TÜGİAD Toplantılarının Konuğu Nur Batur : AB süreci yeniden canlandırılmalı
20-04-2016
Türkiye Genç İşadamları Derneği Ankara Şubesinin yemekli sohbet toplantılarının bu haftaki konuğu Gazeteci Yazar Nur Batur oldu. Batur, AB üyelik sürecinin başarıyla yürüdüğü 2002-2006yı kapsayan beş yılda Türkiyenin adeta sınıf atladığını hatırlatarak, aynı ivmenin yakalanabilmesi için AB sürecinin tekrar canlandırılması gerektiğini söyledi.
Gazeteci Yazar ve Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Görevlisi Nur Batur, Türkiyenin 2002-2006 döneminde sağladığı hızlı ekonomik kalkınma ve demokratikleşme ivmesini yeniden yakalayabilmesi için AB ile ilişkiler ve üyelik sürecinin yeniden canlandırılması gerektiğini savundu.
Nur Batur, Türkiye kriz yönetiminde ne kadar başarılı Orta Doğu haritası değişirken nasıl kriz yönetebiliriz Fırsatlar ve tehditler neler konularını içeren bir sunum gerçekleştirdi. Toplantıda, dış politika alanındaki gelişmeler ile bunun ekonomiye ve sosyal hayata yansımaları mercek altına alındı. Kalabalık bir işadamı topluluğunun katıldığı toplantıda Batur, sunumunun ardından katılımcıların sorularını da yanıtladı. Katılımcılar da dış politikaya ilişkin tespit ve görüşlerini dile getirdiler.
Nur Batur, AB üyelik sürecinin başarıyla yürütüldüğü 2002-2006 dönemini kapsayan beş yılda, Türkiyenin adeta sınıf atladığını ve bir model haline geldiğini hatırlattı. Batur, 1964-2002 arasındaki 38 yılda ABden Türkiye kaynak girişi sadece 1 milyar dolarken, 2002-2013 döneminde gelen kaynağın 6,8 milyar dolara ulaştığına işaret etti. Türkiyenin yıllık yüzde 8lik büyüme oranlarına ulaştığı dönemdeki hızlı kalkınmada en önemli faktörlerden birinin müzakere süreci olduğunu vurgulayan Batur, AB ile iyi ilişkiler sürecinde Türk iş dünyasının performansının katlanarak arttığını, ekonominin hızla büyüdüğünü, ancak daha sonra müzakere sürecinin tıkanmasının ise kalkınma ve demokratikleşmeye olumsuz yansıdığını anlattı. Batur, müzakere sürecinin tıkanması ve ilişkilerin kötüleşmesinde Türkiye kadar AB tarafının da önemli rolü olduğunu vurguladı.
Türkiyenin yönünün Avrupa değerleri olması gerektiğini ifade eden Batur, Mesele ABye girip girmemek de değil. İleride ABnin kendisi var olur ya da olmaz ki o konuda da farklı görüşler var, mesele Kopenhag ve Helsinki kriterlerinde ifadesini bulan demokrasi ve ekonomi kriterlerinin benimsenmesi ve hayata geçirilmesi. Sizler işadamı olarak çok daha iyi bilirsiniz ki demokratikleşme, ekonomik kalkınmanın da olmazsa olmazıdır. Her iki alanda da ilk beş yıldaki hızlı gelişim ivmesinin yeniden yakalanabilmesi için AB süreci tekrar canlandırılmalıdır diye konuştu.Bu arada Batur, uluslararası ambargonun kalkmasının ardından İran pazarına yönelik küresel rekabetinin kızışacağını belirterek, Türkiye olarak siyasi ilişkilerin iyi yönetilmesi durumunda bu ülke ile ekonomik ve ticari ilişkilerde önemli bir fırsat yaratılabileceğini kaydetti.
Gazeteci Yazar ve Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Görevlisi Nur Batur, Türkiyenin 2002-2006 döneminde sağladığı hızlı ekonomik kalkınma ve demokratikleşme ivmesini yeniden yakalayabilmesi için AB ile ilişkiler ve üyelik sürecinin yeniden canlandırılması gerektiğini savundu.
Nur Batur, Türkiye kriz yönetiminde ne kadar başarılı Orta Doğu haritası değişirken nasıl kriz yönetebiliriz Fırsatlar ve tehditler neler konularını içeren bir sunum gerçekleştirdi. Toplantıda, dış politika alanındaki gelişmeler ile bunun ekonomiye ve sosyal hayata yansımaları mercek altına alındı. Kalabalık bir işadamı topluluğunun katıldığı toplantıda Batur, sunumunun ardından katılımcıların sorularını da yanıtladı. Katılımcılar da dış politikaya ilişkin tespit ve görüşlerini dile getirdiler.
Nur Batur, AB üyelik sürecinin başarıyla yürütüldüğü 2002-2006 dönemini kapsayan beş yılda, Türkiyenin adeta sınıf atladığını ve bir model haline geldiğini hatırlattı. Batur, 1964-2002 arasındaki 38 yılda ABden Türkiye kaynak girişi sadece 1 milyar dolarken, 2002-2013 döneminde gelen kaynağın 6,8 milyar dolara ulaştığına işaret etti. Türkiyenin yıllık yüzde 8lik büyüme oranlarına ulaştığı dönemdeki hızlı kalkınmada en önemli faktörlerden birinin müzakere süreci olduğunu vurgulayan Batur, AB ile iyi ilişkiler sürecinde Türk iş dünyasının performansının katlanarak arttığını, ekonominin hızla büyüdüğünü, ancak daha sonra müzakere sürecinin tıkanmasının ise kalkınma ve demokratikleşmeye olumsuz yansıdığını anlattı. Batur, müzakere sürecinin tıkanması ve ilişkilerin kötüleşmesinde Türkiye kadar AB tarafının da önemli rolü olduğunu vurguladı.
Türkiyenin yönünün Avrupa değerleri olması gerektiğini ifade eden Batur, Mesele ABye girip girmemek de değil. İleride ABnin kendisi var olur ya da olmaz ki o konuda da farklı görüşler var, mesele Kopenhag ve Helsinki kriterlerinde ifadesini bulan demokrasi ve ekonomi kriterlerinin benimsenmesi ve hayata geçirilmesi. Sizler işadamı olarak çok daha iyi bilirsiniz ki demokratikleşme, ekonomik kalkınmanın da olmazsa olmazıdır. Her iki alanda da ilk beş yıldaki hızlı gelişim ivmesinin yeniden yakalanabilmesi için AB süreci tekrar canlandırılmalıdır diye konuştu.Bu arada Batur, uluslararası ambargonun kalkmasının ardından İran pazarına yönelik küresel rekabetinin kızışacağını belirterek, Türkiye olarak siyasi ilişkilerin iyi yönetilmesi durumunda bu ülke ile ekonomik ve ticari ilişkilerde önemli bir fırsat yaratılabileceğini kaydetti.