Saldıray KIZILTAN ile sektör değerlendirmesi:

Mobilya Dekorasyon Dergisi - Mobilya Dekorasyon - Dergi - Yayın - İletişim - Dergi - furniture - wood - design - dizayn - aksesuar - kenarbandı - edgeband - makine -woodworking - woodworkingmachinery - fair - mobilya fuarları - woodworking machinery - ahsap makineleri- glue-yapıştırıcı tutkal-

Saldıray KIZILTAN ile sektör değerlendirmesi:

19-01-2023
Saldıray KIZILTAN ile sektör değerlendirmesi:
Müşterilerimizin tüm taleplerini hızlı bir şekilde cevapladık ve bu süreçte tüm paydaşlarımızın ürün ve hizmetlerimize eksiksiz ulaşmalarını sağladık. SAMET olarak yıllardır tüm alanlarda yaptığımız teknoloji yatırımlarımız, her şeyin online olduğu bu dönemde işleyiş süreçlerimizin hiç aksamadan devam etmesine önemli ölçüde katkıda bulundu. Bugün SAMET iş ortakları tüm dünyada siparişten ödeme sistemlerine kadar tüm süreçlerini online yürütebilmekteler.

 

 

 

Sayın Saldıray Kızıltan/Samet A.Ş

1 - Sayın Saldıray Kızıltan, sizi tanıyabilir miyiz? SAMET’in Türkiye’deki başarılı çalışmalarınızı hepimiz biliyoruz. Başarının baş mimari olarak, 50. yılınızı kutlayacaksınız. Bu konuda hislerinizi ve görüşlerinizi alabilir miyiz?

1945 Çanakkale doğumluyum. Lise öğrenimimin ardından İstanbul’a taşındım ve üniversite öğrencilik hayatım boyunca Philips`te çalıştım. Yıldız Teknik Üniversitesi Yüksek Makine Mühendisliği`nden mezun olduktan sonra, yakın bir arkadaşımla beraber SAMET`i kurmaya karar verdik.

1973 yılında İstanbul’da SAMET’i kurduğumuzda hedefimiz, pazarda sağlam bir yer edinmek idi. 1973’ten bugüne küçük bir atölyeden, global bir firmaya dönüştüğümüz 50 yıl boyunca birçok değişim yaşadık. Türkiye’nin gelişim süreçlerinden faydalandığımız gibi, yaşanan birçok ekonomik ve siyasal krizin içinden de sağlam bir şekilde çıkmayı başardık. Bu süre içinde Türkiye’de birçok konuda ilkleri başarmış olmanın gururunu yaşıyoruz. Bugün Türkiye’de lider, dünyada ise en büyük 5-6 mobilya aksesuar üreticisi arasında yer alıyoruz.

2- Dünyada yaşanan Pandemi süreci SAMET’i etkiledi mi?

SAMET olarak; pandemi sürecini çok başarılı bir şekilde yönetiyoruz. Yeni normale adaptasyonumuz oldukça hızlı oldu. Dünyanın yaşadığı belirsizliği ve paniği kısa sürede aldığımız aksiyonlar ile sağlam adımlar atarak yeni normale uyumlu hale getirdik.

Müşterilerimizin tüm taleplerini hızlı bir şekilde cevapladık ve bu süreçte tüm paydaşlarımızın ürün ve hizmetlerimize eksiksiz ulaşmalarını sağladık. SAMET olarak yıllardır tüm alanlarda yaptığımız teknoloji yatırımlarımız, her şeyin online olduğu bu dönemde işleyiş süreçlerimizin hiç aksamadan devam etmesine önemli ölçüde katkıda bulundu. Bugün SAMET iş ortakları tüm dünyada siparişten ödeme sistemlerine kadar tüm süreçlerini online yürütebilmekteler. 

3 - SAMET olarak ülkemiz ekonomisinde yaşanan gelişmeleri değerlendirir misiniz? Yaşanan bu süreçte iş dünyasına önerileriniz neler olacaktır?

Şu anda sadece Türkiye değil, tüm dünya ekonomik olarak zor bir dönemden geçiyor. Tabii Türkiye gibi ekonomisi kırılgan ülkelerde bu durum daha fazla hissediliyor. Özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde şu anda stagflasyon riski söz konusu. Türkiye’de bu durumdan nasibini alıyor. Bunun en önemli sonucu olarak da büyümenin yavaş, işsizlik ve enflasyonunun ise yüksek olduğu bir dönem yaşıyoruz.

