Mayıs’ın gelişi Nisan’dan belli olur,
Ekin yayın Grubu olarak Mart ayında yaşadığımız bizler ve ülke temsili anlamında çok önemli bir olay da 2 yıldır temsil ettiğimiz, IAFP (international alliance furniture publication) başkanlığını Kuala-Lumpur’da Miff organizasyonu altına düzenlenen IAFP 20. Yıl seromonisiyle Rus meslektaşıma devretmemdi. IAFP, mobilya sektöründe dünya genelinde her ülkeden bir yayının temsil edildiği uluslararası tek yayın organizasyonudur.
Türk mobilya ve imalat sanayi bu konuda gerçekten de çok başarılı. Yönünü uluslararası pazara çevirmiş ve o ülke senin, bu kıta benim, dur durak bilmiyor. Kah Amerika’da kah, Asya kıtasının bir ucunda kah Afrika’da adı sanı bilinmeyen ve haritalarda dahi zor bulunan ülkelerde ürünlerini pazarlıyor. Mayıs ayına girdik, bu ay üç önemli sektör fuarı var. Bunlardan İnterzum Köln fuarı, mobilya yüzey malzemeleri ve aksesuar ürünlerinin en büyük show alanı. Bu yıl rekor bir sayı ile 135 Türk firması fuara standlarıyla katılıyor. Bu haliyle ülke katılımı bazında Almanya’dan sonra ikinci büyük katılım sağlayan ülke Türkiye. Bu sayının iki katı kadar firma da bu fuarı ziyaret edecek. Aynı şekilde Ligna Hannover fuarında gerek distribütörlük şeklinde, gerekse de doğrudan katılım yoluyla pek çok Türk ahşap işleme makine imalatçı firmamız fuarda olacaklar. Bizler de Ekin Yayın Grubu olarak gerek İnterzum’da, gerekse de Ligna fuarında yer alarak burada Furniturk ve Mobilya dergilerimizi dağıtacağız. İstanbul’da ise Yapı fuarı var. Türkiye gibi yapı sektörünün pek çok sektör için lokomotif durumda olduğu bu sektörden, mobilya firmalarımız kapı, pencere, dekorasyon, parke zemin malzemeleri, proje uygulamaları ve aksesuar ürünleriyle yer alacaklar.
Ülke olarak çok önemli günlerden geçiyoruz. Bir ay boyunca bu kadar yoğun tempo içinde bir de referandum yaşadık. Sanayici ve yatırımcı beklentiler içinde ’ne olacak?’ diye yatırımlarını öteledi. Gelinen noktada artık bütün bu durgunluğun üretime yatırıma ve yatırım için gerekli güven ilişkilerine dönüştürülmesi zamanı gelmiştir. Ülke gerilimleri zıtlıkları, ötekileşmeleri kaldıracak durumda değil. Buna en çok da ülkeyi yönetenlerin dikkat etmesi gerekiyor. Kaynayan bir bölgede yaşadığımızı unutmadan barış dilini kullanmak durumundayız.
Saygılarımla
Nesip uzun