Mobilya dergisi sektör buluşmaları: Beta Kimya A.Ş.Genel Müdürü Sayın Cihat Sayacı
1981 yılında İstanbul'da doğan Cihat Sayacı, evli ve iki çocuk babasıdır.
Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünden mezun olan ve
başarılarla dolu bir eğitim hayatı geçiren Sayacı, lisans eğitiminin
ikinci yılında Tayland’ın Bangkok şehrindeki Amerikan Üniversitesi’nde,
lisans sonrasında ise Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Johannesburg
şehrinde, ileri düzey İngilizce eğitimleri almıştır.
Çalışma hayatına ülkemizin en büyük saat distribütörlerinden
olan Saat&Saat firmasında Dış Ticaret Uzmanı olarak işe başlamıştır.
Sonrasında Avustralya’nın ve dünyanın önde gelen IT ve İşletme
okullarından Swinburne Üniversitesi’nde Uluslararası İşletme
Yönetimi (MIB) alanında yüksek lisans derecesi alan Cihat Sayacı,
26 yaşında Beta Kimya A.Ş.’de Genel Koordinatör görevine getirilmiştir.
Bugün Entegre Yönetim sistemleri ile yönetilen şirketin, ISO 9001
belgesi alması, Turquality programına dahil olması ve kurumsallaşması
gibi süreçlerini başarılı bir şekilde yöneten Sayacı, Beta Kimya A.Ş.’de
Genel Müdür Yardımcısı olarak uzun yıllar başarılı çalışmalara imza
atmasının ardından 2017 yılında şirketin İcra Kurulu Başkanlığı’na,
2018 yılı başında ise Beta Kimya San. ve Tic. A.Ş.’de Genel Müdür görevine atanmıştır.
Cihat Sayacı, aynı zamanda DEİK Türkiye-İran İş Konseyi üyesidir.
Mobilya sektörü bildiğimiz gibi gerçekten çok geniş bir spektrumu içine alan bir yapıdır, nereden başlayıp nerede biteceği kestirilemeyen Aslında ölçeklemelerde de tanımlamalarda da biraz zorluk çekilen bir sektör. Mobilyacı dediğin bir zaman kapıcıyı aynı zamanda pencere pervaz yapar, zaman gelir koltuk, döşeme yapar, oturma grubu , mutfak yapar. Ama bunların her biri Mobilya alt sektörleridirv e bunların çok önemli diğer unsurları da bağlantı elemanları aksesuarlar yapıştırıcı grubu, tutkallar ve vernikler dir. Mobilya sektörü o kadar geniş bir derya ki, korkunç çeşitlilikte ana ve alt sektör segmentleriyle ülke istihdamına katkı yaratan bir sektördür. Bu sektör milyonları buluyor ve istihdam ettiği insanları da hesapladığınız da gerçekten milyonlarca insanın ekmek yediği çok önemli bir sektör dür. Mobilya sektörünün bu bileşenlerinden önemli gizli unsurlarından biri de bildiğimiz gibi Yapıştırıcılar grubudur.
Yapıştırıcılar grubundan son 15-20 yılda da çok çok hızlı değişimler yaşandı hayatımıza bir dönem Japon diye tanımladığımız hızlı Yapıştırıcılar artık ithal olmaktan çıktı ülkemizde üretilir hale geldiler, bunlar ve buna benzer pek çok yapıştırıcı grubu yüzey malzemeleri yüzey parlatıcıları tüm bunlar ülkemizde bugün isadece malatı değil, aynı zamanda çok ciddi ihracatıyla yüzlerce ülkede Made in Turkey olarak kendini gösteren önemli bir bileşendir.
Nesip Uzun : Sektör ile ilgili kısa bir giriş yaptıktan sonra söyleşi konuğumuzu tanımak ve ardından da Beta Kimya nın çalışmaları hakkında daha fazla bilgi almak istiyoruz.
Beta Kimya Türkiye'de İnovatik girişimleriyle son 10 yılda kendinden çok ciddi olarak söz ettiren bir şirket. Sürekli büyüme yaşayan ve yeni yatırımlarıyla göz dolduran bir işletme Türkiye'deki ilk 500 firma arasında aynı zamanda çok yakın bir zamanda Türk Qualiti gibi çok zor elde edilmesi gereken standartlarla yoluna devam eden bir kuruluşumuz.
