Katıldığımız İran MEDEX Fuarında Dergilerimizi Dağıttık
01-04-2014
Türk firmalarının büyük ilgi gösterdiği ve yayın grubumuzun sektörümüzle birlikte uzun yıllardır katılmakta olduğu İran? mobilya sanayinin kalbinin attığı, Türkiye organizasyonunu ise bu yıl MERKÜR fuarcılık tarafından gerçekleştirilen MEDEX 2014 fuarı 28 - 31 Ocak tarihleri arasında başkent Tahran?da gerçekleşti.
Bu yılki İran Medex fuarı,ülkede yaşanmakta olan yeni sürecin de izlerini taşıyordu. Türkiye İran ilişkileri yüzlerce yıla dayanan ve her süreçte farklı eğilimler gösteren bir rotada yürüdü.TİCARİ AMBARGONUN GÖLGESİNDE BİR ÜLKEAynı coğrafyada aynı dinsel köklere sahip olmasına rağmen her iki ülke de gerek bölge üzerinde gerekse de ülkesel güç olmaları sebebiyle birbirlerini tartarak var olmayı seçmişlerdir. Bölgedeki çok yönlü değişimler kimi zaman büyük silahlı çatışmalara neden olmuş olsa da pek çok ülke ilişkilerinde olduğu gibi, köklü düşmanlıklara varmamış özellikle İslami ortak kökler halklar arası ilişkileri her zaman sıcak tutmuştur.Seksenler sonrası giderek içe kapanan ve yıllarca da uluslararası ekonomik çevrelerden kopuş yaşayan İran ekonomisi, tam bir ticari ambargonun ortasında yaşamaktadır.2014 başında yeni hükümetin görevi devralmasıyla birlikte ortaya çıkan gelişmeler pozitif yönde seyrederek, hem Türkiye-İran ilişkileri hem de Dünya Ticaret Örgütünün bu ülkeyi yeniden değerlendirme kriterlerine yönelmesine neden olmuştur.20 milyar dolar üzerindeki ihracat rakamlarından bugün tek haneli ihracat değerlerine düşüşü tolere etmek için gerek hükümet kanadından gerekse de işadamları nezdinde pek çok girişimler gerçekleştirilmektedir.DIŞA AÇILMANIN SİNYALLERİNİN ALINDIĞI BİR ETKİNLİKBu yıl 28-31 Ocak tarihleri arasında İran başkentinde gerçekleşen ve Türkiye organizasyonunu Merkür fuarcılığın yaptığı Medex Mobilya Yan Sanayi ve Aksesuar Fuarı, son iki yılın durağan ve Türkiye açısından hep eksi puan veren duruşu tersine çevirdi.Fuar genel havası itibarıyla, yeni hükümetin güven veren duruşundan etkilenmiş, gerek girişimcilerin hazırlıkları, gerekse de katılımcı ve fuara ziyaretçi olarak gelenlerin verdiği izlenim bu yönde. Dört gün süren fuar boyunca İranın dğer kentlerinden gelen ziyaretçiler de bu eğilimi güçlendiriyor.İran içinden bakacak olursak içe kapanış yeni imalatçı yerli firmaların ortaya çıkmasını sağlamış, geleneksel mobilya üretiminin var olduğu İranda pek çok yeni firma kurulurken aksesuar ve yardımcı malzemeler üretiminde de pek çok yeni üretici firma pazarda yer almakta.Özellikle kulplar, telsepetler, kiler sistemleri, menteşe, mdf, kapak akrilik üretimi, mutfak tezgahları gibi mobilya üretimine konu olan alanlarda alt ve orta segmente hitap edebilecek firmalar var.Bu segmente diğer bir önemli nokta ise bu ambargo süresince kalitesiz pek çok Çin ürününün sadece mobilya sektöründe değil pek çok üründe de pazarı etkisi altına alması ve kaliteyi düşürmesi göze çarpan belirgin unsur olarak karşımızaçıkmaktadır.20 TÜRK FİRMASI ÜRÜNLERİNİ SERGİLEDİBu yıl Türkiye katılımını Merkür Fuarcılığın gerçekleştirdiği fuara toplam 20 Türk firması kendi markalarıyla katılırken bir o kadar firma da önceden varolan temsilcilikleri kanalıyla fuarda aktif olarak yer aldı. Mdf , Kenarbandı, Tutkal, Ağaç işleme makineleri ve aksesuarın her çeşidinin sergilendiği fuarda Türkiyenin önemli markaları hazır bulundu.Ekin Yayın Grubu bu yıl da sizler için hem Medex fuarını izledi hem de piyasanın nabzını tutarak İranda son iki yılın ekonomik gelişmelerini geniş bir dosya olarak hazırladı.İKİ ÜLKE ARASINDA ÇÖZÜLMESİ GEREKEN KİMİ TİCARİ KONULAR VARBu yıla damgasını vuran unsur, son üç yıllık durgunluk ve durma noktasına varan ihracattan sonra ticaretin daha bir canlı moral değerlerin daha yüksek olmasıydı. Türkiye açısından bazı pürüzlerin kalkmasıyla ticaret eski canlılığına kavuşacak gibi görünüyor. Ancak İran hükümetinin mamül ürünler için uyguladığı yüksek vergiler hala önemli bir engel olarak görünüyor.Türkiye Başbakanının tam da fuar günü İrana yaptığı ziyarette tüm beklentiler bu konuların da ele alınacağı üzerineydi.Fuarı ziyaret eden Türk Ekonomi Bakanlığından kalabalık bir heyet ve beraberindeki İran Ticaret Müşavirlerinden edindiğimiz intiba da bu yöndeydi. Ancak özellikle son dönemlerde öne çıkan doğalgaz ve İran petrolünün Türkiyeden geçişi ile ilgili konuların öne çıkması bu meseleyi geri planda bırakmış olabilir.Tabi ki Türkiye - İran ticaretinin uluslararası rekabet ilişkileri içinde bu yüksek vergilerle gelişmesi zor görünüyor.Ya İran bu kapalı ekonomik dünyasında var olmaya devam eder ve süreç onu Çin, Hindistan ve Rusyanın etki alanı içinde eritir, ya da dünya ekonomik sistemi içinde kendine gelişme yolu bulur. İçerde ve dışarıda beklenen ekonomik ve siyasal reform paketinin bunu sağlaması gerekiyor. Bakalım tüm bu iç ve diş desteğe rağmen, Ruhani bu cesareti gösterebilecek mi ..