Türkiye Mobilya Aksesuar sektörü araştırma raporu 2024

Mobilya Dekorasyon Dergisi - Mobilya Dekorasyon - Dergi - Yayın - İletişim - Dergi - furniture - wood - design - dizayn - aksesuar - kenarbandı - edgeband - makine -woodworking - woodworkingmachinery - fair - mobilya fuarları - woodworking machinery - ahsap makineleri- glue-yapıştırıcı tutkal-

Türkiye Mobilya Aksesuar sektörü araştırma raporu 2024

17-09-2024
Türkiye Mobilya Aksesuar sektörü araştırma raporu 2024
Yayına hazırlayan :Nesip Uzun/Mobilya dergisi - Genel Yayın YönetmeniTürk mobilya aksesuar sektörünü ele alacağımız bu çalışma veri tabanları ve istatistiki bilgileriyle ilk olması nedeniyle ayrı bir öneme sahiptir. Sektörün ana üreticileriyle gerçekleşen yüzlerce sorudan oluşan anket çalışması, sektörün gerçek durumuna yakın önemli sayısal değerleri de bizlere verdi. Bu çalışma gerek akademik içeriği, gerekse de sektörün ölçekleme değerleriyle de ayrı bir önem taşıyor. Mobilya dergisi tarafından gerçekleşen bu çalışma çok hassas verileri anlaşılabilir istatistiki rakamlarla okuyucuya sunuluyor. Çalışma Türkiye genelinde farklı kentlerde üretim gerçekleştiren firmalarla gerçekleştirilmiştir.

Sektörel araştırma dosyası:

 

Araştırmaya mobilya sektörünün iskeletini oluşturan ahşap yüzey plaka MDF dahil edilmemiş olup,  mutfak aksesuarlarından bağlantı elemanlarına minifixler, menteşe sistemleri, çekmece rayları gardrop sürme sistemleri,  masa sürme rayları, mobilya kulpları, Kenar bantları dahil edilmiştir.

Türkiye, mobilya sektöründe önemli bir oyuncu olup, mobilya aksesuarları ve yan sanayi ürünleri üretimi ve ihracatı açısından da büyük potansiyele sahiptir. Bu çalışmada, aksesuar sektörüne ait verileri rakamlarla göstereceğiz. Çalışmada da görüldüğü gibi, Türkiye aksesuar sektörü yüzünü ihracata çevirerek, ortalama %40 ile sürdürülebilir ancak katma değer açısından yeterli olmayan bir rekabet içinde yatırımlarını sürekli büyütmektedir. Dünya genelinde de önemli bir tamamlayıcı ürün olan mobilya aksesuarları her yıl ortalama %6.3 büyüyen ve 2030 yılına kadar pazar büyüklüğünü 1.4 trilyon dolara çıkması beklenen  dünya mobilya pazarında bu imalatın da önemli bir dilimini teşkil ediyor. Dünyada satılan her mobilyada ortalama on farklı aksesuar ürünü bulunmaktadır. Kaba bir hesapla her mobilyada yüzde 15 aksesuar girdisi olsa bile  dünya aksesuar  pazarı ortalaması 250 milyar dolarlık bir pazara denk gelir.

Türkiye mobilya ihracatı 2023 yılı rakkamları 5, 3 milyar dolar, iç pazarı  ve dolaylı ihracat ve satışları da buna eklersek. Ortalama 13 milyar dolarlık bir mobilya üretimi  ortaya çıkıyor. Burada da 2 milyar dolarlık bir aksesuar imalat pazarından söz edebiliriz. Bütün bu büyük imalata rağmen dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye’de de Avrupa ve Asya menşeili aksesuar ürünleri de kullanılmaktadır. (Alman, Avusturya, İtalya, İspanya ve Çin markaları) Gerek marka bilinirliği gerekse de fiyat rekabeti içinde tercih edilen bu ürünlerin  toplam aksesuar iç pazarının da yüzde 20 ‘si civarında olduğunu varsayıyoruz. Bu durumda da pazarda aslan payının yerli üreticilerde olduğu gerçeğini görüyoruz.  

Türkiye, mobilya sektöründe önemli bir oyuncu olup, mobilya aksesuarları ve yan sanayi ürünleri üretimi ve ihracatı açısından da büyük potansiyele sahiptir. Türkiye'nin mobilya aksesuarları ve yan sanayisi sektörü, yıllar içinde büyük bir gelişim göstermiştir. Kaliteli işçilik, rekabetçi fiyatlar ve çeşitli ürün yelpazesi, Türk mobilya aksesuarları ve yan sanayi ürünlerinin dünya genelinde tercih edilmesini sağlamıştır. Ülke, mobilya endüstrisindeki gelişmelerle birlikte aksesuar ve yan sanayi alanında da katma değerli ürünler üretme kabiliyetini artırmıştır.

Mobilya sanayi katma değer açısından da ülkemizin önde gelen sektörlerinden birisi olup, ihracatta yerli kaynakları en çok kullanan ve ithal ürünlere bağımlılığı en az olan sektörlerden biri olarak ekonomiye katkısını artarak devam ettirmektedir.

 

 

Genel konumuyla iç piyasaya dönük olan sektörde çoğunluğu geleneksel yöntemlerle çalışan küçük işletmeler ağırlıktadır. Mobilya sektörü ins?aat, gemi sanayi, metal, plastik, cam sanayi, tasarım, reklamcılık, ambalaj, lojistik gibi birçok sektörle etkiles?im halinde olup yirmi alt sektörü desteklemektedir.

Türkiye’de mobilya sektörü, pazarın yog?unlas?tıg?ı veya orman ürünlerinin yog?un oldug?u belirli bölgelerde toplanmıs?tır. Türkiye'nin neredeyse her ilinde mobilya üretimi yapan is?letmelere rastlamakla birlikte Kayseri, Bursa (I?negöl), I?zmir, Ankara, I?stanbul, Kocaeli, Adana ve Antalyada üretim tesislerinin sıklas?tıg?ı görülmektedir.

I?stanbul mobilya sektörü muhtelif yerlere dag?ılmıs? olmakla beraber en önemli iki merkezi I?kitelli Organize Sanayi Bölgesindeki Masko ve küçük sanayi sitesi Modokodur. Ankarada mobilya sektörü Siteler semti ile özdes?les?mis?tir. Ancak Ankaradaki is?letmelerin çog?u emek yog?un is?letmeler olup, büyük ölçekli üretim yapan firma sayısı azdır.

