TÜSİAD, DEİK ve TÜRK ÇİN İŞ KONSEYİ Çini Anlamak & Çin ile İş Yapmak ADLI BİR KONFERANS DÜZENLEDİ
04-04-2014
Türk ve Çin iş dünyasının önde gelen temsilcilerinin davet edildiği konferans 1 Nisan 2014 tarihinde İstanbulda Swissôtel The Bosphorus - Fuji Balo Salonunda gerçekleşti.
Konferansın açılış konuşmaları TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, DEİK / Türk-Çin İş Konseyi Başkanı Hüsnü Özyeğin ve Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Xiaosheng Gong tarafından yapıldı. Konferansın başlangıç kısmında TÜSİAD Pekin Bürosu Direktörü Iraz Turhan, Çindeki son ekonomik gelişmeler ışığında iş yapma ortamını değerlendirdi.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz yaptığı konuşmada, dünyanın en büyük 2. Ekonomisi olan Çinin, TÜSİADın öncelik verdiği ülkelerden birisi olduğunu söyledi. Çindeki reform sürecinin TÜSİAD tarafından yakından takip edildiğini belirten Yılmaz, Özel sektörün güçlenmesine, yabancı yatırımların pek çok sektörde ülkeye girişine izin veren ve daha liberal bir piyasa ekonomisinin oluşmasına yönelik yaşanan bu gelişmeleri memnuniyetle kaşılıyoruz dedi. TÜSİADın Çine verdiği önemin en önemli göstergelerinden biri olarak 2007 yılında Pekinde Avrupa Birliği Çin Ticaret Odası bünyesinde açılan temsilcilik ofisini örnek gösteren Yılmaz, bu sayede Asya-Pasifik bölgesindeki ekonomik ve siyasi gelişmeleri daha yakından takip ettiklerini, Çin iş dünyasını Türkiyedeki iş ortamı hakkında bilgilendirdiklerini ve Çinli muadil kuruluşlarla birlikte ortak faaliyetler yürüttüklerini söyledi.
Türkiye ile Çin arasındaki ekonomik ilişkilere bakıldığında 2013 yılında 28 milyar doları aşan ticaret hacmiyle Çinin en önemli ticaret ortaklarından biri haline geldiğini belirten Yılmaz, şu şekilde konuştu: Buna karşılık ticari ilişkilerimizdeki 1'e 8'e varan dengesizlik ve Türkiye aleyhine gelişen dış ticaret açığı, Çin'le ilişkilerde temel sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sorunu ortadan kaldırmak için Çinli firmaların ülkemizde enerji, otomotiv, turizm, madencilik ve makine gibi sektörlerde doğrudan yatırım yapmalarını arzu etmekte ve böylece dengesizliğin her iki taraf açısından da yarar sağlayacak şekilde düzeltilebileceğine inanmaktayız. Türk ve Çinli şirketler arasında kurulacak ortaklıkların da bu gelişime ivme kazandıracağını düşünüyoruz.
İki oturumdan oluşan konferansın ilk oturumunda, Türk ve yabancı yatırımcıların Çinde iş yapma deneyimleri ele alındı. İkinci oturumda ise Türkiyede yatırım yapan Çinli yatırımcılar deneyimlerini ve bilgilerini paylaştılar.
Konferansın açılış konuşmaları TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, DEİK / Türk-Çin İş Konseyi Başkanı Hüsnü Özyeğin ve Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Xiaosheng Gong tarafından yapıldı. Konferansın başlangıç kısmında TÜSİAD Pekin Bürosu Direktörü Iraz Turhan, Çindeki son ekonomik gelişmeler ışığında iş yapma ortamını değerlendirdi.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz yaptığı konuşmada, dünyanın en büyük 2. Ekonomisi olan Çinin, TÜSİADın öncelik verdiği ülkelerden birisi olduğunu söyledi. Çindeki reform sürecinin TÜSİAD tarafından yakından takip edildiğini belirten Yılmaz, Özel sektörün güçlenmesine, yabancı yatırımların pek çok sektörde ülkeye girişine izin veren ve daha liberal bir piyasa ekonomisinin oluşmasına yönelik yaşanan bu gelişmeleri memnuniyetle kaşılıyoruz dedi. TÜSİADın Çine verdiği önemin en önemli göstergelerinden biri olarak 2007 yılında Pekinde Avrupa Birliği Çin Ticaret Odası bünyesinde açılan temsilcilik ofisini örnek gösteren Yılmaz, bu sayede Asya-Pasifik bölgesindeki ekonomik ve siyasi gelişmeleri daha yakından takip ettiklerini, Çin iş dünyasını Türkiyedeki iş ortamı hakkında bilgilendirdiklerini ve Çinli muadil kuruluşlarla birlikte ortak faaliyetler yürüttüklerini söyledi.
Türkiye ile Çin arasındaki ekonomik ilişkilere bakıldığında 2013 yılında 28 milyar doları aşan ticaret hacmiyle Çinin en önemli ticaret ortaklarından biri haline geldiğini belirten Yılmaz, şu şekilde konuştu: Buna karşılık ticari ilişkilerimizdeki 1'e 8'e varan dengesizlik ve Türkiye aleyhine gelişen dış ticaret açığı, Çin'le ilişkilerde temel sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sorunu ortadan kaldırmak için Çinli firmaların ülkemizde enerji, otomotiv, turizm, madencilik ve makine gibi sektörlerde doğrudan yatırım yapmalarını arzu etmekte ve böylece dengesizliğin her iki taraf açısından da yarar sağlayacak şekilde düzeltilebileceğine inanmaktayız. Türk ve Çinli şirketler arasında kurulacak ortaklıkların da bu gelişime ivme kazandıracağını düşünüyoruz.
İki oturumdan oluşan konferansın ilk oturumunda, Türk ve yabancı yatırımcıların Çinde iş yapma deneyimleri ele alındı. İkinci oturumda ise Türkiyede yatırım yapan Çinli yatırımcılar deneyimlerini ve bilgilerini paylaştılar.