Türkiye Mobilya Aksesuar sektörü araştırma raporu 2024
Sektörel araştırma dosyası:
Araştırmaya mobilya sektörünün iskeletini oluşturan ahşap yüzey plaka MDF dahil edilmemiş olup, mutfak aksesuarlarından bağlantı elemanlarına minifixler, menteşe sistemleri, çekmece rayları gardrop sürme sistemleri, masa sürme rayları, mobilya kulpları, Kenar bantları dahil edilmiştir.
Türkiye, mobilya sektöründe önemli bir oyuncu olup, mobilya aksesuarları ve yan sanayi ürünleri üretimi ve ihracatı açısından da büyük potansiyele sahiptir. Bu çalışmada, aksesuar sektörüne ait verileri rakamlarla göstereceğiz. Çalışmada da görüldüğü gibi, Türkiye aksesuar sektörü yüzünü ihracata çevirerek, ortalama %40 ile sürdürülebilir ancak katma değer açısından yeterli olmayan bir rekabet içinde yatırımlarını sürekli büyütmektedir. Dünya genelinde de önemli bir tamamlayıcı ürün olan mobilya aksesuarları her yıl ortalama %6.3 büyüyen ve 2030 yılına kadar pazar büyüklüğünü 1.4 trilyon dolara çıkması beklenen dünya mobilya pazarında bu imalatın da önemli bir dilimini teşkil ediyor. Dünyada satılan her mobilyada ortalama on farklı aksesuar ürünü bulunmaktadır. Kaba bir hesapla her mobilyada yüzde 15 aksesuar girdisi olsa bile dünya aksesuar pazarı ortalaması 250 milyar dolarlık bir pazara denk gelir.
Türkiye mobilya ihracatı 2023 yılı rakkamları 5, 3 milyar dolar, iç pazarı ve dolaylı ihracat ve satışları da buna eklersek. Ortalama 13 milyar dolarlık bir mobilya üretimi ortaya çıkıyor. Burada da 2 milyar dolarlık bir aksesuar imalat pazarından söz edebiliriz. Bütün bu büyük imalata rağmen dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye’de de Avrupa ve Asya menşeili aksesuar ürünleri de kullanılmaktadır. (Alman, Avusturya, İtalya, İspanya ve Çin markaları) Gerek marka bilinirliği gerekse de fiyat rekabeti içinde tercih edilen bu ürünlerin toplam aksesuar iç pazarının da yüzde 20 ‘si civarında olduğunu varsayıyoruz. Bu durumda da pazarda aslan payının yerli üreticilerde olduğu gerçeğini görüyoruz.
Türkiye, mobilya sektöründe önemli bir oyuncu olup, mobilya aksesuarları ve yan sanayi ürünleri üretimi ve ihracatı açısından da büyük potansiyele sahiptir. Türkiye'nin mobilya aksesuarları ve yan sanayisi sektörü, yıllar içinde büyük bir gelişim göstermiştir. Kaliteli işçilik, rekabetçi fiyatlar ve çeşitli ürün yelpazesi, Türk mobilya aksesuarları ve yan sanayi ürünlerinin dünya genelinde tercih edilmesini sağlamıştır. Ülke, mobilya endüstrisindeki gelişmelerle birlikte aksesuar ve yan sanayi alanında da katma değerli ürünler üretme kabiliyetini artırmıştır.
Mobilya sanayi katma değer açısından da ülkemizin önde gelen sektörlerinden birisi olup, ihracatta yerli kaynakları en çok kullanan ve ithal ürünlere bağımlılığı en az olan sektörlerden biri olarak ekonomiye katkısını artarak devam ettirmektedir.
Genel konumuyla iç piyasaya dönük olan sektörde çoğunluğu geleneksel yöntemlerle çalışan küçük işletmeler ağırlıktadır. Mobilya sektörü ins?aat, gemi sanayi, metal, plastik, cam sanayi, tasarım, reklamcılık, ambalaj, lojistik gibi birçok sektörle etkiles?im halinde olup yirmi alt sektörü desteklemektedir.