Cihat Sayacı : Nesip bey öncelikle size ve Mobilya Dergisi ailesine bu nazik davetinizden dolayı Teşekkür ederek başlamak istiyorum, kendimden biraz kısaca bahsedecek olursam İstanbul doğumlu Evli iki çocuk babasıyım. Bu sektördeki 14.yılım. Ankara'da uluslararası ilişkileri bitirdikten sonra Yüksek lisans için Avusturalya’ya gittim. Avusturalya’da Uluslararası İşletme Yüksek Lisans yaptıktan sonra ülkeme döndüm ve daha önce Türkiye'nin en önde gelen firmalarından bir tanesinde dış ticaret departmanında çalışmaya başladım. Sonrasında da yolumuz Beta Kimya ile kesişti. İyi ki de kesişti, bugün Türkiye'nin ve Kimya sektörünün gururu olan bir sanayi firmasında şu anda Genel Müdür olarak çalışmaktan büyük mutluluk duyuyorum
Nesip Uzun : Bize Beta Kimya’nın çalışmaları hakkında bilgi verirmisiniz. Bildiğiniz gibi çok önemli bir Pandemi süreci yaşadık ve süreç küreselleşti. ,. bu süreç ülkemizde belli oranda hem insan kaybına, hem de önemli bir üretim kaybına neden oldu. Hala da bu salgın etkilerini yaşıyoruz. işletmeler kendilerine göre bununla ilgili bir takım önlemler aldılar bu süreç hala devam ediyor .Siz işletme olarak bu süreci nasıl yaşadınız ve neler yaptınız
Cihat Sayacı : sorunuza tersten başlayacağım Pandemi süreci sonra da Beta Kimya ile devam edelim bu Pandemi süreci hepimizi etkiledi. Bu pandemi bütün dünyada tarihte çok az yaşanan ender şeylerden biri . Şu anda Beta Kimya olarak da,Kimya sektörü olarak da,Türkiye ve bütün dünya zor bir dönemden geçiyoruz, sürecin etkileri de devam ediyor, belli bir dönem daha etmeye devam edecek, Şimdilik normalleşme dediğimiz süreç içerisinde hayatımıza devam ediyoruz. ,Beta Kimya olarak Mart ayında başlayan bu süreçten başarıyla çıktık. Biz Mart ayı ilk çeyrek üzerinde ve sonrasında Nisan – Mayıs ve şu anda üretimimizi hiç sekteye uğratmadan üretmeye devam edttik. Bütün Dünyadaki taleplerin azalması ile beraber bir çok firma üretimlerini yavaşlatma ya da belli dönem durdurma kararları aldı, biz burada üretimlerimizi hiç durdurmadan sadece Nisan ayının bir döneminde kısa bir süre azaltarak bu süreci geçirdik. beyaz ve mavi yakalı arkadaşlarımızla iligili bir takım önlemler aldık, evden çalışma yöntemlerini kullandık ve çalışanlarımızı koruyarak, bu süreci en iyi şekilde atlattık.bu dönemde yine başarılarımızdan bir tanesi de bizim geçen yılın sonunda 65 ülkeye ihracat yapar bir konumdayken hatta Nisan ayına kadar 65 ülkeydi Pandemi sürecinde bunu 70 ülkeye çıkarttık bu nasıl oldu belki bir çok kişinin dikkatini çekecektir, ihracatlar azalmışken,üretimler durmuşken nasıl böyle bir durum oluştu? açıkçası Bazı gümrük kapılarımızın kapanması ile beraber, bölge ülkeleri ile ilgili bazı şeyleri bizde yaşadık ama diğer taraftan farklı coğrafyalarda son 3 yıldır Hedef aldığımız Latin Amerika gibi Kuzey Afrika gibi Orta Afrika gibi bir çok ülkede bir takım çalışmalarımız vardı. Buralardan çok güzel sonuçlar almaya başladık. Buralardan siparişlerimiz gelmeye başladı, bunları gerçekleştirdik Dolayısı ile bu pandemi sürecinde en az zararla atlattık diyebiliriz.
