki zirvenin içeriği ve konuşmacıları üzerinde çalıştıklarını söyleyen Ateş, görüşlerini şöyle aktardı: Hedef, her yıl başarı grafiği yukarıda tutmak. Konuşmacılar, içerik, katılımcılar ve organizasyonun mükemmelliği. Gelen tepkiler bunda iyi yolda olduğumuzu gösteriyor. Her yıl öneri ve eleştirileri alıyor, yeni ihtiyaçlarla birleştiriyoruz. Birtakım yeni uygulama ve yeniliklerle bunları karşılayacağız. Şimdiden 2017ye konuşmacılarımız var. Amacımız, iş dünyasının yıllık takvimine, Uludağ Ekonomi Zirvesine katılıyorum diye girebilmek Bunun için önerileri bekliyorum.
yazar

E-bülten için e-posta bırak