Türkiye’de mobilya sektörü, pazarın yog?unlas?tıg?ı veya orman ürünlerinin yog?un oldug?u belirli bölgelerde toplanmıs?tır. Türkiye'nin neredeyse her ilinde mobilya üretimi yapan is?letmelere rastlamakla birlikte Kayseri, Bursa (I?negöl), I?zmir, Ankara, I?stanbul, Kocaeli, Adana ve Antalya’da üretim tesislerinin sıklas?tıg?ı görülmektedir.
I?stanbul mobilya sektörü muhtelif yerlere dag?ılmıs? olmakla beraber en önemli iki merkezi I?kitelli Organize Sanayi Bölgesindeki Masko ve küçük sanayi sitesi Modoko’dur. Ankara’da mobilya sektörü Siteler semti ile özdes?les?mis?tir. Ancak Ankara’daki is?letmelerin çog?u emek yog?un is?letmeler olup, büyük ölçekli üretim yapan firma sayısı azdır.
Bursa-I?negöl bölgesi hammadde kaynaklarına yakın olması nedeniyle mobilyacılıkta önemli bir merkez konumundadır. Sektörde yapılan ihracatın bölgelere göre dag?ılımında, Bursa -İnegöl 1.sırada Kayseri 2.sırada ve I?stanbul ise 3. Sırada yer almaktadır. I?zmir’de ise Karabag?lar ve Kısıkköy sektörün yog?unlas?tıg?ı bölgelerdir. Andana Eskişehir yine sektörün önemli üretim bölgeleridir. Aynı şekilde bu kentlerde de sektörün bütümesine paralel bir yan sanayi ve aksesuar üreticileri yer almaktadırlar.
Mobilya aksesuar sektörünün ihracat potansiyeli:
Türkiye, mobilya aksesuarları ve yan sanayi ürünleri ihracatında önemli bir potansiyele sahiptir. Avantajlı coğrafi konumu, güçlü lojistik altyapısı ve kaliteli üretim kapasitesi sayesinde Türk mobilya aksesuarları dünya pazarlarında rekabetçi bir pozisyona sahiptir. Türk mobilya aksesuarları, Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika gibi dünyanın her yerinde önemli pazarlarda talep görmektedir.
,
Türk mobilya aksesuar sektörünün önemli bir bölümünü oluşturan 80 firma içinde gerçekleşen ankete kapasite büyüklüğü, çalışan sayısı ve marka bilinirliği açısından en önemli firmalardan geri dönüş alınmıştır. Özellikle küçük ölçekli işletme içinde sayılabilecek firmalar, farklı nedenlerle ankete cevap vermemişlerdir. Sektörün bütünü düşünüldüğünde toplam pazarda yüzde 15’lik bir katılım noksanlığıyla sektörün ortalama veri değerleri gerçekleştirilmiştir. Ankete cevap veren firmalar içinde yüzde 80’i bina , makine ve ar-ge olmak üzere firma Euro ve TL bazında önemli yatırımlar gerçekleştirdiler. Bu da gösteriyor ki, sektörün toplamında ankete katılan ve sektörün en büyüklerinin oluşturduğu %45'inin %76'sı 2023 yılı içinde Toplamda 38 milyon 312.700 Euro döviz bazında yatırım yaparken ,TL bazında da 57 milyon 300 bin liralık önemli bir yatırım gerçekleştirmişlerdir. Bu firmalar toplam pazarın da yüzde 85 gibi büyük bir oranını oluşturmaktadırlar.
Türk lirası bazında değerlendirirsek. Yatırımların yüzde doksanı yeni tesis ve yeni makine yatırımı olmak üzere 2023 yılında Toplam 1 milyar 422 milyon TL yatırım yapılmıştır. Yapılan yatırımların %70’i direk öz sermayeile %30 kadarı ise öz sermaye + kredi yoluyla gerçekleştirilmiştir. Sektörün yatırım politikalarında öz sermayeye yönelmesinde kredi maliyetlerinin yüksek olması, kredi alma imkanları ile ülke ekonomisinin gelecek projeksiyonları ile ilgili öngörülerin etkisi olmuştur.