Beta kimya olarak biz 34 üncü yılımızı kutluyoruz. Mobilya yapıştırıcılarıyla başladığımız bu serüvenimiz yapı kimyasalları, otomotiv yapıştırıcıları ve izolasyon malzemeleri aynı zamanda teknik ayresollar gibi ürünlerle sektörlerde ciddi bir yer edindik. Bizim sektörde de çok iyi bilinen jenerik 2 tane markamız var, Apel ve Mitra Apel. Diğer taraftan Beta kimyanın aslında bu günlere nasıl geldiği başladığında nerde olduğu konusuna gelirsek, bu 34 yıllık süreçte kimya mühendisi ve girişimci olan patronumuz Adil pelister firmamız ve markalarımızı çok güzel bir noktaya getirmiştir. 14 yıl önce ben başladığımda benden bayrağı daha ileriye götürmemizi istedi ve biz Adil beyle beraber ve ekiplerimizle beraber bunu daha ileriye götürmek için canla başla bugünlere kadar çalıştık çalışmaya da devam ediyoruz. Beta kimya aslında ihracatta gösterdigi başarıların yanında ülkede de çok başarılıdır. Siz mobilya dergisi olarak yıllardır bu sektöre hitap ediyorsunuz bu sektörün bayrağını ayakta tutuyorsunuz, yapıştırıcı denilince tutkal denilince akla gelen ilk firma demeliyim biraz da mütavazi davranayım ilk markalardan 1 tane si Apel markasıdır. Biraz önce bir ifade kullandınız Japon yapıştırıcısı diye bir kavram kullandınız. Gerçekten Beta kimya olarak Japon yapıştırıcısını Türk yapıştırıcısına dönüştüren bir firmayız.
Nesip Uzun : Beta Kimya, Sadece Mobilya sektörüne hitap etmiyor, birçok yan sektörü örnegin; yumuşak grup var keza insaat sektörü var, Mobilya sektörü yüzde kaçını kaplıyor Ve diğer sekmentlerde neler var biraz da bunları konuşalım.
Cihat Sayacı : Bizim ana iştigal alanımız aslında Mobilya yapıştırıcıları bu bizim şuan da %60 lar seviyesinde bir alanımızı kaplıyor. Üretimlerimizin % 60 ı Mobilya yapıştırıcıları üzerine % 25 kadarı da yapı kimyasalları üzerine ürünler var, geri kalan kısmı ise Otomotiv yapıştırıcısı izolasyon malzemeleri teknik ayresollar ve yine kağıt ambalaj sektörüne yönelik bir takım yapıştırıcı ürünlerden oluşuyor. Son 4 - 5 yıldır yapı kimyasalları alanında ve Mobilya haricinde kağıt ambalaj endüstrisinde de gittikçe apelin Pazar payı artıyor.
Sizin de bahsettiğiniz gibi bu pandemi süreci bütün sektörleri derinden etkiledi, belki bu süreçten en az etkilenen ama olumlu manada da en fazla etkilenen sektör hijyen ve sağlık sektörü oldu. Diğer taraftan gıda da dahil olmak üzere bir çok sektör tedarik zinciri balgamında bundan etkilendi. Kimya sektörü son yıllarda özellikle ihracatını arrırdı, geçen yıl 21 milyar dolara yakın bir ihracat yapan sektör bu yıl da yanlış hatırlamıyorsam 22 buçuk milyar dolar civarı bir hedefi var. Bu sektör de Şu anda hala bütün diger sektörlere göre en fazla ihracatını arttıran, pandemiden en az etkilenen sektör olarak kaldı. Şu anda da nisan ayında ve mayıs ayında ihracat ta birinciydi.
Otomotiv gibi ihracat birincisi sektörden sonra kimya sektörünün birincilige çıkması kimya adına olumlu bir gelişmeydi. Mayıs ayında tüm sektörler gibi bizim yapıştırıcısı sektörü de gerek ihracatlarda ki gümrük kaplarının kapanması gerekse talepteki azalmadan dolayı gerileme yaşadı. Biz Beta Kimya olarak ise bu dönemde ciddi bir gerileme yaşamadık.
Kimya sektörü İthalatata %70 yurt dışına bağımlı bir sektör, yapıştırıcılarda da böyle ve yapıştırıcılarda kullanılan hammaddelerin birçoğu yurt dışından geliyor,bunun Büyük bir kısmı Amerika'dan Avrupa’dan Almanya'dan Belçika'dan, Fransa'dan Avrupa ülkelerinden, bir kısmı ise Uzak Doğu’dan ,Japonya'dan, Kore'den ve Çin’den geliyor. Kimya sektörü bu süreçten tedarik zinciri kısmın etkilendi, da Beta Kimya olarak bütçeli çalışmamızın da verdiği avantajla tedarikçilerimizle doğru sözleşmeleri doğru zaman da yapmamızdan kaynaklı çok fazla etkilenmedik, gerek stok olarak gerekse yarı mamül olarak gerekse de bitmiş ürün olarak açıkçası bu sürece dikkatli ve sağlıklı yaklaşımlarla atlattık.
