Öncelikle İtalyan Ticaret Ajansını tanıyalım.

Tam adıyla İtalyan Dış Ticaret ve Tanıtım Ajansı, esas olarak yabancı ülkelerde İtalyan mal ve hizmetlerinin tanıtımını desteklemek ve İtalyan şirketlerinin uluslararası ilişkilerini güçlendirmek amacını taşıyan bir devlet kuruluşudur. Merkezi Roma'da olup İtalya'da 2, 81 dış ülkede de 93 şubesi bulunmaktadır. Yerel olarak "Italian Trade Commission" ismiyle tanınan İstanbul şubesi, 1985 yılında kurulmuştur. İki ülke arasındaki ticaret ve iş ilişkilerini güçlendirmeyi hedefleyen İstanbul şubemiz, yerel şirket ve kuruluşların İtalya'daki muhatapları, İtalyan kuruluşların da Türkiyedeki kurum ve kuruluşlarla irtibatlarını sağlayarak her iki taraf açısından da yararlı hizmetlerde bulunmaktadır.

Faaliyetleriniz hakkında bilgi verir misiniz

En önemli işlevi iki ülke arasındaki ticari ilişkilerde firmalara yardımcı olabilecek bilgi, iletişim, tanıtım ve eğitim olan İtalyan Dış Ticaret ve Tanıtım Ajansı ağırlıklı olarak; sanayi ve ticaret alanında işbirliğini geliştirmek isteyen şirketlerin listelerini sağlamak, talep üzerine çeşitli pazar araştırmaları yapmak, iki ülkede faaliyet gösteren firmaları ilgili yasa ve uygulamaları konusunda aydınlatmak, çıkabilecek ticari fırsatları tesbit ederek bunları bildirmek ve fuar vb. kurumları temsil ederek onlara yardımcı olmaktadır.

Ayrıca fuarların tanıtımı, konferansların yürütülmesi gibi konularla ilgilenen ajans, aynı zamanda bir danışmanlık faaliyeti de yürüterek ortak seçiminden toplantı ve görüşme organizasyonlarına, anlaşmalar yapılmasından uyuşmazlıkların çözümüne kadar pek çok konuda da girişimcilere yol göstermekte ve ayrıca kamu görevlileri, yöneticiler, teknisyenler ve master öğrencilerine de yardımcı olmaktadır.

İtalyadan ve genel ekonomik durumdan bahsedebilir misiniz

Ekonomik istatistiklere, Gdp vb. rakamlara baktığımızda bugün İtalyadaki ekonomik durumun bir toparlanma sürecine girmiş olduğunu söyleyebiliriz. Bu yıl Gdpdeki artış % 0.7 civarında oldu ki, bu bile geçmiş 6 yıl ile karşılaştırdığımızda, en azından artıya geçtiğimizi göstermektedir. Global krize girildiği dönemle birlikte İtalyada özellikle iç pazar tamamen durmuştu. İnsanlar mal almıyorlar, firmalar yatırım yapmıyorlardı. Ekonomik döngü tamamen bloke olmuş gibiydi. En temel sektörlerden biri olan yiyecek sektöründe bile sorun yaşanmıştı. İnsanlar az tüketiyor, en ucuzlarına yöneliyorlardı.

Bu dönemde hükümet insanların alışveriş yapmalarını özendirecek tedbirler alarak, harcama miktarlarına göre kimi sübvansiyonlar, vergi indirimleri, geri ödemeler sağlayarak yardımcı oldu. Bunun içerisinde en alt gelir düzeylerindeki insanlara doğrudan para ödeme dahi vardı. Öte yandan endüstri içerisinde de kimi tedbirler alındı, yapılacak yatırımlar içim teşvikler getirildi, vergi indirimleri sağlandı.

Tüm bunlar toparlanma sürecine katkıda bulundu. Yurtdışında da, İtalyanın en büyük ve önemli pazarlarından olan ABDde ekonomi biraz düzelmeye başlayınca, İtalyanın ihracatında da düzelmeler oldu. Aynı şekilde Almanya vb. diğer ticaret ortaklarımızın da toplanması, herkesin morallerini düzeltti. Bu nedenle 2015 yılındaki Gdpdeki artışı önemsiyor ve 2016da İtalyan ekonomisinin daha da iyiye gitmesini bekliyoruz.

İtalyanın dış ticaretinde hangi pazarlar öne çıkıyor

Söylediğim gibi İtalyanın en önemli pazarı ABDdir. Avrupa dışında ise geleneksel olarak Japonyanın önemini vurgulamalız. Ayrıca, Rusya ve Ortadoğu ülkeleri ile elbette Avrupa ülkeleri de İtalyanın yoğun olarak çalıştığı pazarlar arasında. Türkiyeye gelince, Türkler ticari anlamda İtalyanlara oldukça yakınlar. Bizim için önemli bir pazar. Önemli yatırımlarımız var. Bu pazarda resmi olarak doğrudan faaliyet gösteren 300 civarında İtalyan firması bulunuyor.