Bursa-I?negöl bölgesi hammadde kaynaklarına yakın olması nedeniyle mobilyacılıkta önemli bir merkez konumundadır. Sektörde yapılan ihracatın bölgelere göre dag?ılımında, Bursa -İnegöl 1.sırada Kayseri 2.sırada ve I?stanbul ise 3. Sırada yer almaktadır. I?zmirde ise Karabag?lar ve Kısıkköy sektörün yog?unlas?tıg?ı bölgelerdir. Andana Eskişehir yine sektörün önemli üretim bölgeleridir.  Aynı şekilde bu kentlerde de sektörün bütümesine paralel bir yan sanayi ve aksesuar üreticileri yer almaktadırlar.

Mobilya aksesuar sektörünün ihracat potansiyeli: 

Türkiye, mobilya aksesuarları ve yan sanayi ürünleri ihracatında önemli bir potansiyele sahiptir. Avantajlı coğrafi konumu, güçlü lojistik altyapısı ve kaliteli üretim kapasitesi sayesinde Türk mobilya aksesuarları dünya pazarlarında rekabetçi bir pozisyona sahiptir. Türk mobilya aksesuarları, Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika gibi dünyanın her yerinde önemli pazarlarda talep görmektedir.

,

Türk mobilya aksesuar sektörünün önemli bir bölümünü oluşturan 80 firma içinde gerçekleşen ankete kapasite büyüklüğü, çalışan sayısı ve marka bilinirliği açısından en önemli firmalardan geri dönüş alınmıştır.  Özellikle küçük ölçekli işletme içinde sayılabilecek firmalar, farklı nedenlerle ankete cevap vermemişlerdir. Sektörün bütünü düşünüldüğünde toplam pazarda yüzde 15’lik bir katılım noksanlığıyla sektörün ortalama veri değerleri gerçekleştirilmiştir.  Ankete cevap veren firmalar içinde yüzde 80’i bina , makine ve ar-ge olmak üzere firma  Euro ve TL bazında önemli yatırımlar gerçekleştirdiler. Bu da gösteriyor ki, sektörün toplamında ankete katılan  ve sektörün en büyüklerinin oluşturduğu %45'inin %76'sı 2023 yılı içinde Toplamda 38 milyon 312.700 Euro döviz bazında yatırım yaparken ,TL bazında da 57 milyon 300 bin  liralık önemli bir yatırım gerçekleştirmişlerdir. Bu firmalar toplam pazarın da yüzde 85 gibi büyük bir oranını oluşturmaktadırlar.

 

 

  •  

 

 

Türk lirası bazında değerlendirirsek. Yatırımların yüzde doksanı yeni tesis ve yeni makine yatırımı olmak üzere  2023 yılında Toplam 1 milyar 422 milyon  TL yatırım yapılmıştır. Yapılan  yatırımların %70’i direk öz sermayeile  %30 kadarı ise öz sermaye + kredi yoluyla gerçekleştirilmiştir. Sektörün yatırım politikalarında öz sermayeye yönelmesinde  kredi maliyetlerinin yüksek olması, kredi alma imkanları ile ülke ekonomisinin gelecek projeksiyonları ile ilgili öngörülerin etkisi olmuştur. 

 

 

Küçük, orta ve orta üzeri işletmelerden oluşan aksesuar sektörünün buna yönelmesinde  geleneksel ticaret anlayışı, faize karşı dinsel yaklaşımlar kadar  döviz bazında borçlanmada yabancı kuruluşlardan kaynak kullanma alışkanlıkları ve  danışmanlık firmalarıyla çalışma deneyimlerinin  olmaması da önemli bir psikolojik bariyer olmuştur. Klasik sermaye hareketlerinde ve yatırım pozisyonlarında sermaye birikimi sınırlı olan Türkiye gibi yeni sanayileşen ülkelerde farklı yatırım argümanlarının kullanılmaması   genelde yatırımların yol kazalarını da beraberinde getirmektedir.  İşletmeler planlı organizasyonlar içinde işletmelerin hedef ve projeksiyonları paralelinde planlanmayıp uzun yıllara sarkan aşama -aşama yatırımlarla gerçekleşmekte ve kervan yolda düzülür misali pazardan gelen taleplere göre yatırımlar yönlendirilmekte, bu da yatırımın geri dönüş sürecinde oluşabilecek tedarik zincirinde veya müşterilerden gelecek ödemelerde bir sorun oluştuğunda sermaye yetersizlikleri sonucu işletmelerin nakit hareketleri kazaya uğrayabilmektedir. Türkiye gibi ana girdilerde belli oranda dışa bağımlı bir sektörün küresel krizlerden ve ülke ekonomisindeki yüksek enflasyondan etkilenmemesi bu nedenle çok zor. Sermayenin doğru ve yerinde kullanılması kadar uygun ödemeli uzun zamana yayılmış dış kaynaklarla yatırımlar gerçekleştirmek konusunda firmalar yeterli deneyime sahip değiller. Bu araştırmada da görüldüğü gibi dış kaynak kulanan yatırımcı sayısı üç dört firmayı geçmemiştir. Bu durumda öz sermayelerini kullanan  firmalar pazar daralması , uluslararası krizler ve yüksek enflasyonist rüzgarlarda finansal sorunların da yolu açılmaktadır.  