Beta kimya kurumsal bir firma, profesyonel yöneticiler ve profesyonel İcra Kurulu tarafından yönetilen bir firmadır. Buna rağmen Çok riskli ve zorlu bir dönemden doğru kararlar alarak bu günlere geldik.
Nesip Uzun :Cihat Bey bildiğiniz gibi Mobilya sektörü az önce sizde bahsettiniz toplam üretim de belki de %35 oranında ithal ürün girdilerinden oluşan bir sektör ara girdiler var bunun içerisinde hemen hemen Mobilya sektörünün tüm segmentlerinde belli oranda dışa bağımlılığımız hala var, ithal girdi var. Pandemi’nin yaratmış olduğu lojistik sorunlar nedeniyle ithalat sağlıklı yapılamadı. Yakın bir zamanda hükümet yerli üreticiyi koruma kanunları kapsamında birtakım kararlar aldı ve yaklaşık 800 tane ürüne ithalatta Eylül ayına kadar %30 sonrasında ise % 25'e düşen kademeli bir vergi uygulaması getirdi. Şimdi baktığımızda bu 800 ürün içersinde mobilya sektörünün pek çok alt ara girdileri de yer almaktadır. özellikle yapıştırıcı grubunun ana hammadde girdilerinin çoğu ithalata bağımlı bu konuda neler söyleriniz? sonuçta İthalat ve ihracat birbirini tamamlayan iki elin sesi gibidir, biri olmadan öbürü olmaz, siz bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz
Cihat Sayacı : Nesip bay aslında aynı zamanda Uluslararası ilişkiler mezunu biri olarak baktığımda Son 20 yıldır Globalleşme, ekonomilerin birbirlerine entegre olması arasında sınırların kalkması, Ticaretin serbest dolaşımı, insanların serbest dolaşımı aslında bunları konuştuğumuz bir dönemden geçtik. Son 2-3 yıldır hepimiz takip ediyoruz Uluslararası ilişkiler babında dış ticaret babında ülkeler korumacılık politikalarını son dönemde arttırmaya başladılar, sadece bu Pandemi sürecinde değil, onun öncesinde de ülkeler Ortadoğu'da da kendi ülkemiz Türkiye’de de Amerika'da görüyoruz, sürekli yerli üretimi destekleyip İthalatı kısıtlayıcı ve engelleyici kararlar alıyorlar. Türkiye son yıllarda ciddi manada üretime ağırlık veren diğer taraftan da ithalat bağımlılığı azalsa da hala ciddi manada devam eden bir ülkedir, Pandemiyle beraber başlayan bu ithalat vergilerindeki artışlar aslında bir şekilde biraz ihracatı,cari oranı dengeleme biraz korumacılık yerli üretimi desteklemeyi hedefliyor. Beta Kimya olarak üretimde yerli üretim yapan bir firma olduğumuz için ve bütün ürünlerimizi kendimiz ürettiğimiz için bu süreçten fazla etkilenmedik. Bizim kullandığımız hammaddlere ithalat kısıtlığı yok. Dolayısıyla hammadde kısmında bir sıkıntı yaşamıyoruz. 4 Tane Fabrikamız var fabrikalardaki üretimi etkileyen hiçbir girdimizde etkilenme olamadı, tabi dolayısıyla bunun Sektöre Diğer taraftan Mobilya sektörünün ihtiyacı olan malzemelerdeki artışların yerli üretimin yetmediği noktalarda ve olmadığı sektöre Enflasyonist bir etkisi olacağı kaçınılmaz ve yaşayıp göreceğiz bütün bunları.