Küçük, orta ve orta üzeri işletmelerden oluşan aksesuar sektörünün buna yönelmesinde geleneksel ticaret anlayışı, faize karşı dinsel yaklaşımlar kadar döviz bazında borçlanmada yabancı kuruluşlardan kaynak kullanma alışkanlıkları ve danışmanlık firmalarıyla çalışma deneyimlerinin olmaması da önemli bir psikolojik bariyer olmuştur. Klasik sermaye hareketlerinde ve yatırım pozisyonlarında sermaye birikimi sınırlı olan Türkiye gibi yeni sanayileşen ülkelerde farklı yatırım argümanlarının kullanılmaması genelde yatırımların yol kazalarını da beraberinde getirmektedir. İşletmeler planlı organizasyonlar içinde işletmelerin hedef ve projeksiyonları paralelinde planlanmayıp uzun yıllara sarkan aşama -aşama yatırımlarla gerçekleşmekte ve kervan yolda düzülür misali pazardan gelen taleplere göre yatırımlar yönlendirilmekte, bu da yatırımın geri dönüş sürecinde oluşabilecek tedarik zincirinde veya müşterilerden gelecek ödemelerde bir sorun oluştuğunda sermaye yetersizlikleri sonucu işletmelerin nakit hareketleri kazaya uğrayabilmektedir. Türkiye gibi ana girdilerde belli oranda dışa bağımlı bir sektörün küresel krizlerden ve ülke ekonomisindeki yüksek enflasyondan etkilenmemesi bu nedenle çok zor. Sermayenin doğru ve yerinde kullanılması kadar uygun ödemeli uzun zamana yayılmış dış kaynaklarla yatırımlar gerçekleştirmek konusunda firmalar yeterli deneyime sahip değiller. Bu araştırmada da görüldüğü gibi dış kaynak kulanan yatırımcı sayısı üç dört firmayı geçmemiştir. Bu durumda öz sermayelerini kullanan firmalar pazar daralması , uluslararası krizler ve yüksek enflasyonist rüzgarlarda finansal sorunların da yolu açılmaktadır.
Sektör 2020 yılı sonrası önemli bir makineleşme ve kapasite arttırımına girmiş, geleneksel üretimin kabuğunu kırmıştır. Ancak hedef alınan pazarlar incelendiğinde aynı pazarlarda Türk firmaları hem uluslararası rakipleriyle hem de Türk markalarıyla rekabet etmektedirler. Fiyat bazlı rekabetin bu yerlerde öne çıktığı görülmekte ve Pandemi öncesi açık satışlar son zamanlarda tekrar uygulanmaya konulmuştur. Türk firmaları başta Avrupa olmak üzere küresel alanda Almanya, İtalya gibi tasarım ve kalite bazlı hareket eden ülkelerle rekabet etmektedir. Ortadoğu, Afrika ve Avrasya pazarında ise fiyat bazlı Çin ve Asya firmalarıyla rekabet etmektedirler. Keza araştırmada da görüleceği gibi 2023 yılında yapılan en büyük yatırımlar atölye üretiminden fabrika imalatına geçiş ve bu noktada da pazarın talebi doğrultusunda kapasite arttırımı için yeni teknolojik otomasyon makineleriyle yüksek katma değerli ürünler üretme amacıyla Ar-Ge yatırımları gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya katılan firmaların %76’sı 2023 yılı içinde yeni yatırımlar gerçekleştirmiş olup, bu yatırımların da en büyüğünü yüzde 57 ile yeni makine yatırımları almaktadır. Hemen ardından % 23’lük bir oranla AR-Ge yatırımları ve %20 ile yeni bina yatırımları gelmektedir. Şekil -3
2023 yılı’nda Türkiye yüzyılın en büyük depremlerinden birini yaşadı. Aynı şekilde çevre ülkelerdeki savaşlar, Türkiye’nin devam eden sınır ötesi hareketlerin ekonomiye yüklediği yüklerde dahil olmak üzere pek çok olayın yaşandığı 2023’ler Türkiye’sinde yıl boyu devam eden yüksek enflasyon, döviz kurlarında baskılama gibi uygulamalara rağmen uluslararası durumlardan kaynaklanan siyasal ve konjonkturel durumlar, nedeniyle firmaları etkileyen pek çok durum gözlenmiştir. Araştırmada bunlardan en önemli sorun olarak %28 ile hammadde fiyatlarındaki artış ve ücret zamları öne çıkmıştır . Hemen ardında %25 ile artan enerji maliyetleri ve %19 ile yıl içinde Kdv’ye %20’ye çıkarılan zam stopajda, ve görünür, görünmez vergilerdeki artışlar firmaları etkileyen olaylar olarak öne çıkmaktadır.