 

 

Sektör 2020 yılı sonrası önemli bir makineleşme ve kapasite arttırımına girmiş, geleneksel üretimin kabuğunu kırmıştır. Ancak hedef alınan pazarlar incelendiğinde aynı pazarlarda Türk firmaları hem uluslararası rakipleriyle hem de Türk markalarıyla rekabet etmektedirler. Fiyat bazlı rekabetin bu yerlerde öne çıktığı görülmekte ve Pandemi öncesi açık satışlar son zamanlarda tekrar uygulanmaya konulmuştur. Türk firmaları başta Avrupa olmak üzere küresel alanda Almanya, İtalya gibi tasarım ve kalite bazlı hareket eden ülkelerle rekabet etmektedir.  Ortadoğu, Afrika ve Avrasya pazarında ise fiyat bazlı Çin ve Asya firmalarıyla  rekabet etmektedirler.  Keza araştırmada da görüleceği gibi 2023 yılında yapılan en büyük yatırımlar atölye üretiminden fabrika imalatına geçiş ve bu noktada da  pazarın talebi doğrultusunda  kapasite arttırımı için yeni teknolojik otomasyon makineleriyle yüksek katma değerli ürünler üretme amacıyla Ar-Ge yatırımları gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya katılan firmaların %76’sı 2023 yılı içinde yeni yatırımlar gerçekleştirmiş olup,  bu yatırımların da en büyüğünü yüzde 57 ile yeni makine yatırımları almaktadır. Hemen ardından % 23’lük bir oranla AR-Ge yatırımları ve %20 ile yeni bina yatırımları gelmektedir. Şekil -3

  2023 yılı’nda Türkiye  yüzyılın en büyük depremlerinden birini yaşadı. Aynı şekilde çevre ülkelerdeki savaşlar, Türkiye’nin devam eden sınır ötesi hareketlerin ekonomiye yüklediği yüklerde dahil olmak üzere pek çok olayın yaşandığı 2023’ler Türkiye’sinde  yıl boyu devam eden yüksek enflasyon, döviz kurlarında baskılama gibi uygulamalara rağmen uluslararası durumlardan kaynaklanan siyasal ve konjonkturel durumlar, nedeniyle firmaları etkileyen pek çok durum gözlenmiştir.  Araştırmada bunlardan en önemli sorun olarak %28 ile  hammadde fiyatlarındaki artış  ve ücret zamları öne çıkmıştır . Hemen ardında %25 ile artan enerji maliyetleri ve %19 ile yıl içinde Kdv’ye %20’ye çıkarılan  zam  stopajda,  ve görünür, görünmez vergilerdeki artışlar firmaları etkileyen olaylar olarak öne çıkmaktadır.

 

 

Tüm bu etkilere rağmen  Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafı konum vb avantajlarının da etkisiyle firmaların %62’i  büyüme yaşadıklarını belirtmişlerdir . Şekil-5. Bu büyüme sürecinde pek çok yeni ürünle esas olarak yurtdışı ihracatlarıyla piyasada büyümeye devam etmişlerdir.

 

Firmaların gerek yurtiçinde gerekse de yurtdışında yaşadıkları sorunları irdelediğimizde en büyük sorun olarak haksız rekabet ortaya çıkmaktadır ve %96 gibi büyük kısmının haksız rekabetten şikayet ettikleri görülmektedir. Pandemi sonrası fiyat bazlı rekabet tekrar öne çıkmış ve firmalar bir yandan artan maliyetler sgk primleri, asgari maaş artışı derken özellikle aynı ürün üreten firmalarda özellikle mobilya kulp piyasasında bu durum daha da artmıştır.

 Bu sorunların yanında sırasıyla %34 ile kalitenin önemsenmemesi, %31 ile ucuz fiyat, %16 uzun vadeli satışlar, %15 tahsilatta yaşanan zorluklar ve %3 ile karşılıksız çekler gelmektedir. Burada dikkat çeken durum önceki yıllara göre faturasız satışları minimuma inmiş olması ve karşılıksız çek olaylarında ki azalmadır. Keza Pandemi esnasında uygulanan nakit veya çok kısa dönemli satışlar, firmalara çok önemli avantajlar sağlamış ancak hemen sonrasında rekabetin kızışmasıyla birlikte uzun vadeli satışlar ve tahsilat sorunları gibi eski alışkanlıklara dönüş gözlenmektedir.

 

Uluslararası Markalarla Rekabetçi Pozisyonu

Türkiye mobilya aksesuarları ve yan sanayisi sektörü, uluslararası markalarla rekabet edebilecek düzeyde kalite ve çeşitliliğe sahiptir. Ülkedeki üretim tesislerinin modernizasyonu ve teknolojik altyapının güçlendirilmesi sayesinde, Türk mobilya aksesuarları uluslararası standartlara uygun ürünler sunmaktadır.  Ayrıca, tasarım odaklı yaklaşımla üretilen mobilya aksesuarları, tüketicilerin estetik ve fonksiyonelliğe önem verdiği günümüz pazarında önemli bir avantaja sahiptir. Türk mobilya aksesuarı üreticileri, müşteri ihtiyaçlarına yönelik çözümler sunarak uluslararası pazarda rekabetçi bir konum elde etmektedir. Özellikle yakın pazarlarda belli ürün gruplarında lider ülke konumunda ve küreselleşmiş markalarıyla da pazarda en önemli aktörler arasına girmiştir.

Türk mobilya aksesuarları, özellikle Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika gibi yakın coğrafyalardaki pazarlarda güçlü bir varlık sergilemektedir. Avantajlı lojistik ağı sayesinde zamanında ve uygun maliyetlerle sevkiyat yapma imkanı, Türk mobilya aksesuarı üreticilerine rekabet avantajı sağlamaktadır. Avrupa Birliği ülkeleriyle serbest ticaret anlaşmaları da ihracat potansiyelini artıran önemli faktörler arasında yer almaktadır.

Türkiye mobilya aksesuarları sektörü, dünya genelinde önemli oyuncularla rekabet etmektedir. Özellikle Çin ve İtalya gibi büyük mobilya üreticileri, dünya genelinde mobilya aksesuarı ihracatında güçlü bir konuma sahiptir. Türk mobilya aksesuarları, bu ülkelerin yanı sıra Almanya, Polonya ve Romanya gibi diğer Avrupa ülkeleriyle de yoğun bir rekabet içindedir.

Ancak, Türk mobilya aksesuarları sektörü, yüksek kalite standartları ve uygun fiyat avantajıyla bu rekabetçi ortamda kendine özgü bir konum oluşturmuştur. Özellikle tasarım odaklı yaklaşımla üretilen mobilya aksesuarları, dünya genelinde estetik ve fonksiyonellik arayışında olan tüketiciler tarafından tercih edilmektedir.

Türkiye'nin mobilya aksesuarları ihracatında, hedef pazarların belirlenmesi ve bu pazarlara yönelik stratejilerin oluşturulması büyük önem taşımaktadır. Örneğin, Orta Doğu pazarında geleneksel ve lüks mobilya aksesuarlarına olan talep dikkate alınarak buna yönelik ürün çeşitliliği ve pazarlama faaliyetleri artırılabilir. Türk üreticiler bu bölgelerin geleneksel kültür yapılarını da değerlendirerek bu pazarlara uygun ürün tasarımları gerçekleştirmekte ve müşteri odaklı çalışmalar yapmaktadırlar. Aynı coğrafyanın  ve kısmen ortak inanç ve kültürlerin avantajlarını da kullanarak pazarda önemli aktör durumuna gelmişlerdir.