Nesip Uzun : geçen hafta konuklarımdan birinin çok güzel bir açıklaması vardı yine bu ve buna yakın konuyla ilgili biliyorsunuz Amerika ile Çin arasında çok yoğun restleşmeler var %30 kota ardından tekrar kotalar hemen akabinden Çin’den karşı salvolar geldi,bizde de böyle yani siz vergi koyarsınız ihracat noktasına geldiğinde gittiğiniz yerde aynı karşılığını görürsünüz ne yazık ki kapalı ekonomilerin böyle bir konumu var, bildiğimiz gibi Türkiye’nin yaklaşık 10-15 yıl önce en büyük ihracat bölgesi Orta doğuydu en başta da İran’dı. İran'da Çok ciddi bir ihracatımız vardı Mobilya sektöründe de neredeyse bizim mobilyacılarımız İran'daki Bütün köşe başlarını bütün şehirleri ezberlemişlerdi. Alıcılar İnegöl, Ankara, Bursa, İstanbul arası mekik dokuyorlardı. .Ardından İran’da çok ciddi bir üretim başladı hemde üretimin bütün dallarında üretim başladı ve dışa açılım başladı. Ardından İran çok ciddi kotalar koymaya başladı sonra Cezayir, Libya koydu, Şimdi ise Mısır çok ciddi kotalar koyuyor. özellikle bitmiş ürünlerden başlayan bir kota süreci var, demem şu ki yaptığımız şeylerin karşılığını alabiliriz dolayısıyla ihracatın önünde engel olabilecek Globalleşmenin önünde engel olabilacek birçok unsuru çok iyi değerlendirmek gerekiyor Türkiye yıllar sonra ihracat yapmayı öğrendi, ancak çevredeki ve dünyadaki şu anki stratejik süreç biraz aleyhimize çalışıyor. Çin’de yaşanan Pandemi ve Çin'deki maliyetlerin yüksek olmasından dolayı, dünyada i hemen pek yok segmentte bir üretim havzası olan Türkiye ciddi bir şekilde öne çıkmış durumdadır. Bu Mobilya sektöründe de böyle. Çünkü bizim avantajlarımız çok Türkiye bir üretim ülkesi oldu Hemen her şeyi üretebiliyor ve ihracat içinde her yere çok yakınız Türk Havayolları hemen her yere uçabiliyor dolayısıyla Bu avantajları çok iyi kullanabilme şansına sahibiz. Avrupa gibi katma değeri çok yüksek pazarlar var bu pazarlar bizim belki de ürkek davrandığımız çok güçlü rakiplerin ve paydaşlarının olduğu ama benim gözlediğim kadarıyla mobilya sektörü gibi emek-yoğun sektörün artık gelişmiş Sanayi ve Dijital toplumlarda çok rağbet görmeyip yani katma değeri çok yüksek değerler vermediğinden daha farklı sektörlere doğru yönelerek bu sektörleri bizler gibi farklı ülkelere bir bakıma havale edecekler biz bunlara hazırlıklı olmalıyız diye düşünüyorum ne dersiniz.
Cihat Sayacı :Uluslar arası ilişkilerde de karşılıklılık ilkesi uygulanır, bir çok Ülke tarafından da dünyada uygulanıyor belli ülkelerde ithalat kısıtlamaları getirirseniz Başka ülkelerde Bunu size yaparlar bu net .Tabi biz bunu bu güne kadar ne kadar yapıyorduk o da tartışılır, bize bir takım ithalat kısıtlamaları olan ülkelere biz ne kadar uyguluyorduk bu da ayrı bir konu, özellikle geçenlerde okuduğum bir makalede ithalat vergilerindeki bu artışların bizim Avrupa Birliği ile aramızda bulunan Gümrük birliğine bakıldığında çok ciddi bir etkisinin olmadığından bahsediliyordu, tabi burada sonuçta biz sadece Avrupa Birliğinden ithalat yapmıyoruz ,Dünyanın çok farklı noktalarından da yapıyoruz, oralarda mutlaka etkisi vardır
Bir tarafımız Avrupa, bir tarafımız Asya, bir tarafımız Ortadoğu, bir tarafımız da Rusya. Hakikattten dünyanın kalbinde bir noktada yer alıyoruz,
İran’la Türkiye yıllardır bu ambargo sürecinde de ciddi manada pozitif yaklaşımlar da bulundu ,arabuluculuk da yapmaya çalıştı, dolayısıyla bakıyoruz İran bir çok ürünümüze aramızda Tercihli Ticaret anlaşması olmasına rağmen hala vergilerini arttırıyor ve ihracatımızı engelliyor, işin siyasi boyutu da var bunlar bir tarafa biz iş adamları biz iş dünyası olarak bundan en az manada etkilenmeyi bekliyoruz. Türkiye’nin çok katma değersiz üretim yaptığını düşünmüyorum.Türkiye’de sadece katma değerli satış yapabilme ile alakalı sıkıntı var, bu da ülkelerin uyguladığı vergilerden kaynaklanıyor bu sürecinde şahsi olarak söylemek gerekirse düzeleceğini düşünüyorum ,şu anda alınan bu karar gelecekte ülkelerle yapılan bu görüşmelerde tekrar Uluslar arası Ticaret normlarına uygun bir hale getiriliecektir diye düşünüyorum
Beta Kimya’nın bir başka farklı yönlerinden biri de Ar-Ge kabiliyetidir. Bizim araştırma ve geliştirme merkezimiz var, bu merkezimizde 2018 yılında 3 aylık bir süre içerisinde belgemizi aldık, inanılmaz hızlı bir şekilde aldık çünkü zaten 15 yıldır Ar-ge faliyetleri olan bir şirketiz. 2018'e de kısa süre 3 ay içerisinde denetlendi Devlet tarafından belgemizi aldık tabi ar-ge merkezi olmadan dahi son 3 yıldır 30 tane yeni ürün çıkarmışız. Tabii bu biraz da aslında argedeki işin Mutfağındaki Mühendis arkadaşlarımızın ve Pazarlamadaki ,Satıştaki arkadaşlarımızın çalışmaları ve başarılarıyla gerçekleşiyor.
