400 milyar dolarlık üretimle dünya ekonomisinin en eski ve en büyük kollarından biri olan mobilya sektörü, her dönem mobilyaya ruhunu veren, el emeği eserler üreten zanaatkarlara gereksinim duymuştur. Makinalaşma, seri üretim gibi gelişmelerin mobilya imalatında zanaatkar ustaların rolünü hepten ortadan kaldırmadığını, özellikle Türkiye gibi sektörün önemli bir bölümünün atölyelerde çalıştığı, el işi butik üretimin yaygın bir yer tuttuğu pazarlarda bunun daha iyi anlaşıldığını belirten firma sahipleri ise yeteri kadar işgücü bulamamaktan şikayetçi.

Küçük işletmelerin el emeğine dayalı ürettiği mobilyaların önemli vitrinlerinden biri olan ve dünyanın en büyük mobilya kenti olarak tanımlanan MASKO, bünyesindeki yüzlerce zanaatkar ile mobilyanın bir sanat olduğunu unutmayan ender oluşumların başını çekiyor. Sanat ve tasarımın tüketici ile buluştuğu önemli bir nokta olan ve bu anlamda günümüz dekorasyon trendlerinin de nabzını tutan MASKO Mobilya Kenti Yönetim Kurulu Başkanı Selahattin Erdoğan, yeni pazar düzeni içerisinde çırak bulamamak, taklitçiliğin artması, teknolojinin bu işte de her işte olduğu gibi çok fazla kullanılmasının zanaatkarların sayısında önemli bir azalmaya sebep olduğunu ifade ediyor.

Erdoğan, Tüm bu faktörler zanaatkârların artık yetişmemesine neden oluyor. Dünyada Almanya ve İtalya gibi ülkeler mobilyada zanaatkarları, tasarımları ve iyi pazarlama stratejileri ile Türkiyenin önünde yer alıyor. Dünyanın her yerinde en değerli ve en iyi mobilya, zanaatkârların ürettikleri mobilyalar. İşte bu nedenle MASKO olarak mobilya sektörünün başkahramanları olan zanaatkârlarımıza çok önem veriyoruz diyor.