Bununla birlikte, Türk mobilya aksesuarları üreticileri, markalaşma ve reklam gibi alanlara daha fazla yatırım yaparak uluslararası pazarda farkındalığı artırmalıdır. Dünya genelinde tanınan bir marka olmak, ihracat potansiyelini artırmanın anahtarlarından biridir.

 

 

2. İhracat Potansiyeli

Türkiye, mobilya aksesuarları ve yan sanayi ürünleri ihracatında önemli bir potansiyele sahiptir. Avantajlı coğrafi konumu, güçlü lojistik altyapısı ve kaliteli üretim kapasitesi sayesinde Türk mobilya aksesuarları dünya pazarlarında rekabetçi bir pozisyona sahiptir. Türk mobilya aksesuarları, Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika gibi dünyanın her yerinde önemli pazarlarda talep görmektedir. Keza ankete katılan firmaların %88’i üretiminin yüzde 30 ile 60 kadarını ihracat yapmakta ve ihracatı her yıl daha da büyümektedir, bazı firmalar ise tümüyle ihracata çalışmaktadır.  

 

Ancak, ihracatta bazı zorluklarla da karşılaşılmaktadır. Dünya genelindeki rekabetin yoğunluğu, fiyat dalgalanmaları ve döviz kurlarındaki değişimler, Türk mobilya aksesuarı ihracatını etkileyebilmektedir. Bütün bu unsurlar, ülkedeki siyasal atmosferi de eklersek son yıllardaki enflasyonist politikalar ve buna bağlı düşük faiz politikaları, dövize talebi arttırarak, TL’nin değerini düşürmüş,  dövizin aşırı baskılanması da ihracatı olumsuz etkilemiştir. Bu nedenle, ihracat potansiyelini artırmak için rekabetçi kur politikaları, stratejik pazarlama ve markalaşma çabalarının desteklenmesi gerekmektedir.

Bu çalışmanın verilerinde de görüldüğü gibi ihracatta karşılaşılan en büyük sorun olarak %33 ile uluslararası pazarlarda Çin firmalarıyla rekabet öne çıkmakta  ve onu döviz kurlarındaki istikrarsızlıklar izlemektedir. Döviz kurlarının artmasıyla birlikte nakliye ve lojistik maliyetleri de artmıştır. Dördüncü sırada ise başta kuzey Afrika ülkeleri olmak üzere bazı ülkelerin Türkiye’ye uyguladıkları yüksek gümrük vergileri gelmektedir.  Bundan 15-20 yıl öncesinde Türk mallarına duyulan güvensizlik ise en son sıralarda yer almakta ve bazı ülkelerde Türk aksesuar markaları üründen ambalajına kadar taklit edilir hale gelmiştir.

 

 

Türkiye aksesuar sektörünün ihracat yaptığı pazarları ele aldığımızda ağırlıklı çevre ülkeleri olmak üzere ihracat hinterlandı sürekli büyümektedir.  Ortadoğu , Balkanlar ve Rusya eski Cumhuriyetlerindeki Pazar korunarak başta afrika olmak üzere G.Amerika, Kanada ve kısmen Avustralya ihracat pazarı içinde yer almıştır.  ‘Arap baharı’ öncesi her yıl artarak büyüyen Kuzey Afrika pazarı küçülerek bu pazarda Çin ve Avrupa menşeili ürünler pazarda hakim güç haline gelmiştir.  Şekil 14.

Küresel pazarda var olmanın önemli argümanlarından biri de sektörlerin önemli buluşma alanlarından biri olan fuarlardır. Gerek katılımcı firmalar gerekse de uluslararası alıcıların çok ilgi gösterdiği bu platformlar, firmaların yeni alıcılarla tanıştıkları ve iş ilişkileri kurdukları ticari merkezlerdir. Geçmişte yılda bir defa gerçekleşen bu önemli sektör fuarları günümüzde hemen her ülkede yapılmakta ve kimi fuarlar da uluslararası boyut kazanmaktadır. Türk firmaları son 20 yılda gerek bu uluslararası fuarlara gerekse de domestik yerel fuarlara aktif olarak katılmakta ve ihracat pazarlarının da büyük kısmını bu fuarlarda gerçekleştirmektedirler.

 

 

Şekil 17’deki çizelge de de görüldüğü gibi firmaların hepsi en azından yılda 1 defa fuarlara katılmakta ,%22’si yılda en az 2 yurtdışı fuara katılmaktadır %10’u ise dört fuardan fazlasına katılmaktadır. Türkiye’de uluslararası fuarlara katılım için önemli ulusal katılım ve bireysel katılım destekleri bulunmaktadır. Bu katılım destekleri %50  ile %70 arası stand tanıtım giderleri ve uçak masrafları şeklinde olmakta ve sektörü teşvik ederek tanıtımlarına çok büyük fayda sağlamaktadır.

 

Türk mobilya aksesuar firmaları  Kosgeb standartlarına göre % 50’ı Küçük işletmelerden ‘ %30’u orta büyüklükteki işletmelerden %20’i de büyük ölçekli işletmeler kapsamına giriyor. Bu işletmelerde çalışan personelin %79’u üretimde çalışan mavi yakalılardan oluşurken %21’i de işletme bünyesinde Ar-Ge,  yönetim, satış-pazarlama, muhasebe, ihracat vb değişik departmanlarda çalışan mavi yakalılardan oluşuyor.

-Mobilya aksesuar sektörü 2023 yılı sonu rakamları itibarıyla, farklı mühendislik dallarında değişik pozisyonlarda olmak üzere toplamda 300 kadar Mühendis istihdam etmektedir.

-Aktif çalışan beyaz ve mavi yakalı iş gücü toplamı ise 4500 kişi kadardır.

-Sektörün geçindirmekle yükümlü aile bireylerini ortalama 4 kişi olarak alırsak, 18 bin kişiye istihdam yaratarak toplumsal hayata katkı sağladığını söyleyebiliriz.

