Güvenilir bir dünya her gün daha da zorlaşıyor.
Tüm dünyayı bir anda şaşkınlığa çeviren bu hareket. Dünyada huzur ve barışın diken üstünde olduğunu da bizlere gösteriyor. Donbas ve Luhans halkının merkezi hükümete bağlı ama kendi içinde özerk bir parlamento ve yerel özerklikli bir model olan yerel bir yönetim talebi BM özerklik ve yerel yönetimler anlaşması paralelinde bir yerel yönetim modeli olarak kabul edilebilir, buna benzer eyalet ve yerel yönetim modelleri bugün başta Avrupa olmak üzere pek çok demoktratik ülkede uygulanan bir modeldir. Ukrayna yönetiminin başkalarına güvenerek girdiği macera hem topraklarını kaybetmesine, hem de insanlarının ölümüne neden oldu. Ancak bunun hemen ertesinde Rusya’nın, Ukrayna’nın pek çok kentini işgal ederek bir ülkenin varlığını tanımaması ve bu işgali meşru sayması kabul edilemez bir durumdur. Bu andan itibaren Ukrayna işgal altında bir ülke konumuna gelmiştir. Büyük Rus milliyetçiliği ve emperyalizmi, tıpkı Amerika ve Avrupa gibi emperyalist yayılmacılığı hedefleyen kabul edilemez bir durum yaratmıştır. Bu durum askeri olarak zayıf durumda olan ülkeleri büyük askeri ve ekonomik veya finansal güçlerin tehditleri altına sokmuştur. Barış bu dünyada daha zor hale gelmiştir. Yıllardır Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da süren enerji savaşları ve işgaller, insan hakları ihlalleri bu gün için tüm dünyayı da, mazlum halkları da tehdit eder duruma getirmiştir. Bu gün yaşadığımız bu işgal hareketi, dünyanın pek de güvenilir bir durumda olmadığını her an Hitler gibi manyakların ortaya çıkarak dünyayı ateşe atabileceklerini de gösteriyor. Bir yandan batının ve müttefiği Amerika’nın dünyada askeri ve ekonomik yayılma emelleri, öte yandan büyüyen Çin ve son savaşlarla da kendini Akdeniz sularına atan Rusya’nın hegemonik girişimleri dünyayı bir ateş fıçısına çevirmiş durumdadır. Türkiye bütün bu kaosun ortasında Cumhuriyet ayarlarına dönerek ve kendi meşru egemenlik haklarını koruyup, yaşadığımız ve yaşayabileceğimiz başka maceralardan da uzak durmalıdır.
Bu yılın başında gerçekleşen IFF İstanbul Mobilya fuarı, sektöre de soluk aldırarak, önemli ihracat bağlantıları sağladı. Türkiye sanayisi pek çok sektörde pandemiye rağmen çok başarılı fuarlar gerçekleştirdi ve bunun da ekonomiye ciddi etkileri oldu. Mobilya sektörü bütün olumsuzluklara rağmen 2021 yılında da açık vermeyen bir sektör oldu. Dünya petrol fiyatlarındaki hızlı yükseliş, döviz fiyatlarındaki yukarı doğru yükselen ivmeler, önümüzdeki günlerin kolay olmayacağını da gösteriyor. Ama her şeye rağmen enseyi karartmadan çalışmaya ve üretmeye devam . üreten toplumlar her tür zorluğu aşabilecek güce sahiptirler. Barışın tüm dünyaya egemen olmasını diler, ölümlerin ve gözyaşlarının olmadığı çocukların yetim kalmadığı savaşsız, güzel yarınlar diliyorum.
Saygılarımla
Nesip Uzun