Ekonomik olarak yaşanan bu sorundan ülke olarak kurtulmanın bana göre tek yolu üreten bir Türkiye modelidir. Üretimde ise en önemli konu verimliliği arttırmaktır. Üretim yaparken sadece işin kur boyutunu dikkate almak yanlıştır. İşin verimlilik boyutunu, inovasyon boyutunu, know-how boyutunu ihmal etmemek gerekiyor. Üretimde kapasite kullanım oranlarını arttırarak verimliği yükseltip, katma değerli ürün ihraç etmemiz gerekiyor. Bu dönemde hem sanayi hem de hizmet sektörünün dış talebe dayalı büyüme stratejisine odaklanması lazım.

Ülkemizin daha nitelikli büyümesi, büyümenin tabana dengeli yayılması için SAMET olarak tüm gücümüzle çalışıyoruz. Önümüzdeki dönemde de küresel ticaretten aldığımız payı en üst seviyeye taşımak için dünyanın dört bir yanına daha fazla dokunmaya, yaptığımız ihracatlar ülkemizin talebe dayalı büyümesine daha fazla katkı sunmaya devam edeceğiz. Bugün itibariyle SAMET ürünleri, dünyada 80’den fazla ülkeye ihraç ediliyor. Tüm dünyada önemli üreticiler SAMET’in ürünleri ile mobilyalarını yapıyorlar. Önümüzdeki dönemde bu başarımızı katlayarak artırmak, en büyük önceliğimiz.

4- SAMET olarak hangi ülkelere ihracat gerçekleştiriyorsunuz?

Hâlihazırda A.B.D., Rusya, Almanya, İngiltere, İtalya, İspanya, Ukrayna, Azerbaycan, Gürcistan, Polonya, Romanya, Bulgaristan, Kazakistan, Fransa, Mısır, Cezayir, Hindistan, Kolombiya, Ekvator ağırlıklı olmak üzere beş kıtada 80’den fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Yurt dışında global, güçlü ve lider bir Türk markası olmak adına geliştirdiğimiz iş modelleri ile marka bilinirliğimizi, farkındalığımızı ve iş hacmimizi her geçen gün daha da artırıyoruz.

SAMET markası olarak geliştirdiğimiz Stratejik Ortaklık iş modeli ile bulunduğu bölgenin lider teknik aksesuar distribütörleri ile özel anlaşmalar çerçevesinde uzun vadeli iş modeli kurguluyoruz. Stratejik Ortaklık iş modelimiz ile şu anda Amerika, Romanya, Portekiz, Rusya, Polonya, İsveç, Cezayir ve Suudi Arabistan’da başarılı ortaklar kazandık.

Marka bilinirliğini artırmak için yaptığımız iletişim çalışmalarının yanı sıra, söz konusu hedef pazarlara özgü ürün geliştirme kabiliyetimiz, yeni pazarlarda tercih edilmemizi sağlıyor. Esneklik, kalite anlayışımız, marka gücümüz ve müşteri hizmetini her türlü değerin üstünde tutan kurum anlayışımız, SAMET’in bundan sonraki dönemde de başarılarını arttırarak büyümeye devam etmesini sağlayacak.

5 – Ülkemizde sanayinin daha iyi düzeye çıkarılabilmesi için neler yapılmalıdır?

Bugün gelinen noktada, çoğu sanayici Ar-Ge yatırım oranını arttırarak ilerledi. Ancak proje seri üretim ve kapasite yatırım konuları da teşvik ve destek anlamında tekrar ele alınarak değerlendirilmeli.

Ar-Ge sürekli yeniliği ve farklılığı getirdiğinden sadece araştırma ve geliştirme kelimeleri bile şirketleri ileriye taşımak için yeterlidir. Yeter ki ne istediğimizi doğru tanımlayalım. Global sistem, bizden tabi ki bundan birkaç adım daha fazlasını bekliyor. Rekabetçi ortam sizi sürekli Ar-Ge’ye zorladığından satış yapan tüm şirketler ya kendi bünyesinde ya da tedarikçi bünyesinde Ar-Ge  yatırımını merkeze koymak zorundalar. Aksi takdirde tüm dünya hızlı bir şekilde gelişirken, şirketler kendi sektörlerinde var olma savaşını kaybedeceklerdir. Hangi sektörde faaliyet gösteriyor olursanız olun, tüketicilere katma değerli ürün sunmak istiyorsanız Ar-Ge’siz üretim düşünülemez.

Ar-Ge kültürünü de yalnızca işin sahiplerinden beklemememiz gerekiyor. Bunu ülke ve genel yönetim kültürü seviyesine taşıyarak çıtayı yükseltmeliyiz.

6- Sayın Kızıltan, Türkiye’deki işsiz gençler her gün çoğalmaya başladı. Siz bir sanayici olarak bu konuda bir projeniz var mı?

2020 yılının Temmuz ayında 2 adet Yatırım Teşvik belgesi alarak, üretim sahamızı 35 bin m2 daha büyütecek yatırımın temelini attık.

