TİM Başkanı Dünya ve Türkiye Ekonomisini Değerlendirdi: TEMMUZDA AYNI KALSA DA İHRACAT BÜYÜMEYE KATKI VERMEYE DEVAM EDECEK
04-08-2014
2014 Temmuz ayı mal ihracat gerçekleşmeleri ve verilerine dair bir basın açıklaması gerçekleştiren Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, bayram tatilinin geçen seneden farklı olarak Temmuz ayına kaymasının etkisiyle 3 işgücünün eksik olmasıyla birlikte Temmuz ayında Türkiye'nin ihracatının geçen senenin Temmuz ayı ile aynı seviyede kaldığını ve 12 milyar 539 milyon dolar olarak gerçekleştiğini, ilk 7 aylık ihracatın ise yüzde 5,7 artışla 92 milyar 711 milyon dolara, son 12 aylık ihracatın ise yüzde 2,2 artarak 156 milyar 319 milyon dolara yükseldiğini bildirdi.
Dünya Ekonomisinde Büyüme Önceki Yıldan Daha İyi Olacak
"Dünya ekonomisinde geçen yılın son çeyreğinden itibaren genel bir iyimserlik havası hakim. Küresel mali piyasalarda ciddi bir iyileşme oluşmaya başladı. Dünya ekonomisi geçen yılın üzerinde büyüyor, yılın ikinci yarısında da bu trendin devam etmesi bekleniyor. ABD ile ilgili olumlu veriler gelmeye devam ediyor.
Euro Bölgesi türbülanslı dönemi geride bıraktı ve düşük büyümeli bir aşamaya geçti. Avrupa Merkez Bankası'nın attığı adımlar küresel likidite koşullarının iyileşmesine katkı yaptı. Yeni parasal genişleme önlemleri etkilerinin yılın ikinci yarısında daha belirgin olması bekleniyor.
Türkiye ihracatı gelişmiş ülkelerde ortaya çıkan büyümeden yararlanıyor. İthalatı gerileyen AB'ye ihracatımızı ilk 7 ayda yüzde 14 artırmayı başardık. Bölgesel pazarlardaki tüm olumsuzlukları Avrupa pazarındaki talebe cevap verebilen ihracatçılarımız sırtlıyorlar. Yılın ilk 7 ayında en önemli 5 ihracat pazarımızdan 4'ü Avrupa'dan; Almanya, İngiltere, İtalya ve Fransa. Bu 4 pazarda yılın ilk 7 ayında ortalama yüzde 14 ihracat artışı yakalamayı başardık.
Orta Doğu ve Bölgemizde Jeopolitik Riskler Etkisini Artırdı
Orta Doğu'da ve Karadeniz'in kuzeyinde sıcak gelişmeler yaşanıyor. Rusya-Ukraynagerilimi bölgedeki barış ve istikrar umutlarını zedeliyor. Maalesef bu gelişmeler, hem ülkemiz için hem de tüm dünya için önemli bir risk teşkil etmeye başladı. Yaşanan bu gelişmenin ardından AB'nin Rusya'ya ilave yaptırımlar uygulaması gündeme geldi.
Diğer taraftan İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği katliam ve Orta Doğu'da yaşanan sıkıntılar tüm bölge dinamiklerini ve ekonomilerini etkiliyor.
Jeopolitik riskler barındıran, yakın coğrafyamızdaki 6 ülke ilk 7 ayda ihracatımızı negatif etkiledi. Libya, Mısır, Rusya ve Ukrayna'da belirgin düşüşler yaşandı. Komşularımızda barış ve huzur ortamı hem onlar hem de bizim için gerekli.
60 bin ihracatçının temsilcisi Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak, bu sorunların beraberinde getirdiği risk ve belirsizliklerin bir an önce sona ermesini temenni ediyoruz. Gazze'de yaşanan acı gelişmeler, masum insanların katledilmesi buruk bir Ramazan geçirmemize sebep oldu ve hepimizin kederini daha da artırdı. Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere tüm dünya ülkelerini, devam eden saldırıların durdurulabilmesi için göreve çağırıyoruz. Akan kan ve gözyaşının bir an önce durdurulmasını ve barış ve kardeşlik ortamının kalıcı olarak yeşertilmesini temenni ediyoruz. Bizler de ihracatçıların temsilcisi ve işadamları olarak, barış elçisi olmak için ne gerekiyorsa yapmaya hazır olduğumuzun bir kez daha altını çizmek istiyoruz.
İhracat Artışı Büyümeye Katkı Vermeye Devam Edecek
Türkiye ekonomisi ihracat desteğiyle büyümeye devam ederken, sanayi üretiminde yukarı yönlü hareketlenmenin sürmesi hem de cari açıkta yaşanan pozitif gelişmeler, ileriki dönem beklentilerinin de pozitife dönmesini sağlıyor.
Türkiye ekonomisinin yılın ilk çeyreğinde yüzde 4,3'le beklentilerin üzerinde büyüme göstermesi, yabancı finans kuruşların tahminlerini bir bir revize etmesine neden oldu. Son olarak Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), Türkiye için 2014 büyüme beklentisini yüzde 2,8'den 3,3'e yükseltti. Dünya Bankası ve Citigroup da kısa süre önce tahminlerinde yukarı yönlü değişikliğe gitmiş, Dünya Bankası büyüme öngörüsünü yüzde 2,4'ten yüzde 3,5'e revize ederken, Citigroup da beklentisini yüzde 2,2'den 3,5'e yükseltmişti.