-En düşük asgari ücret üzerinden hesaplarsak yılda 1 milyar 350 milyon lira personel ücreti ödüyor, ayrıca devlete yılda 405 milyon lira SGK primi yatırıyor. Ayrıca gelir stopaj, kdv ve hammadde girdilerinden ödenen dolaylı ve dolaysız vergileri de hesaplarsak, mobilya aksesuar sektörünün gerek istihdam anlamında, gerekse de ülkeye kazandırdığı döviz ve vergi gelirleriyle önemli bir işlevi gördüğünü söyleyebiliriz.  .

Özetlersek;

a-Mobilya aksesuar sektörü, Türk mobilya imalat sektörünü ithalata bağımlılıktan kurtarmıştır. Bu da sektörün ihtiyaç duyduğu ürünleri daha ekonomik şartlarda yurt içinden  ve çok hızlı elde etmesini sağlamıştır.

b- İthalatla yurtdışına gidecek döviz kaynaklarımızın ülke içinde kalmasını sağlamıştır.

c- İmalatla birlikte uluslararası pazara ihracat yaparak ülkeye döviz kazandırmıştır.

d- istihdam yaratarak iş gücüne katkı sağlamıştır.

e -ülke de üretim ekonomisinin gelişmesini sağlamıştır.

 

 

Sektörde uluslararası ihracatla birlikte firmalarda özellikle yabancı dil bilen personel olmak üzere üretimde Mühendis, tasarımcı, endüstri mühendisi gibi uzman kadrolar oluşmakta ve bu sayılar sürekli artmaktadır. Beyaz yakalılar içinde en büyük oranı işletme mezunu çalışanlar çekiyor. Bunlar da ağırlıklı satış, pazarlama, muhasebe ve ihracat departmanlarında konumlandırılmaktadırlar. Sektörün üretim ağırlıklı olması ve makineleşme ile otomasyona yönelmesi nedeniyle ikinci sırada Makine mühendisleri gelmektedir. Bazı firmalarda bu kadrolar yetenek ve özelliklerine göre farklı departmanlardad da çalıştırılmaktadırlar. Mimar ve Endüstri tasarımcıları son yıllarda Mobilya Aksesuar sektörüne daha fazla ilgi duymakta, Fuarlar ve tasarım yarışmaları yoluyla sektörle ilişki kurmaktadırlar. Bu da sektörde tasarım ağırlıklı katma değerli ürünlerin üretilmesini sağlamaktadır. Şekil-20.   

 

Firmalar tanıtım için değişik argümanları kullanmakta dır. Yapılan çalışmada firmaların %40’ı tanıtım için en çok Fuar katılımlarını kullanırken aynı zamanda sosyal medya , klasık B&B pazarlama ve sektörel dergilerde reklam, data gönderimi ve onların network’lerinden faydalanarak pazarda büyüme yollarını tercih ediyorlar. Firmaların ölçeklerine göre yine %262sı klasik pazarlama yöntemlerini kullanırken %22’si sosyal medya reklamlarını %12’si ise ağırlıklı sektör dergileri ve onlara ait sosyal medya platformlarına ağırlık verdiklerini belirtmektedirler.

 

 

Türk mobilya aksesuarları, özellikle Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika gibi yakın coğrafyalardaki pazarlarda güçlü bir varlık sergilemektedir. Avantajlı lojistik ağı sayesinde zamanında ve uygun maliyetlerle sevkiyat yapma imkanı, Türk mobilya aksesuarı üreticilerine rekabet avantajı sağlamaktadır. Avrupa Birliği ülkeleriyle serbest ticaret anlaşmaları da ihracat potansiyelini artıran önemli faktörler arasında yer almaktadır.

Türkiye mobilya aksesuarları sektörü, dünya genelinde önemli oyuncularla rekabet etmektedir. Özellikle Çin ve İtalya gibi büyük mobilya üreticileri, dünya genelinde mobilya aksesuarı ihracatında güçlü bir konuma sahiptir. Türk mobilya aksesuarları, bu ülkelerin yanı sıra Almanya, Polonya ve Romanya gibi diğer Avrupa ülkeleriyle de yoğun bir rekabet içindedir.

Ancak, Türk mobilya aksesuarları sektörü, yüksek kalite standartları ve uygun fiyat avantajıyla bu rekabetçi ortamda kendine özgü bir konum oluşturmuştur. Özellikle tasarım odaklı yaklaşımla üretilen mobilya aksesuarları, dünya genelinde estetik ve fonksiyonellik arayışında olan tüketiciler tarafından tercih edilmektedir.

Türkiye'nin mobilya aksesuarları ihracatında, hedef pazarların belirlenmesi ve bu pazarlara yönelik stratejilerin oluşturulması büyük önem taşımaktadır. Örneğin, Orta Doğu pazarında geleneksel ve lüks mobilya aksesuarlarına olan talep dikkate alınarak buna yönelik ürün çeşitliliği ve pazarlama faaliyetleri artırılabilir. Türk üreticiler bu bölgelerin geleneksel kültür yapılarını da değerlendirerek bu pazarlara uygun ürün tasarımları gerçekleştirmekte ve müşteri odaklı çalışmalar yapmaktadırlar. Aynı coğrafyanın  ve kısmen ortak inanç ve kültürlerin avantajlarını da kullanarak pazarda önemli aktör durumuna gelmişlerdir.

Bununla birlikte, Türk mobilya aksesuarları üreticileri, markalaşma ve reklam gibi alanlara daha fazla yatırım yaparak uluslararası pazarda farkındalığı artırmalıdır. Dünya genelinde tanınan bir marka olmak, ihracat potansiyelini artırmanın anahtarlarından biridir.

Türkiye mobilya aksesuarları sektörü, sadece ürün kalitesi ve fiyat avantajı ile değil, aynı zamanda müşteri odaklı hizmet anlayışıyla da ön plana çıkmaktadır. Müşteri memnuniyeti odaklı çalışmalar, tekrarlayan müşteri tabanının oluşmasını ve bu müşterilerin önerileri sayesinde yeni pazarlara açılma imkanını beraberinde getirecektir.

Türk mobilya aksesuarları sektörü, dünya genelinde mobilya tasarımı ve üretimi konusundaki yeteneklerini tanıtmak için uluslararası fuarlar ve etkinliklere aktif bir şekilde katılmakta ve  bunun sonucunda da rekabetçi yapısıyla uluslararası pazarda her yıl pazar payını arttırmaktadır. Bu tür etkinlikler, sektör oyuncularının potansiyel müşterilerle birebir iletişim kurma ve yeni iş bağlantıları kurma fırsatı sunmaktadır.