Yatırımın içeriğinde, inşaatın yanı sıra yeni ürün, kapasite artışları ve otomasyon yatırımları mevcut. Yatırımın başladığı günden bugüne, toplam personel sayımız 858’ den, 1196’ ya yükseldi. Yatırım tamamlandığında 1500’ün üstünde bir kadroya ulaşacağız.

Her zaman gençleri destekleyen ve geliştiren bir anlayış benimsedik. Fikir olarak, stajyerlikten, kadrolu elemana geçişi her zaman destekliyoruz. Gerek burslar gerekse de meslek içi eğitimlerle yenilenmeyi ve gençleşmeyi sağlıyoruz.

7 - Dünyada pek çok ülkede faaliyet gösteriyorsunuz. Ürün ve hizmetlerinizde sizi rakiplerinizden ayıran en önemli konu nedir?

Dünyanın çeşitli ülkelerinde yaptığımız araştırmaların sonuçlarına bağlı olarak, ilerlemek istediğimiz alanın bu olması sebebiyle önümüzdeki dönemde yatırımlarımızın özellikle mutfak ve banyo kategorisinde olacağını belirtebiliriz. Bu yatırımlar SAMET’i yeni ülkelere, yeni müşterilere ve yeni segmentlere dâhil edecektir. Bu kategoride fonksiyon ve tasarımın birlikte son kullanıcı için çok önemli tercih unsurları olduğunu biliyoruz. Bu kapsamda son yıllarda geliştirdiğimiz “Flowbox ve Alphabox “ çekmece sistemlerimiz ile kalkar kapak kategorisinde “Solo Mech ve Multi Mech” tekli ve çiftli mekanik kalkar kapak sistemimiz, mükemmel fonksiyon ve kullanıcıların alanlarında her gördüklerinde tasarımlarından mutluluk duyacakları çözümler olarak sunduğumuz ürünler. Birbirlerini tamamlayıcı tasarıma sahip olmaları, kaliteli ve estetik mutfak/banyo çözümünü müşterilerine sunmak isteyen üreticiler için SAMET’in tercih edilmesinde önemli bir etken oluyor. 2021 yılında çekmece sistemleri ürünlerimize yeni taşıma kapasiteleri ve yanak yükseklikleri ekleyerek kullanım alanımızı arttırdık. Ayrıca kalkar kapak kategorisinde Multi Mech ürünümüzün eklenmesi ile birlikte, 2021 yılı bizim için tamamen mutfak/banyo kategori yılı oldu diyebiliriz. Yine bu alanda yıllardır geliştirmekte olduğumuz özel menteşe çözümlerimiz ile tüm ihtiyaçları karşılayan marka olmayı hedefliyoruz. Yeni segment ve ürünlere yaptığımız yatırımlar dışında üretim verimliliği ve artan talepleri karşılamak için kapasite artırımı çalışmaları da yapmaktayız. Üretim süreçlerinde tüm ürünlerimiz, tam otomatik sistemle bizim geliştirdiğimiz montaj makineleri ile yapılmaktadır. Bu özelliğimiz ile sektördeki diğer oyunculardan önemli ölçüde ayrışmaktayız.

10- Sosyal projelerde olmaya özen gösteriyor musunuz? SAMET olarak çalışmalarınız var mı?

Yıl içinde marka ve ürün tanıtımını gerçekleştirmek için, farklılaşan hedef kitleler nezdinde eğitim ve tanıtım çalışmaları yapılmakta. Bugünün öğrencilerinin geleceğimizi şekillendireceği ve ileride sektörün birer paydaşı olacağı bilinci ile öğrencilerin öğrenimlerine destek olabilmek önem verdiğimiz konulardan bir tanesi. Lise ve üniversite seviyesinde ilgili okulların iç mimarlık ve mobilya dekorasyon bölümlerine düzenli olarak eğitimler düzenlemekte, mesleki eğitim veren öğretmenler ve kurumlar ile yakın temas içerisinde bulunmaktayız. Üniversitelerin iç mimarlık bölümlerinde düzenlenen proje yarışmalarına da çeşitli sponsorluk kategorilerinde katılmaktayız. İlgili bölümlerin malzeme bilgisi ve aksesuar dersleri için numune eğitim setleri, okul seminerleri, fabrikalarımıza teknik geziler düzenlemekteyiz. 2020 yılında köy okullarındaki öğrenciler için bir sosyal sorumluk yaklaşım gösteren, okullarını onaran, öğrencileri için bilim sınıfı, sanat atölyesi, uçak atölyesi sınıfı, müzik sınıfı  yapan  , Büyük Düşler Büyük İşler TRT Belgeseli sponsor olarak destek verdik. Yıl içeresinde düzenli olarak yaptığımız okul ziyaretlerini, pandemi sebebiyle çevrimiçi sunumlara katılım göstererek sürdürdük.

yazar

Nesip Uzun-editor yazısı

E-bülten için e-posta bırak