2014 yılı için çok güzel dileklerle başladık, ülkemiz,işimiz, ailemiz, çocuklarımız ve tüm insanlık için istediğimiz bu güzelliklerhala da en büyük arzumuzdur.  Şimdiyazarken bile nereden nasıl başlasam diye düşünüyorum. Ülkemiz son iki aydırönemli süreçlerden geçiyor, Yerel seçimler öncesi ortalık toz duman.  Güvensizlik had safhada, her şey kırılgan birkatmanda deviniyor. Sorulması gereken soru:  Siyasal hukuki ekonomik ve sosyolojik alt üst oluşlarınertesinde nasıl bir yarın bekliyor bizleri, aynı gemide yüzen bizyönetilenler,  yasa koyucununkanunlarıyla yaşayan, her an değişime tabi hukuk savaşlarının  arasında sıkışan bireyler ve geniş toplum kitleleriolarak üst yapıda süren bu  acımasızsavaşların arasında ezilen zavallı otlar olarak bizleri nasıl bir gelecekbekliyor.

Bir asırdır adalet vedemokrasi  arayan, batı normlarında birhukuk toplumu düşleriyle yatıp kalkarken bir gece ansızın tepişmelerin arasındakalan yine biz olduk. Demokrasi , adalet herkes için eşit uygulanabilirevrensel hukuk hayallerimiz bir başka bahara mı kaldı. Hani hukuk devletiolacaktık, hani yasalar herkes için eşit şekilde uygulanacaktı

Neden hala kapalı bir asyaitoplum gibi yönetiliyoruz.  Asya’da hangiülkede demokrasi normları uygulanıyor, iş için gittiğimiz seyahatlerde bir anönce ülkemize dönmek için can atıyoruz, doğudan baktığınızda her şeye rağmenTürkiye yaşanabilir bir ülke, Ortadoğulunun özgürlükler adına yaşamayı tercihettiği bir bölge, son Arap baharında bunu hepimiz gördük, sınıra yığılansavaşçı ve çeteler i hariç tutarsak, yüz binlerce masum insan can havliyle  ülkemize sığındı.

Ancak ne olduysa son iki-üç yıldabir çok batakta debelenir olduk, kendi derdimiz yetmezmiş gibi Suriye,Ortadoğu, mısır üçgeninde Enver paşavari maceralara sürüklendik.  Halende bu sorunları çözmüş değiliz, Şimdi içve diş sorunları yüklenmiş halde seçim havalarına girdik, Allah sonumuzuhayretsin!..   Görünen o ki 2007’leri çokarayacağız, Demokrasi ve hukuk sınıfta kalıyor, muhalefet partileri halka somutbir adalet demokrasi ve ekonomi politikası sunamıyor, her şey gürültü arasındakayboluyor , olan yine nöbete gidene olacak, Nöbet ekonominin yükünü taşıyanlarvergisini düzenli verenler, maaşa talim edenler ordusu.!....

Saygılarımla

Nesip Uzun