siyaset ve ekonomisinde beklentiler üzerine.
Onlara bıraktığımız miras güvensiz bir toplum, büyüyen borçları ve demokrasi ayıplarıyla dolu bir ülke oldu. Yıla damgasını vuran küresel iki büyük feleket 2022’nin felaketleri olarak tarih yapraklarında kendine yer araladı. İlki insanlığı hala etkisi altında tutan pandemi diğeri ise Rüsya’nın Ukrayna’yı işgali ve sonrasında savaşın alevlenerek başta Amerika, İngiltere olmak üzere Avrupa’nın askeri ve ekonomik desteğiyle bugüne kadar sürdürülmesiydi. Sonuç,Ukrayna kentlerinin harabeye, ülkenin yıllar boyu sürecek borç ve felaketlere kapı açılmasıydı. Öyle ki bu savaş iki ülke savaşı olmaktan çıkıp insanlığı küresel bir çatışmanın eşiğine kadar getirdi. Süreç hala devam ediyor, şimdilik faturası 8-10 milyon Ukraynalının ülkelerinden uzak mülteci durumuna düşürülmesi ve Batının da pompalamasıyla daha uzun süre sürecek bir kördüğüme dönüşmüş bir manzara duruyor karşımızda.
Saygılarımla
2022 yılı küresel enerji krizlerinin de tüm insanlığı etkilediği ve yaşadığımız kış aylarında etkisinin başta Avrupa olmak üzere petrol ve doğal gaz fiyatlarının tavan yaptığı bir yılın da adı oldu. Fosil enerji bağımlılığı sanayiden günlük yaşama kadar her şeyi etkiliyor. Üretim maliyetlerini %150-200’lere çıkardı, oysa satınalma pariteleri %25-30 oranlarında ancak değişebildi. Gıdadan temel tüketim ürünlerine , seyahatten, sağlık ve eğitime her sektör bu olumsuzluktan kendi payını aldı. Bugün Dış borçlarımız 2022 3’üncü çeyreği itibarıyla 442.9 milyar dolar. 2002’den bu yana 131,9 milyar dolardan yüzde 236 artışla bu noktaya geldi. Diğer bir ifadeyle 2002’de kişi başına dış borç 2025 dolar iken, bugün 5208 dolara çıktı. Bunun büyük kısmı ise faizlerden oluşuyor. Türkiye şimdi yeni bir seçim ekonomisine girdi, bunun hazineye yansımasını sokaktaki sıradan insan bile biliyor. İthalatın ihracata oranı aleyhimize gelişiyor ve üretimde ithalata bağımlılık %60’ın üzerinde . Baskılanmış dövizin seçim sonrası geleceği boyutlar şimdiden korkutuyor. Sadece bunlar bile gerek içerde gerekse de bölgede istikrarlı bir siyaset ve ekonomi politikasına ihtiyaç duyduğumuzu ortaya koyuyor.
Bu sayımızda 2022 yılı mobilya ve bağlantılı tüm yan sanayi sektörü üzerine sektör sözcülerinin görüşlerini aldık. Bunları objektif bir şekilde sizlerle paylaşıyoruz. Bu çalışmanın esas amacı da bu gerçeklerin ışığında fınansal ve yatırıma yönelik planlarımızı doğru gerçekleştirmeyi sağlamaktır. Umudumuzu yitirmeden bu ülkenin sahip olduğu kaynaklar ve insan gücüyle bunu başarabiliriz. Güzel günler dileğiyle … doğrusu