Son olarak, Türkiye'nin mobilya aksesuarları ve yan sanayisi sektörü, ihracat potansiyelini artırmak için Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarına önem vermelidir. Yenilikçi ürünlerin ve çözümlerin geliştirilmesi, sektörün sürdürülebilir rekabet avantajını güçlendirecektir.

Türk mobilya aksesuarları ve yan sanayisi sektörü, küresel pazarda önemli bir oyuncu olma potansiyelinin farkında ve bu potansiyelini sürekli arttırmaktadır. Ancak, ihracat potansiyelini tam olarak değerlendirebilmek için, stratejik planlamaların yanı sıra kalite, markalaşma ve müşteri odaklı çalışmalara odaklanan adımların atılması gerekmektedir. Rekabetçi bir yapı oluşturmak ve uluslararası pazarda varlık göstermek için sürekli olarak kendini yenileyen ve geliştiren bir yaklaşım benimsemek sektörün başarısını güvence altına alacaktır.

Mobilya aksesuar sektöründe sosyal toplumsal örgütlenme ve sendikalaşma:

Dünyada toplumsal uyanış ve sosyal duyarlılık pek çok konuda kendini göstermekte ve bu bağlamda Avrupa birliği  ülkeleri ve Türkiye’nin de imzacısı olduğu Avrupa yeşil mutabakatı anlaşması karbon salımından ürünün hikayesine kadar pek çok süreci kapsamaktadır.  Mobilya aksesuar sektörü karbon ayak izi hakkında neler biliyor, bu konuda işletmeler bazında neler yapılıyor, konuya yönelik ne tür yatırımlar gerçekleşmekte gibi sorularımıza verilen yanıtlarda sektörün konuya henüz vakıf olmadığı ve %32 lik bir oranda firmalar ağırlıklı bilinçlendirme ve eğitim çalışmalarına başladıklarını söylediler. Bunun yanında bir kısım firmalar ki bu da sektörün % 24ünü oluşturuyor, etkili atık yönetimi kurarak atıkları ayrıştırdıklarını belirtmektedirler. Yine enerji tasarrufuyla başlayan güneş enerji sistemleri kurulumuyla sektörün %20’si bu yolla karbon ayak izini azaltmaya gitmiş

 

 

Yine yeşil mutabakat anlaşmasının önemli bir şartı olan sigortalı ve sendikalı işçi çalıştırma konusunda sorulan sorulara verilen yanıtlar içinde bu soruyu yanıtlayan firmalar içinde  sektörün %60’ında  sendika ve sendikalı işçi olmadığı, %40’ının sendikalı işçi çalıştığı belirtilmiştir. (Not. Ankete katılan firmaların 30 tanesi bu soruyu cevaplamış diğer firmalar bu soruya cevap vermemiştir. Haliyle oranlar bu değerlere göre ölçeklenmiştir. Sektör genelinin küşük orta altı işletmeler olduğunu düşünürsek sendikalı işçi çalıştıran işletme oranı toplamda %15’i geçmez. Bu gerçeklik ne yazık ki 1980 sonrası darbeyle örgütsüz hale getirilen tüm stk’lar gibi sendikaların da en çok etkilendiği sorunlardan biri işletmelerde çalışanların sendikasız olasıdır. . Türkiye genelinde çalışanların  İşgücü sayısı   34 milyon 334 bin kişidir.ancak  TC çalışma sosyal güvenlik bakanlığı ve TUİK verilerine göre 2024 yılı 4 şubat ayı itibarıyla Muhtasar ve Prim Hizmet beyannamelerini veren kurumlarda  çalışan kayıtlı yaklaşık 16 milyon çalışana göre hesaplandığında sigortalı çalışan sayısı 2.milyon 495.bindir. Bu da  kayıtlı  çalışanların %14.78’lik bir oranına  toplam çalışan sayısının  ise %7’sine tekabül ediyor. Görüldüğü gibi tüm sanayi ve hizmet sektörlerinde sendikal bazda durum aynıdır. Bu durum haliyle diğer sektörlerde olduğu gibi Mobilya aksesuar sektöründe de iyileştirme gerektiren bir sorundur. Konu mobilya sektöründe ele alındığında ise bu oranlar yani çalışanlar içinde sendikalı çalışan sayısı daha düşüktür.

 Burada işletmelerin sermaye büyüklükleri karlılık ve verimlilikleri finansman politikaları gibi pek çok konu bunu etkileyen unsurlar olsa da Türkiye’nin gelecek projeksiyonunda sektörün ihracatı ve özellikle de  Avrupa ülkelerine katma değerli ihracatı için bu tür sosyal toplumsal konuları da sadece işletmelere yüklemeden işletmeler üzerindeki vergi yükünü de azaltarak yada başka destekleyici argümanlarla çözüm üretilmelidir.  Endüstri 4.0 ve robotik karanlık üretim dünyasına doğru gittiğimiz yeni dünya üretim düzeninde kalifiye eleman hatta vasıfsız çalışan insanın giderek azaldığı bir üretim dünyasında işletmeler bir yandan üretim-ar-ge, tasarım, yeni ürün peşinde koşarken hala üretimin ana öznesi olan çalışanların sorunlarına da çözüm üretmek durumundadırlar. Bazı sektörler vardır ki standart üretimi otomasyonda gerçekleştirsen de montaj vb farklı noktalarda insana hala bağımlı durumdadırlar. İşin bu yönü üretim ve firma yapılanmasıyla ilgiliyken pazardaki alıcının da farklı talepleri ve sosyal bakış açısı pazarı etkileyen ana unsura dönüşebilir. Bunlardan en önemli unsurlardan biri tam da bu karbon ayak izi süreç ve hikayesidir. İşletmelerin sürece hazırlıkları ve uyumu bu nedenle önem kazanmaktadır.

 

Uluslararası Markalarla Rekabetçi Pozisyonu

Türkiye mobilya aksesuarları ve yan sanayisi sektörü, uluslararası markalarla rekabet edebilecek güçlü bir konumda bulunmaktadır. Sektörün sahip olduğu nitelikli işgücü, modern teknoloji ve tasarım odaklı ürün yaklaşımı, Türk mobilya aksesuarlarının dünya genelinde tercih edilmesini sağlamaktadır. Bu bölümde, Türk mobilya aksesuarlarının uluslararası markalarla rekabetçi pozisyonu çeşitli açılardan ele alınacaktır.