Dünyada ağaçişleme makinaları konusunda önde giden birkaç ülke var. Acaba siz İtalyan makinacıları konusunda neler söyleyebilirsiniz

Açık söylemek gerekirse İtalyan ağaçişleme makinalarının, fiyat kalite dengesi açısından Almanlarınkinden bile daha iyi olduğunu söylemek isterim. İtalyan üreticiler gerçekten kaliteli makinalar üretiyorlar. Pek çok konuda da avantajlılar. Örneğin İtalyan makinacıları ağırlıklı olarak küçük ve orta boy işletmelerden oluştukları için hem üretimde, hem de karar verme anlamında daha esnek olabiliyorlar. Butik üretimin tüm artılarına sahipler. Böyle olunca da standart olanların dışındaki özel taleplerin karşılanmasında daha başarılı bir grafik çiziyorlar. Çok uzun bir geçmişe ve köklü geleneklere sahipler ve bunun da ötesinde hem kalite hem de fiyat anlamında da rekabet edebilecek bir konumdalar.

Dediğim gibi Made in İtaly bir marka ve önemli bir marka. Üstelik herkesin bildiği gibi sadece moda vb. sektörlerde değil Makinelerde de öyle. Ürünlerinin azımsanmayacak bir kısmı, %60ı ihraç ediliyor ve tüm dünyada da oldukça tanınıyorlar.

Ancak şunu söyleyebilirim ki, İtalyan firmalarının bir zaafı var, örneğin Almanlar kadar iyi organize olmamaları. Belki Türkiye gibi yakın ülkeler için değil ama, dünyanın denizaşırı bölgelerinde, satış sonrası servis vb hizmetleri verebilmek için çok iyi organize olmalı ve çok planlı hareket edilmeli. Ayrıca tanıtım ve pazarlama alanlarında da daha gayretli olmalılar.

XYLEXPO 2016 fuarı çalışmaları nasıl gidiyor

Fuar bu yıl oldukça toparlandı, katılımcı sayısında da, net sergi alanın da artış oldu. Fuarın açılmasına daha 6 ay olmasına karşın, şimdiden 22.000 m2si konfirme edildi ve satışlar hızla devam ediyor. Bu 25. buluşmasını gerçekleştirecek olan fuar için önemli bir geri dönüş göstergesi.

Ayrıca buradan önemli İtalyan markaları Biesse, SCM ve CEFLA gibi makinacıların bu yıl tüm güçleriyle fuarda olacaklarının müjdesinide vermek isterim. Aynı şekilde Homag, Weining, Ima, Schelling gibi Alman firmaları da bu yıl tekrar Milanoda olacak.

Fuarda 115si yabancı toplam 440 civarında katılımcı var ve 15.00 civarında ziyaretçi bekleniyor ki fuar yöneticileri amaçlarının bu rakamı amaç bunu 20.000e kadar çıkarmak olduğunu söylediler ve bu konuda oldukça sıkı bir çalışma yürütüyorlar.

XYLEXPO da dahil olmak üzere hemen her fuar kuruluşu yabancı katılımcı konusunda yaygın çalışmalar yapılıyor. Çıkış amacı İtalyan mallarının pazarlanması olan bir fuar için bu durum ve oluşabilecek rekabet, fuardaki ACIMALL üyelerini tedirgin etmiyor mu

İtalyanlar esas itibarıyle bu anlamda oldukça tutucudur. Ancak durum yavaş da olsa değişti ve özellikle son 20 yılda herkes gördü ki ticarette milliyetçi olmanın, tutucu olmanın imkanı kalmadı. Hatta başka bir seçenek yok bile diyebiliriz. Üstelik kopyalama gibi üreticilerin kabusu olan konu da sıkı kurallallarla kontrol altına alındığından bu tür sorunlar çözüldü. Artık tüm fuarlarda uluslararası katılımcılar var. Her ne kadar makinacılar diğer sektörlerden bile daha tutucu olsalar da artık herkes biliyor ki, uluslararasılaşmadan hiçbirşey olmuyor. Elbette tüm diğer fuarlarda olduğu gibi, Xylexpoda da pek çok yabancı, Asya vb. ülkelerden gelen katılımcılar ve ziyaretçiler olacaktır.

Söyleşimizi sonlandırmadan önce eklemek istediğiniz son birşey var mı

Son olarak şunu tekrar hatırlatmak isterim. Biz ticari bir kuruluş değiliz, bu anlamda sosyal bir görev yapıyoruz. Türk firmaları, girişimcileri, işadamları İtalyan pazarına ilişkin olarak, İtalyan firmalarıyla gereksinim duydukları her konuda bize başvurabilirler, kendilerine yardımcı olmaya hazırız.