Mobilya Sektörünün Yeni Hedefinde Angola Var

Mobilya Dekorasyon Dergisi - Mobilya Dekorasyon - Dergi - Yayın - İletişim - Dergi - furniture - wood - design - dizayn - aksesuar - kenarbandı - edgeband - makine -woodworking - woodworkingmachinery - fair - mobilya fuarları - woodworking machinery - ahsap makineleri- glue-yapıştırıcı tutkal-

Mobilya Sektörünün Yeni Hedefinde Angola Var

22-11-2012
Mobilya Sektörünün Yeni Hedefinde Angola Var
Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği Afrika'da incelemeler yaparken, hedefte ilk olarak Angola'nın yer aldığı belirtiliyor.

Kendisine tasarım odaklı büyüme hedefi koyan mobilya sektörü, yeni pazarlara yönelerek dünyada daha fazla adını duyurmak istiyor. En son geçtiğimiz Eylül ayında dünyaca ünlü tasarımcı Karim Rashid'i Antalya'daki 'Tasarım Buluşmaları Konferansı'na konuşmacı olarak getiren mobilyacıların hedeflerini genişletiyor. Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) bu konuda oldukça aktif çalışmalar yürütüyor. Tasarımın ağırlığını artıracak etkinlikler düzenleyen MOSDER, mobilya sektörünün daha önce gitmediği ülkelere de ulaşarak yeni pazarlar yaratmaya çalışıyor. Bunlardan birisi de Afrika'nın güneybatısında yer alan Angola.

Yeni pazarlara açılma hedefiyle Afrika'ya gittiklerini ifade eden MOSDER Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Güleç, Angola'ya satamayacakları iki şey olduğuna dikkat çekerek "Kalorifer peteği ve deri mont. Geri kalan her alanda Türkiye'den mal götürülüp satılabilir. Paranın çok canlı olduğu bir ülke" diye konuştu.Angola'da sabırlı olunması gerektiğini kaydeden Güleç, "Yani bir günlük pazarlar değil, geleceği olan pazarlar. Angola'da petrol ve elmas var. Ekonomisi kapalı. Kapalı olduğu için devletle işbirliği içinde olan şirketler var. Çok güçlü zenginler var. Bu zenginler çok kaliteli ve lüks mal alıyorlar. Her şeyin satılabileceği ve değerinin yüksek olduğu bir ülke. Domatesin kilosu tahmin edemeyeceğimiz kadar pahalı. 18 dolar civarı... Ürün azlığı var Angola'da. Dolayısıyla her şey kıymetli. Ama günlük 3 dolara da geçinen halk da var." değerlendirmesini yaptı.

Afrika ülkeleri gelişiyor

Kendilerine ilk başta "Neden Afrika" diye çok soru sorulduğunu belirten Güleç, Afrika pazarlarının yeniden kurulduğunu vurguladı. Güleç, "Afrika'nın geleceği var. Biz olmadığımız vakit başkaları gelir. Bakın Afrika Avrupa'nın sömürgesiydi. Avrupalılar zaten oralarda vardı. Mesela Angola'nın resmi dili Portekizce. Portekiz sömürgesi gibi hareket etmiş. Dolayısıyla her şeyi Lizbon'dan Porto'dan düşünüyor. Bunları İstanbul'a getirebilmemiz için zaman ve sabır gerekiyor. Gidip gele gele Türkiye gerçekliğini kabullenecekler ve oralarda olacağız. Yani Afrika pazarları zengin, para var. Bunun getirdiği bir dönüşüm var. Bu dönüşüm varken de bizim, Türk ihracatçısının da orada olması lazım. Global krizden sonra Avrupa gibi canlı pazarlar sönmeye başladı. Biz mobilyacılar da bu nedenle gelecek vadeden, paranın ve pazarın canlı olduğu bölge olarak Afrika'yı keşfettik. Afrika'ya gittiğimiz zaman büyüyen, gelişen şehirler gördük. Bizim 20 yıl önceki halimizde gibiler. Bu yüzden bizim için pazar olmaya başladılar" dedi.