Tüm bu etkilere rağmen Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafı konum vb avantajlarının da etkisiyle firmaların %62’i büyüme yaşadıklarını belirtmişlerdir . Şekil-5. Bu büyüme sürecinde pek çok yeni ürünle esas olarak yurtdışı ihracatlarıyla piyasada büyümeye devam etmişlerdir.
Firmaların gerek yurtiçinde gerekse de yurtdışında yaşadıkları sorunları irdelediğimizde en büyük sorun olarak haksız rekabet ortaya çıkmaktadır ve %96 gibi büyük kısmının haksız rekabetten şikayet ettikleri görülmektedir. Pandemi sonrası fiyat bazlı rekabet tekrar öne çıkmış ve firmalar bir yandan artan maliyetler sgk primleri, asgari maaş artışı derken özellikle aynı ürün üreten firmalarda özellikle mobilya kulp piyasasında bu durum daha da artmıştır.
Bu sorunların yanında sırasıyla %34 ile kalitenin önemsenmemesi, %31 ile ucuz fiyat, %16 uzun vadeli satışlar, %15 tahsilatta yaşanan zorluklar ve %3 ile karşılıksız çekler gelmektedir. Burada dikkat çeken durum önceki yıllara göre faturasız satışları minimuma inmiş olması ve karşılıksız çek olaylarında ki azalmadır. Keza Pandemi esnasında uygulanan nakit veya çok kısa dönemli satışlar, firmalara çok önemli avantajlar sağlamış ancak hemen sonrasında rekabetin kızışmasıyla birlikte uzun vadeli satışlar ve tahsilat sorunları gibi eski alışkanlıklara dönüş gözlenmektedir.
Uluslararası Markalarla Rekabetçi Pozisyonu
Türkiye mobilya aksesuarları ve yan sanayisi sektörü, uluslararası markalarla rekabet edebilecek düzeyde kalite ve çeşitliliğe sahiptir. Ülkedeki üretim tesislerinin modernizasyonu ve teknolojik altyapının güçlendirilmesi sayesinde, Türk mobilya aksesuarları uluslararası standartlara uygun ürünler sunmaktadır. Ayrıca, tasarım odaklı yaklaşımla üretilen mobilya aksesuarları, tüketicilerin estetik ve fonksiyonelliğe önem verdiği günümüz pazarında önemli bir avantaja sahiptir. Türk mobilya aksesuarı üreticileri, müşteri ihtiyaçlarına yönelik çözümler sunarak uluslararası pazarda rekabetçi bir konum elde etmektedir. Özellikle yakın pazarlarda belli ürün gruplarında lider ülke konumunda ve küreselleşmiş markalarıyla da pazarda en önemli aktörler arasına girmiştir.
Türk mobilya aksesuarları, özellikle Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika gibi yakın coğrafyalardaki pazarlarda güçlü bir varlık sergilemektedir. Avantajlı lojistik ağı sayesinde zamanında ve uygun maliyetlerle sevkiyat yapma imkanı, Türk mobilya aksesuarı üreticilerine rekabet avantajı sağlamaktadır. Avrupa Birliği ülkeleriyle serbest ticaret anlaşmaları da ihracat potansiyelini artıran önemli faktörler arasında yer almaktadır.
Türkiye mobilya aksesuarları sektörü, dünya genelinde önemli oyuncularla rekabet etmektedir. Özellikle Çin ve İtalya gibi büyük mobilya üreticileri, dünya genelinde mobilya aksesuarı ihracatında güçlü bir konuma sahiptir. Türk mobilya aksesuarları, bu ülkelerin yanı sıra Almanya, Polonya ve Romanya gibi diğer Avrupa ülkeleriyle de yoğun bir rekabet içindedir.
