İnşaattaki hızlı gelişme mimarlık şirketlerinin yolunu da açtı. 170 mimar çalıştıran uluslararası nitelikte şirketler doğdu ve mimarlarımızın yurtdışında etkileri arttı
11-06-2015
Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Başkanı Sami Yılmaztürk, Bürokrasi savmak için imzası gereken mimar devri geride kaldı. İnşaat ve gayrimenkuldeki hızlı gelişme; büyük, uluslararası işler yapan, markalı mimarlık şirketlerinin yolunu açtı. Türk mimarlık şirketleri dünyaya açıldı. dedi.
Türk firmalarının 10dan fazla ülkede 20 civarında ofis açmış olduğunu belirten Yılmaztürk, Hiç görmediğimiz, 100den fazla mimar çalıştıran mimarlık büroları oluştu dedi.
Yurtdışında pek çok otel, iş merkezli, üniversite binaları, kültür sanat binaları yapan mimarlarımızın yarışmalarda dünya çapında mimarlık kuruluşlarıyla kapıştıklarını vurgulayan Sami Yılmaztürk, Büyük bir hızla Türkiye içinde, yurtdışında, yabancı bürolarla ortaklı kuruyor, bunlar hem Türkiye hem de dünya genelinde iş yapıyorlar dedi.
Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Sami Yılmaztürk, sektördeki gelişmeleri şöyle değerlendirdi:
TOKİ, belediyeler, kamu eliyle çok ciddi sayıda iş yaptırılıyor. İstanbulun çeperlerinde gördüğümüz çok sayıda konut belli mimarların elinden çıkıyor. Dünyayı gören işveren ya da emlak yatırımcısı, dünyada gördüklerinin aynısını istiyor. Türk mimarlar da dünyada gördükleri binaları tekrarlıyor. Mimarlık kimliksizleşiyor. Bunun için de uluslararası ilişkiler gerekiyor. O yüzden de işler belli ellerde toplanıyor. Bir tarafta hiç görmediğimiz, 100den fazla mimar çalıştıran mimarlık büroları oluştu ama diğer taraftan işsizlik arttı. 45 bin mimar var. Bu kadar inşaat işine karşın mimarlar arasında daha önce hiç yaşamadığı ölçüde işsizlik var. Bürolar Türkiye içinde de yurtdışında da hem oradaki bürolarla ortaklı kuruyor, iş yapıyorlar. Emlak yatırımı, en fazla kar getiren sektör. Tabii, çok değerli işler yapanlar var. Kaliteli işlerde ödül veriyoruz. Ancak kimin elinden çıkarsa çıksın dünyanın dört bir tarafında gördüğümüz binaların Türkiyede aynısını görmek iyi değil. Mimarlık okullarının sayısı kontrolsüz artıyor. Zahmetli ve pahalı bir eğitim. Yetenekli mezunlar dışında nitelikli mezunların sayısı oldukça az ve bunların sayısı sektörün ihtiyacının çok altında.
Türk firmalarının 10dan fazla ülkede 20 civarında ofis açmış olduğunu belirten Yılmaztürk, Hiç görmediğimiz, 100den fazla mimar çalıştıran mimarlık büroları oluştu dedi.
Yurtdışında pek çok otel, iş merkezli, üniversite binaları, kültür sanat binaları yapan mimarlarımızın yarışmalarda dünya çapında mimarlık kuruluşlarıyla kapıştıklarını vurgulayan Sami Yılmaztürk, Büyük bir hızla Türkiye içinde, yurtdışında, yabancı bürolarla ortaklı kuruyor, bunlar hem Türkiye hem de dünya genelinde iş yapıyorlar dedi.
Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Sami Yılmaztürk, sektördeki gelişmeleri şöyle değerlendirdi:
TOKİ, belediyeler, kamu eliyle çok ciddi sayıda iş yaptırılıyor. İstanbulun çeperlerinde gördüğümüz çok sayıda konut belli mimarların elinden çıkıyor. Dünyayı gören işveren ya da emlak yatırımcısı, dünyada gördüklerinin aynısını istiyor. Türk mimarlar da dünyada gördükleri binaları tekrarlıyor. Mimarlık kimliksizleşiyor. Bunun için de uluslararası ilişkiler gerekiyor. O yüzden de işler belli ellerde toplanıyor. Bir tarafta hiç görmediğimiz, 100den fazla mimar çalıştıran mimarlık büroları oluştu ama diğer taraftan işsizlik arttı. 45 bin mimar var. Bu kadar inşaat işine karşın mimarlar arasında daha önce hiç yaşamadığı ölçüde işsizlik var. Bürolar Türkiye içinde de yurtdışında da hem oradaki bürolarla ortaklı kuruyor, iş yapıyorlar. Emlak yatırımı, en fazla kar getiren sektör. Tabii, çok değerli işler yapanlar var. Kaliteli işlerde ödül veriyoruz. Ancak kimin elinden çıkarsa çıksın dünyanın dört bir tarafında gördüğümüz binaların Türkiyede aynısını görmek iyi değil. Mimarlık okullarının sayısı kontrolsüz artıyor. Zahmetli ve pahalı bir eğitim. Yetenekli mezunlar dışında nitelikli mezunların sayısı oldukça az ve bunların sayısı sektörün ihtiyacının çok altında.