Türkiye mobilya aksesuarları sektörü, dünya genelinde birçok uluslararası marka ile rekabet etmektedir. Özellikle Avrupa, Asya ve Amerika pazarlarında faaliyet gösteren büyük mobilya markaları ile rekabet, sektörün önemli bir göstergesidir. Bu uluslararası markalar, global çapta tanınmışlığı ve güçlü bir müşteri tabanına sahip olmaları nedeniyle ciddi bir rekabet unsuru olarak karşımıza çıkmaktadır.

Ancak Türk mobilya aksesuarları, kendine özgü tasarım anlayışı ve kaliteli üretimiyle uluslararası markaların yanı sıra birçok ülkenin yerel markaları ile de rekabet etmektedir. Türk mobilya aksesuarları, tüketicilere estetik, fonksiyonellik ve dayanıklılığı bir arada sunan ürünleriyle ön plana çıkmaktadır.

Türk mobilya aksesuarları sektörü, müşteri odaklı yaklaşımı sayesinde uluslararası markalarla müşteri sadakati konusunda yarışmaktadır. Müşterilerin ihtiyaçlarına uygun çözümler sunma ve müşteri memnuniyetini ön planda tutma anlayışı, Türk mobilya aksesuarlarının güçlü bir müşteri tabanı oluşturmasına yardımcı olmaktadır.

Teknolojik altyapı ve üretim süreçlerindeki yenilikler, Türk mobilya aksesuarları üreticilerini, uluslararası markalarla aynı düzeyde verimlilik ve kalite sunma konusunda rekabetçi hale getirmektedir. Modern üretim tesisleri, esnek üretim kapasitesi ve otomasyonun kullanımı sayesinde sektör, hızlı ve kaliteli üretim yapma kabiliyetine sahiptir.

Uluslararası markalarla rekabetin yoğun olduğu mobilya aksesuarları sektöründe, tasarım ve inovasyon önemli bir fark yaratmaktadır. Türk mobilya aksesuarları üreticileri, tasarım odaklı ürünlerle estetik ve işlevsel çözümler sunarak uluslararası pazarda kendilerine benzersiz bir yer edinmektedir. Yenilikçi ürünler, markaların tercih edilme ve farklılaşma noktasında önemli avantajlar sağlamaktadır.

Fiyat rekabeti, mobilya aksesuarları sektöründe önemli bir etkendir. Türk mobilya aksesuarları, rekabetçi fiyat avantajı ile diğer uluslararası markalara karşı güçlü bir konumda bulunmaktadır. Ülkenin düşük üretim maliyetleri ve verimli üretim süreçleri, sektörün uluslararası pazarda tercih edilen bir tedarikçi olmasını sağlamaktadır.

Uluslararası markalarla rekabet konusunda bazı zorluklar da bulunmaktadır. Dünya genelindeki rekabetin yoğunluğu, markalaşma ve pazarlama faaliyetlerinin önemini artırmaktadır. Türk mobilya aksesuarları üreticileri, uluslararası pazarda marka bilinirliğini artırmak için daha etkin pazarlama stratejileri ve reklam kampanyalarına yatırım yapmalıdır. Bu sektörde özellikle büyük sermaye guruplarının olmaması onların sahip oldukları pazarlama , Ar-ge yatırımları, araştırma fonları, çevre bilinci ve yeşil entegrasyon gibi konularda daha ağır adımlarla yürünmesine neden olmuştur. Ancak son yıllarda bu alanda da önemli bir bilinç oluşmuş özellikle AB yeşil mutabakat anlaşmalarına uygun farkındalık çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Bunlardan en önemli çalışmalardan biri de geçtiğimiz Mart ayında sektörün en önemli yerleşkelerinden biri olan Kayseri’de Mobilya Dergisi ile su bazlı vernik ve boya uygulamalarına yönelik AB destekli  bir yatırım olan MOBİ Boya’nın gerçekleştirdiği yeşil mutabakat farkındalık çalıştayı idi. 

Lojistik ve dağıtım, uluslararası markalarla rekabet açısından kritik bir faktördür. Türk mobilya aksesuarları üreticileri, dünya genelinde müşterilere zamanında ve güvenilir bir şekilde ürün teslimatı yapabilmek için lojistik süreçlerini optimize etmelidir.

Sonuç olarak, Türkiye mobilya aksesuarları ve yan sanayisi sektörü, uluslararası markalarla rekabet edebilecek güçlü bir konumdadır. Tasarım odaklı ürünler, müşteri odaklı hizmet anlayışı, rekabetçi fiyat avantajı ve teknolojik altyapı, Türk mobilya aksesuarlarının dünya genelinde tercih edilmesini sağlamaktadır. Rekabetin yoğun olduğu bu sektörde başarı için inovasyona ve pazarlama stratejilerine odaklanmak önemlidir. Sektörün, uluslararası pazarda tanınan bir marka olma hedefiyle sürekli olarak kendini geliştirmesi ve yenilemesi, başarısını sürdürülebilir kılacaktır.

 

Türk mobilya aksesuar sektörünün zayıf ve güçlü yönleri:

Türkiye mobilya aksesuarları ve yan sanayisi sektörü, birçok güçlü yönü ile ön plana çıksa da aynı zamanda bazı zayıf yönleri de bulunmaktadır. Bu bölümde, sektörün zayıf ve güçlü yönleri detaylı bir şekilde ele alınacaktır.

Zayıf yönler:

                  Yüksek Üretim Maliyetleri: Türkiye'nin mobilya aksesuarları sektörü, enerji ve hammadde maliyetlerindeki artış ve dışa bağımlılık nedeniyle yüksek üretim maliyetleri ile karşı karşıyadır. Bu durum, rekabetçi fiyat avantajının azalmasına yol açabilir ve uluslararası pazarda rekabet edebilirliği zorlaştırabilir.

                  Lojistik Zorluklar: Türkiye'nin uzak pazarlara yapılan ihracatında lojistik zorluklar yaşanabilmektedir. Uzun mesafelere yapılan taşıma işlemleri ve gümrük süreçleri, zamanında teslimatları ve maliyetleri etkileyebilir.