Ancak, Türk mobilya aksesuarları sektörü, yüksek kalite standartları ve uygun fiyat avantajıyla bu rekabetçi ortamda kendine özgü bir konum oluşturmuştur. Özellikle tasarım odaklı yaklaşımla üretilen mobilya aksesuarları, dünya genelinde estetik ve fonksiyonellik arayışında olan tüketiciler tarafından tercih edilmektedir.
Türkiye'nin mobilya aksesuarları ihracatında, hedef pazarların belirlenmesi ve bu pazarlara yönelik stratejilerin oluşturulması büyük önem taşımaktadır. Örneğin, Orta Doğu pazarında geleneksel ve lüks mobilya aksesuarlarına olan talep dikkate alınarak buna yönelik ürün çeşitliliği ve pazarlama faaliyetleri artırılabilir. Türk üreticiler bu bölgelerin geleneksel kültür yapılarını da değerlendirerek bu pazarlara uygun ürün tasarımları gerçekleştirmekte ve müşteri odaklı çalışmalar yapmaktadırlar. Aynı coğrafyanın ve kısmen ortak inanç ve kültürlerin avantajlarını da kullanarak pazarda önemli aktör durumuna gelmişlerdir.
Bununla birlikte, Türk mobilya aksesuarları üreticileri, markalaşma ve reklam gibi alanlara daha fazla yatırım yaparak uluslararası pazarda farkındalığı artırmalıdır. Dünya genelinde tanınan bir marka olmak, ihracat potansiyelini artırmanın anahtarlarından biridir.
2. İhracat Potansiyeli
Türkiye, mobilya aksesuarları ve yan sanayi ürünleri ihracatında önemli bir potansiyele sahiptir. Avantajlı coğrafi konumu, güçlü lojistik altyapısı ve kaliteli üretim kapasitesi sayesinde Türk mobilya aksesuarları dünya pazarlarında rekabetçi bir pozisyona sahiptir. Türk mobilya aksesuarları, Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika gibi dünyanın her yerinde önemli pazarlarda talep görmektedir. Keza ankete katılan firmaların %88’i üretiminin yüzde 30 ile 60 kadarını ihracat yapmakta ve ihracatı her yıl daha da büyümektedir, bazı firmalar ise tümüyle ihracata çalışmaktadır.
Ancak, ihracatta bazı zorluklarla da karşılaşılmaktadır. Dünya genelindeki rekabetin yoğunluğu, fiyat dalgalanmaları ve döviz kurlarındaki değişimler, Türk mobilya aksesuarı ihracatını etkileyebilmektedir. Bütün bu unsurlar, ülkedeki siyasal atmosferi de eklersek son yıllardaki enflasyonist politikalar ve buna bağlı düşük faiz politikaları, dövize talebi arttırarak, TL’nin değerini düşürmüş, dövizin aşırı baskılanması da ihracatı olumsuz etkilemiştir. Bu nedenle, ihracat potansiyelini artırmak için rekabetçi kur politikaları, stratejik pazarlama ve markalaşma çabalarının desteklenmesi gerekmektedir.
Bu çalışmanın verilerinde de görüldüğü gibi ihracatta karşılaşılan en büyük sorun olarak %33 ile uluslararası pazarlarda Çin firmalarıyla rekabet öne çıkmakta ve onu döviz kurlarındaki istikrarsızlıklar izlemektedir. Döviz kurlarının artmasıyla birlikte nakliye ve lojistik maliyetleri de artmıştır. Dördüncü sırada ise başta kuzey Afrika ülkeleri olmak üzere bazı ülkelerin Türkiye’ye uyguladıkları yüksek gümrük vergileri gelmektedir. Bundan 15-20 yıl öncesinde Türk mallarına duyulan güvensizlik ise en son sıralarda yer almakta ve bazı ülkelerde Türk aksesuar markaları üründen ambalajına kadar taklit edilir hale gelmiştir.