Türkiye ekonomisi, ihracatın da katkı vermesiyle dengeli ve nitelikli bir büyüme patikasına girmiş bulunuyor. İthalatta bir miktar yavaşlama buna karşılık ihracatta ciddi bir artış ve azalan cari işlemler açığı ile doğru yolda ilerliyoruz. Sanayimizi dönüştürebilir ve ihracatımızın artışını daha fazla teknoloji ve katma değer ile artırabilirsek hedeflerimize ulaşırız.
Dünya Ekonomisinde Büyüme Önceki Yıldan Daha İyi Olacak
"Dünya ekonomisinde geçen yılın son çeyreğinden itibaren genel bir iyimserlik havası hakim. Küresel mali piyasalarda ciddi bir iyileşme oluşmaya başladı. Dünya ekonomisi geçen yılın üzerinde büyüyor, yılın ikinci yarısında da bu trendin devam etmesi bekleniyor. ABD ile ilgili olumlu veriler gelmeye devam ediyor.
Euro Bölgesi türbülanslı dönemi geride bıraktı ve düşük büyümeli bir aşamaya geçti. Avrupa Merkez Bankası'nın attığı adımlar küresel likidite koşullarının iyileşmesine katkı yaptı. Yeni parasal genişleme önlemleri etkilerinin yılın ikinci yarısında daha belirgin olması bekleniyor.
Türkiye ihracatı gelişmiş ülkelerde ortaya çıkan büyümeden yararlanıyor. İthalatı gerileyen AB'ye ihracatımızı ilk 7 ayda yüzde 14 artırmayı başardık. Bölgesel pazarlardaki tüm olumsuzlukları Avrupa pazarındaki talebe cevap verebilen ihracatçılarımız sırtlıyorlar. Yılın ilk 7 ayında en önemli 5 ihracat pazarımızdan 4'ü Avrupa'dan; Almanya, İngiltere, İtalya ve Fransa. Bu 4 pazarda yılın ilk 7 ayında ortalama yüzde 14 ihracat artışı yakalamayı başardık.
Orta Doğu ve Bölgemizde Jeopolitik Riskler Etkisini Artırdı
Orta Doğu'da ve Karadeniz'in kuzeyinde sıcak gelişmeler yaşanıyor. Rusya-Ukraynagerilimi bölgedeki barış ve istikrar umutlarını zedeliyor. Maalesef bu gelişmeler, hem ülkemiz için hem de tüm dünya için önemli bir risk teşkil etmeye başladı. Yaşanan bu gelişmenin ardından AB'nin Rusya'ya ilave yaptırımlar uygulaması gündeme geldi.
Diğer taraftan İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği katliam ve Orta Doğu'da yaşanan sıkıntılar tüm bölge dinamiklerini ve ekonomilerini etkiliyor.
Jeopolitik riskler barındıran, yakın coğrafyamızdaki 6 ülke ilk 7 ayda ihracatımızı negatif etkiledi. Libya, Mısır, Rusya ve Ukrayna'da belirgin düşüşler yaşandı. Komşularımızda barış ve huzur ortamı hem onlar hem de bizim için gerekli.
60 bin ihracatçının temsilcisi Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak, bu sorunların beraberinde getirdiği risk ve belirsizliklerin bir an önce sona ermesini temenni ediyoruz. Gazze'de yaşanan acı gelişmeler, masum insanların katledilmesi buruk bir Ramazan geçirmemize sebep oldu ve hepimizin kederini daha da artırdı. Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere tüm dünya ülkelerini, devam eden saldırıların durdurulabilmesi için göreve çağırıyoruz. Akan kan ve gözyaşının bir an önce durdurulmasını ve barış ve kardeşlik ortamının kalıcı olarak yeşertilmesini temenni ediyoruz. Bizler de ihracatçıların temsilcisi ve işadamları olarak, barış elçisi olmak için ne gerekiyorsa yapmaya hazır olduğumuzun bir kez daha altını çizmek istiyoruz.
İhracat Artışı Büyümeye Katkı Vermeye Devam Edecek
Türkiye ekonomisi ihracat desteğiyle büyümeye devam ederken, sanayi üretiminde yukarı yönlü hareketlenmenin sürmesi hem de cari açıkta yaşanan pozitif gelişmeler, ileriki dönem beklentilerinin de pozitife dönmesini sağlıyor.
Türkiye ekonomisinin yılın ilk çeyreğinde yüzde 4,3'le beklentilerin üzerinde büyüme göstermesi, yabancı finans kuruşların tahminlerini bir bir revize etmesine neden oldu. Son olarak Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), Türkiye için 2014 büyüme beklentisini yüzde 2,8'den 3,3'e yükseltti. Dünya Bankası ve Citigroup da kısa süre önce tahminlerinde yukarı yönlü değişikliğe gitmiş, Dünya Bankası büyüme öngörüsünü yüzde 2,4'ten yüzde 3,5'e revize ederken, Citigroup da beklentisini yüzde 2,2'den 3,5'e yükseltmişti.
Türkiye ekonomisi, ihracatın da katkı vermesiyle dengeli ve nitelikli bir büyüme patikasına girmiş bulunuyor. İthalatta bir miktar yavaşlama buna karşılık ihracatta ciddi bir artış ve azalan cari işlemler açığı ile doğru yolda ilerliyoruz. Sanayimizi dönüştürebilir ve ihracatımızın artışını daha fazla teknoloji ve katma değer ile artırabilirsek hedeflerimize ulaşırız.