Güvenlik sıkıntısı yok

Şimdiye kadar Kenya, Nijerya, Güney Afrika ve Angola'ya gittiklerini anlatan Güleç, Gana ve Tanzanya'da da pazar araştırmaları yaptıklarını kaydetti. Güleç, Tanzanya'dan heyet getirmeyi düşündüklerini ve Gana'ya da bir ticari fuarın yapılmasının da gündemlerinde olduğunu dile getirdi. Ahmet Güleç'e "Peki, bu ülkelere girerken çekinceleriniz olmadı mı Ne de olsa çoğundaki savaş görüntüleri halen hafızalarımızda" diye sordum. Güleç'in yanıtı çok net bir şekilde 'hayır' oldu. Güleç, iç savaşı geçmişte bırakan Afrika'nın güvenliği hakkında şunları söyledi:

"Afrika ülkelerinde güvenlikten çekinilmesine gerek yok. Güvenlik sorununu çözmüşler. Çünkü iç savaşlardan çok çekmişler. Bu insanlar ciddi iç savaşlar yaşayıp, nüfuslarının yarısını kaybettiklerinden güven onlar için çok önemli. Özellikle gelen yabancılara karşı çok kibarlar. Yanlış yapmamak için hızlı hareket etmiyorlar. Biz sokaklarda çok rahat dolaştık ve hiçbir sıkıntı görmedik. Dil sorunu da büyük bir sorun değil" dedi.

Angola'da Doğtaş'ın mağaza açtığını, İstikbal'in de showroom için çalışmalara başladığını söyleyen MOSDER Başkanı Güleç, "Biz bir ülkeye gittiğimiz zaman orada adeta Türkiye'nin halkla ilişkilerini yapıyoruz. Pazarı etkileyen ne kadar tüccar, VIP insan varsa herkesi biz ziyaret ediyoruz. Davet ettiğimiz insanlara da sadece mobilya sektörümüzü değil, diğer sektörlerimizi de gösteriyoruz. Angola'da ciddi anlamda dönüşen bir ekonomi var. Eski şehirler yeniden yapılanıyor. Kentleşme hızlanıyor. Bir bakıyorsunuz gecekonduların yanında lüks binalar yükseliyor. Dolayısıyla inşaat sektörü çok canlı. Bu nedenle bizim inşaat sektörümüze ciddi anlamda iş var" diye konuştu.

Ahmet Güleç, Angola'daki iş fırsatlarını büyük heyecanla anlatıyor. MOSDER Başkanlığı görevine gelmesinin üzerinden henüz 2 ay geçmemesine rağmen oldukça aktif. Sürekli dolaşıyor ve araştırmalar yapıyor. Güleç'in bu yoğun çalışma temposunun arka planında aslında, MOSDER'in tüm üye sanayicileriyle birlikte çizdiği vizyon yatıyor. Mobilya sanayicilerimizin Angola çıkarmasına da bu gözle bakmakta fayda var.

Türkiye'yi tanımıyorlar

Farklı sektörlerdeki sanayicilerin Afrika'daki gelişmelerden yararlanması gerektiğini dile getiren Ahmet Güleç, Türkiye'nin bölgedeki imajının da yükseldiğini kaydetti. Güleç, şunları söyledi:

"Açıkçası ne Ankara'yı ne de İstanbul'u tanımıyorlar. Bu ürünler Türkiye'den deyince şaşırıyorlar. Bize diyorlar ki 'Tamam siz Türksünüz de, bunlar Türkiye'de mi üretiliyor' Evet deyince şaşırıyorlar."

Angola konusunda tek sıkıntılarının ulaşım olduğunu anlatan Güleç, sözlerine şöyle devam etti:

"Bir tane talebimiz var. Angola'nın Ankara Büyükelçiliği açıldı ancak vize vermiyor. Vize almak için Yunanistan'a gidiyoruz. Bir de Türk Hava Yolları doğrudan Angola'ya diretk uçsun istiyoruz. THY direkt uçarsa Angola'ya ihracatımız daha da hızlı artar. Kısa bir sürede 10 kata kadar büyüyebileceğimize inanıyoruz. Bu yıl Angola'ya 1 milyon dolar ihracat yaptık. 2013'te en az 5 milyon dolar yapacağız ve bu daha da artacak."

Artık tasarım odaklı mobilyalar üretiyoruz

Türkiye'nin dış pazarlarda tasarım, teknoloji ve kalite ülkesi olduğunu tanıtması gerektiğini vurgulayan Ahmet Güleç, "Mesela mobilyada Avrupa'da firmalar büyümezken, biz büyüyoruz. Sektör olarak dış ticaret fazlası vermemizin sebebi de bu aslında. Daha moda, daha trend, tasarım odaklı mallar üreterek büyüyoruz. Biz bunu yapmasaydık, tasarım odaklı büyümeseydik, gittiğimiz ülkelerde belki de başka ülkelerden mallar alınacaktı. Biz bir de kaliteli ve uygun fiyata mallar üretiyoruz. Şöyle söyleyeyim, bazı ülkeler gibi şu kadar kardan aşağı mal satmam demiyoruz. Biz diyoruz ki mal satalım, az kara da olur" dedi.

yazar

E-bülten için e-posta bırak