Türkiye aksesuar sektörünün ihracat yaptığı pazarları ele aldığımızda ağırlıklı çevre ülkeleri olmak üzere ihracat hinterlandı sürekli büyümektedir. Ortadoğu , Balkanlar ve Rusya eski Cumhuriyetlerindeki Pazar korunarak başta afrika olmak üzere G.Amerika, Kanada ve kısmen Avustralya ihracat pazarı içinde yer almıştır. ‘Arap baharı’ öncesi her yıl artarak büyüyen Kuzey Afrika pazarı küçülerek bu pazarda Çin ve Avrupa menşeili ürünler pazarda hakim güç haline gelmiştir. Şekil 14.
Küresel pazarda var olmanın önemli argümanlarından biri de sektörlerin önemli buluşma alanlarından biri olan fuarlardır. Gerek katılımcı firmalar gerekse de uluslararası alıcıların çok ilgi gösterdiği bu platformlar, firmaların yeni alıcılarla tanıştıkları ve iş ilişkileri kurdukları ticari merkezlerdir. Geçmişte yılda bir defa gerçekleşen bu önemli sektör fuarları günümüzde hemen her ülkede yapılmakta ve kimi fuarlar da uluslararası boyut kazanmaktadır. Türk firmaları son 20 yılda gerek bu uluslararası fuarlara gerekse de domestik yerel fuarlara aktif olarak katılmakta ve ihracat pazarlarının da büyük kısmını bu fuarlarda gerçekleştirmektedirler.
Şekil 17’deki çizelge de de görüldüğü gibi firmaların hepsi en azından yılda 1 defa fuarlara katılmakta ,%22’si yılda en az 2 yurtdışı fuara katılmaktadır %10’u ise dört fuardan fazlasına katılmaktadır. Türkiye’de uluslararası fuarlara katılım için önemli ulusal katılım ve bireysel katılım destekleri bulunmaktadır. Bu katılım destekleri %50 ile %70 arası stand tanıtım giderleri ve uçak masrafları şeklinde olmakta ve sektörü teşvik ederek tanıtımlarına çok büyük fayda sağlamaktadır.
Türk mobilya aksesuar firmaları Kosgeb standartlarına göre % 50’ı Küçük işletmelerden ‘ %30’u orta büyüklükteki işletmelerden %20’i de büyük ölçekli işletmeler kapsamına giriyor. Bu işletmelerde çalışan personelin %79’u üretimde çalışan mavi yakalılardan oluşurken %21’i de işletme bünyesinde Ar-Ge, yönetim, satış-pazarlama, muhasebe, ihracat vb değişik departmanlarda çalışan mavi yakalılardan oluşuyor.
-Mobilya aksesuar sektörü 2023 yılı sonu rakamları itibarıyla, farklı mühendislik dallarında değişik pozisyonlarda olmak üzere toplamda 300 kadar Mühendis istihdam etmektedir.
-Aktif çalışan beyaz ve mavi yakalı iş gücü toplamı ise 4500 kişi kadardır.
-Sektörün geçindirmekle yükümlü aile bireylerini ortalama 4 kişi olarak alırsak, 18 bin kişiye istihdam yaratarak toplumsal hayata katkı sağladığını söyleyebiliriz.
-En düşük asgari ücret üzerinden hesaplarsak yılda 1 milyar 350 milyon lira personel ücreti ödüyor, ayrıca devlete yılda 405 milyon lira SGK primi yatırıyor. Ayrıca gelir stopaj, kdv ve hammadde girdilerinden ödenen dolaylı ve dolaysız vergileri de hesaplarsak, mobilya aksesuar sektörünün gerek istihdam anlamında, gerekse de ülkeye kazandırdığı döviz ve vergi gelirleriyle önemli bir işlevi gördüğünü söyleyebiliriz. .
Özetlersek;
a-Mobilya aksesuar sektörü, Türk mobilya imalat sektörünü ithalata bağımlılıktan kurtarmıştır. Bu da sektörün ihtiyaç duyduğu ürünleri daha ekonomik şartlarda yurt içinden ve çok hızlı elde etmesini sağlamıştır.
b- İthalatla yurtdışına gidecek döviz kaynaklarımızın ülke içinde kalmasını sağlamıştır.
c- İmalatla birlikte uluslararası pazara ihracat yaparak ülkeye döviz kazandırmıştır.
d- istihdam yaratarak iş gücüne katkı sağlamıştır.
e -ülke de üretim ekonomisinin gelişmesini sağlamıştır.