Evrensel Tasarım İlkeleri ile İç Mekân ve Mobilya Tasarımı
01-04-2014
Özet: İnsanın yaşadığı çevre ve kullandığı ürünlerin, eşit olanaklar ile tüm kullanıcıları ayırmaktan kaçınarak, kullanılabilirliğini sağlanmak amacını taşıyan ?evrensel tasarım? kavramının uygulama yöntemleri her geçen gün daha da geliştirilmektedir. Evrensel tasarımı, engelliler için tasarım, yaşlılar için tasarım ya da çocuklar için tasarım gibi yaklaşımlarından ayıran en önemli öğe, tasarlanan hacmin ya da ürünün, tüm kullanıcıların yararlanmasına yönelik tasarımlanmasıdır. Evrensel tasarım bütüncül bir felsefeyi kapsar ve tasarım ölçeğinde; kentsel yapılaşma da dahil olmak üzere birey ürün etkileşimi içindeki tüm konuları içerir. Tüm tasarım alanlarını kapsayan çeşitlilik içerisinde (kent içinde yollar kaldırımlar, istasyonlar, otobüs durakları, parklar vb.) insanların yaşamlarının büyük bölümünü geçirdiği iç mekânlar ve insanın etkileşim içinde olduğu mobilyaların evrensel tasarım ilkelerine uygun biçimde tasarımlanması kullanıcılar için büyük önem taşımaktadır. Bu çerçevede, çalışmanın amacı evrensel tasarım kavramını genel bir çerçeve ile tanımlamak ve iç mekan ? mobilya, mobilya ? insan etkileşimi gibi konuları kapsayan uygulamaları evrensel tasarım ilkeleri ölçeğinde örnekler yardımı ile irdelemektir.
1- Evrensel Tasarım Kavramıİnsan; hayatı boyunca çocukluk, ergenlik, hamilelik, yaşlılık gibi farklı evrelerden geçer. Yaşamın belli bir döneminde veya doğuştan birey; bedensel, zihinsel, ruhsal ya da sosyal becerilerini çeşitli nedenlerle kaybetmiş olabilir. Bundan dolayı farklı ihtiyaçlara farklı tasarımlar yerine; her bireye uygun ortak tasarımlar üretmek gereği doğar. Tüm bu ihtiyaçlara cevap verme gerekliliği; tasarımcıların üretimlerinin çok geniş bir alanı kapsadığını ortaya çıkarır.İnsanların oluşturduğu çeşitlilik, standart olarak kabul edilen bir insana göre yapılan tasarım ve düzenlemeler ile büyük tezat oluşturur. Bu yüzden tasarım farklı gereksinimleri olanları da kapsayıcı bir niteliğe bürünmeye başlar. İnsanın yaşadığı çevre ve kullandığı ürünlerin, eşit olanaklar ile her türlü birey tarafından kullanılabilirliğinin sağlanması gereği fikri, 1980lerde ortaya atılmıştır. Dünyada bu fikirden yola çıkılarak evrensel tasarım, herkes için tasarım gibi deyimler tasarım çevrelerinde kullanılır ve tartışılır duruma gelmiştir. İnsanların yaşamlarının büyük bölümünü geçirdiği iç mekânlar ve her an etkileşim içinde olduğu mobilyaların evrensel tasarım ilkelerine uygun biçimde tasarlanması kullanıcılar için büyük önem taşımaktadır.Bu çalışmanın amacı da evrensel tasarım kavramını genel bir çerçeve ile tanımlamak ve ilkeler vasıtası ile iç mekan ve mobilya tasarımı ile ilişkisini irdelemektir. Bu çerçevede araştırmada öncelikle evrensel tasarım kavramı ön tanımlar, tarihsel gelişim ve ilkeleri ile tanımlanmış; evrensel tasarım ilkelerinin insanın her an etkileşim içinde olduğu iç mekan ve mobilya tasarımlarını nasıl şekillendirdiği çeşitli örnekler ile incelenmiştir.1.1. Evrensel Tasarım ile İlgili ÖnTanımlamalarDünyanın farklı ülkelerinde evrensel tasarım (universal design) kavramı için değişik terimler kullanılmaktadır. Herkes için tasarım (design for all), kapsayıcı tasarım (inclusive design), gerçek yaşam için tasarım (real life design), kullanıcı odaklı tasarım (user needs design), kuşaklararası tasarım (trans-generational design) bu terimlerden bazılarıdır. Tüm bu terimlerin ortak paydada tanımı, tüm çevre ve ürünlerin yaş, beceri ve durum farkı gözetmeksizin, herkes tarafından kullanılabilmesini olanaklı kılan, bütünselleşme sağlayan tasarım yaklaşımı şeklinde yapılabilir. Evrensel tasarım kentsel tasarım ölçeğinden ürün tasarımı ölçeğine kadar insan ile ilgili her alanı kapsamaktadır. Evrensel tasarımı, engelliler için tasarım