Pandemi süreci ilk başladığı andan itibaren oturduk kafa kafaya verdik ve bir proje verdik, yüzeye en ince noktaya kadar temas edebilen birdezenfektan çıkardık. yani bugün elinize sıvı şeyi döktüğünüzde elinizi bir şekilde ovalayıp o elinize hızlı bir şekilde yayılmasını sağlıyor aeresolü, sıktığınız anda elinizdeki yada o yüzeydeki en ince noktaya kadar partiküller halinde o ürüne ulaştırıyorsunuz, arkadaşlarımız çok hızlı bir şekilde ar-ge’de bunu bir proje olarak başlattılar ve dezenfektan ürünlerini aeresol içersine alarak Sağlık bakanlığı başvurularını da yaparak ruhsatımızı da alarak MİTREAPEL jenerik markamızın altında MİTREAPEL HANTER olarak piyasaya çıkardık. Biliyorsunuz Hanter Avcı demek,.
Nesip Uzun :Başarılar diliyorum oldukça gündeme uygun bir ürün geliştirmişsiniz.
mutlaka ar-ge’nizdeki çalışmaların Önümüzdeki dönemde farklı alanlarda da süreceğini düşünüyorum. Cihat Bey siz önümüzdeki dönemi nasıl görüyorsunuz Beta Kimya Türkiye'nin ilk 500 firması arasında dolayısıyla yatırımlarımızın olduğunu da bir kısmının ötelendiğini bir kısmının devam ettiğini biliyorum bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?
Cihat Sayacı : Nesip Bey biraz önce Aslında konuşurken bahsettimiz gibi Pandemi süreci bütün sektörleri etkiledi.Beta kimya olarak en az etkilenen sektörlerden olamıza rağmen yine de yatırımlarımız vardı, bu yatırımlarla ilgili ne yapmamız gerekiyor duracağız mı devam mı edeceğiz bunları kendi aramızda toplantılar yaparak konuştuk. Türkiye'de Ülkemizin ve Sanayimizin de yatırımlara ihtiyacı var, çeşitli mecralarda Türkiye'nin Ortadoğu'nun Doğu Avrupa'nın en büyük yapıştırıcı Tesisini GEBKİM Gebze Kimya İhtisas Sanayi Bölgesinde kuruyor olacağız, Bu proje şu anda proje hızla devam ediyor,umuyoruz 2019-2020’nin sonu 2021'in ilk aylarında projemize Nihayet erdirmiş olacağız ve yeni tesisimizde sektöre hizmet etmeye başlayacağız. Burada şu anki kapasitemizi 5 katına Çıkartmayı düşünüyoruz, zaten şu anda gerek ülke sayımız gerek ülke nüfusumuz gittikçe artıyor ve bu yatırımımızı Bugün LİT sertifikası olan kimya sektörüne ve ülkemize de yakışan, endüstri 4-0 hazır bir üretim sürecine uygun şekilde hazırlıyoruz. Başlangıçta,150-160 milyon TL'lik yatırım olacaktı, ama bugün geldiğimiz noktada Biraz daha büyüttük 200-220 milyon TL’lik yatırımı yapıyor olacağız. Kimya sektörünün de gıpta ettiği bir ar-ge merkeziyle bir Kimya tesisi ile sektörde var olmaya devam edeceğiz. Ayrıca Mobilya Dergisi olarak ve Nesip Uzun olarak size de teşekkür etmek istiyorum ,zorlu dönemde dahi sektörde var olduğunuzu ve sektörün yanında olduğunuzu bizlere her daim hissettirdiniz,eksik olmayın.