                  Kalite Algısı: Türkiye'nin mobilya aksesuarları sektörü, uluslararası pazarda bazı ülkelerin kalite algısı ile mücadele etmek durumundadır. Ürünlerin kalitesini ve dayanıklılığını doğru şekilde iletebilmek ve algıyı değiştirmek için markalaşma ve tanıtım çalışmalarına daha fazla önem verilmelidir.

                  Pazarlama Stratejileri: Türk mobilya aksesuarları üreticileri, uluslararası markaların yoğun rekabeti karşısında daha etkin pazarlama stratejileri geliştirmelidir. Düzenli ve sürdürülebilir tanıtım çalışmaları, uluslararası fuar katılımları, partnerlik ve mümessilliklerle yeni ve etkin pazarlar oluşturabilir mevcut pazarlarını büyütebilir. Dijital pazarlama ve e-ticaret gibi yeni trendlere uyum sağlayarak uluslararası pazarda daha fazla farkındalık yaratmak önemlidir. Tanıtım ve reklam , etkili prestij yayınlarda kendini ifade etmek , söyleşiler ve sosyal projelerle yeni argümanlar kullanarak toplumda saygınlık uyandırıcı projelere imza atmalıdır.

                  Tasarım ve İnovasyon: Tasarım ve inovasyon konusunda bazı zayıf noktalar bulunmaktadır. Sektör, dünya genelindeki son mobilya trendlerini takip ederek ve tüketici ihtiyaçlarına uygun ürünler geliştirerek rekabet avantajını artırmalıdır.

                  Pek çok sektörde olduğu gibi Mobilya aksesuar sektöründe de nitelikli eleman sorunu oldukça önemli hale gelmiştir. Kimi zaman vasıfsız eleman dahi bulunamamaktadır. Bu noktada yerellerin ve eğitim kurumların mesleki eğitim kurumları meslek okulları vasıtasıyla sektöre nitelikli eleman yetiştirilmesi noktasında acil yatırımların gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu durum sanayileşen Türkiye’de hemen her sektörde ihtiyaç duyulan sektörlerin ihtiyaç duydukları değişik meslek gruplarına göre yetiştirilecek ara eleman sorununa da önemli bir yanıt olacaktır. 

Güçlü yönler:

                  Niteliğinde İşgücü: Türkiye mobilya aksesuarları sektörü, nitelikli ve yetenekli işgücüne sahiptir. Uzman ustalar ve kalifiye personel, yüksek kaliteli ve estetik ürünlerin üretiminde önemli bir rol oynamaktadır. Bu yönün arkadan gelecek yeni kuşaklarla güçlendirilmesi gerekmektedir.

                  Esnek Üretim Kapasitesi: Türk mobilya aksesuarları üreticileri, esnek üretim süreçleri sayesinde müşteri taleplerine hızlı bir şekilde cevap verebilmektedir. Bu, özellikle farklı ürünlerin ve özel taleplerin karşılanmasında avantaj sağlamaktadır.

                  Tasarım Odaklı Yaklaşım: Türk mobilya aksesuarları, tasarım ve estetiğe odaklı ürünleriyle uluslararası pazarda dikkat çekmektedir. Müşterilerin fonksiyonellik ve estetik arayışlarını bir arada sunarak rekabetçi bir konum elde etmektedir.

                  Avantajlı Coğrafi Konum: Türkiye'nin stratejik coğrafi konumu, Avrupa ve Orta Doğu gibi önemli pazarlara erişimi kolaylaştırmaktadır. Avantajlı konumu sayesinde ihracat ve lojistik kolaylıkla gerçekleştirilebilmektedir.

                  Teknolojik Altyapı: Türk mobilya aksesuarları üreticileri, modern üretim tesisleri ve teknolojik altyapıları sayesinde kaliteli ve verimli üretim yapma kabiliyetine sahiptir. Otomasyon ve dijitalleşme, üretim süreçlerini iyileştirmektedir. Ancak buna rağmen nitelikli eleman için ilgili eğitim kurumların yapılanması şarttır.

                  Uluslararası Pazar Deneyimi: Türkiye mobilya aksesuarları üreticileri, son 20-30 yılda biriktirdiği önemli bir  ihracat deneyimine sahiptir. Bu deneyim, uluslararası pazardaki müşteri beklentilerini ve pazarlama stratejilerini daha iyi anlamalarını sağlamaktadır.

                  Hızlı Teslimat Süreleri: Türkiye'nin stratejik konumu ve etkin lojistik altyapısı sayesinde mobilya aksesuarları müşterilere hızlı bir şekilde teslim edilebilmektedir. Bu, müşteri memnuniyetini artırıcı bir faktördür.

                  Fiyat Avantajı: Türk mobilya aksesuarları, rekabetçi fiyat avantajı sunarak uluslararası pazarda tercih edilen bir tedarikçi konumuna gelmektedir. Düşük üretim maliyetleri, fiyat rekabetinin güçlü bir unsuru olmaktadır.

                  Uluslararası İlişkiler: Türkiye'nin ihracata yönelik politikaları ve dış ticaret odaklı stratejileri, mobilya aksesuarları sektörünün uluslararası pazarda etkin bir şekilde yer almasına olanak tanımaktadır. Ülkenin farklı ülkelerle olan dış ticaret ilişkileri, yeni pazarlara açılma imkanını artırmaktadır.

Sonuç olarak, Türkiye mobilya aksesuarları ve yan sanayisi sektörü, güçlü ve zayıf yönleriyle dikkate değer bir potansiyele sahiptir. Güçlü yönlerini daha da geliştirerek zayıf yönleri üzerinde çalışarak, sektörün uluslararası pazarda rekabetçi bir konuma gelmesi mümkündür. Esneklik, kaliteli işgücü, tasarım odaklı ürünler ve avantajlı coğrafi konum, sektörün başarı hikayesini şekillendiren önemli faktörler arasında yer almaktadır.

Yayına hazırlayan :Nesip Uzun/Mobilya dergisi – Genel Yayın Yönetmeni

Not: Bu araştırma dosyasında geçen tüm içerik ve resimler, pasta grafik çizelgeleri dahil hiç bir çalışma izinsiz kullanılamaz. Tüm hakları mobilya dergisine aittir. 

 

 

yazar

Nesip Uzun-editor yazısı

E-bülten için e-posta bırak