ya da yaşlılar için tasarım yaklaşımlarından ayıran en önemli özellik, tasarlanan ortamın ya da ürünün, tüm kullanıcıların yararlanmasına olanak tanımasıdır. Bu sayede engelliler, yaşlılar, çocuklar ve genelden farklı diğer insanlar etiketlenmemekte veya damgalanmamaktadır (1). Evrensel tasarımın bir başka tanımı, güvenlik, estetik, konfor ve kullanılabilir biçimde tasarlanmış ve çok genç ve çok yaşlı kişiler de dahil herkes tarafından kullanılabilecek yapılı çevreler ve ürünler oluşturulmasını amaçlayan bir yaklaşım şeklinde yapılabilir (2). Evrensel tasarımın bir diğer özelliği ise, mümkün olan en fazla sayıda kullanıcıya bağımsızlık sağlayan, kullanıcıların özel gereksinimlerine uyum sağlayan, estetik olarak üst seviyede, kullanıcı ile iletişimi kolay, sürdürülebilir tasarımları hedeflemesi ve detayları önemsemesi şeklindedir (3).1.2. Evrensel Tasarımın TarihselGelişimiEvrensel tasarım kavramı 1950li yıllarda ilk kez, engelliler için tasarım kavramı kapsamı içerisinde ortaya çıkmıştır. 1970lerde Avrupa ve Amerikada bireylere uygun hale getirilen özel çözümlerin ötesinde bir düzenleme yapılması konusuna vurgu yapılmaya başlanmış ve gittikçe artan biçimde ulaşılabilir tasarım (accessible design) ifadesi terminolojide yerini almıştır. ABDde 1970lerde Architectural Barriers Act ile başlayan bu yaklaşım, 1990 yılında Americans with Disabilities (ADA) ile farklı bir noktaya gelmiştir. Evrensel tasarım kavramı taşıdığı sosyal eşitlik öğesi ve performans temelli olması ile ulaşılabilir tasarım kavramından farklıdır. Evrensel tasarım kavramında ulaşılabilirlik tasarımın tümüne entegre edilmiştir. Ulaşılabilirlik yaklaşımında kullanıcılar, tekerlekli sandalye kullanan, görsel ve işitsel açıdan eksikliği olan bireylerdir; dolayısı ile engellilik dar kapsamda irdelenmiştir. Evrensel tasarımda ise tasarlanan mekân ayrılmamış; herkesin kullanabileceği gibi tasarlanmış; mekânların ayırıcı ve sevimsiz niteliği yerine yüksek estetik standartlara sahip olması hedeflenmiştir. Bu hedefleri taşıyan evrensel tasarımın temelleri ilk kez 1989 yılında Ronald L. Mace tarafından atılmıştır. 1996 yılında North Carolina Devlet Üniversitende The Center of Universal Design (Evrensel Tasarım Merkezi)nin kurulması ile kavramın gündelik yaşamda uygulama yöntemleri etkin biçimde araştırılmaya başlanmıştır (1).1.3. Evrensel Tasarım İlkeleriEvrensel tasarım kavramının geçmişi boyunca tasarımın ne şekilde kullanışlı hale getirilebileceğinin yolu araştırılmıştır. Evrensel tasarım genellikle özelliklerin somut tanımlarını sunmaktansa kavramın belirgin görüşlerini şekillendiren iyi örneklerin sunumu ile anlatılmıştır. 1997de The Center of Universal Design (Evrensel Tasarım Merkezi), kavramın somutlaştırılması, yaygınlaştırılması ve uygulama alanlarının artırılması amacıyla 7 ilke yayımlamıştır. İlkeler var olan tasarımların değerlendirilmesi, tasarım ürününe rehberlik etmesi ve daha fazla kullanılabilir ürünler ve çevreler hakkında tasarımcılar ve kullanıcıların eğitilmesi için kullanılır (4). Bu ilkeler aşağıda belirtilmiştir:İlke 1: Eşitlikçi kullanım ilkesiİlke 2: Kullanımda esneklik ilkesiİlke 3: Basit ve sezgisel kullanım ilkesiİlke 4: Algılanabilir bilgilendirme ilkesiİlke 5: Tasarımda hata payı ilkesiİlke 6: Düşük fiziksel güç gereksinimi ilkesiİlke 7: Yaklaşım ve kullanım için uygun boyut ve mekân sağlanması ilkesi2. Evrensel Tasarım İlkeleri ile İç Mekan ve Mobilya Tasarımıİnsanların yaşamlarının büyük bölümünü geçirdiği iç mekânlar ve her an etkileşim içinde olduğu mobilyaların evrensel tasarım ilkelerine uygun biçimde tasarlanması kullanıcılar için büyük önem taşımaktadır. Bu çerçevede, evrensel tasarım ilkelerinin iç mekan ve mobilya tasarımı alanları ile ilişkisi örnekler yardımı ile birer alt başlık altında incelenmiştir.2.1 Eşitlikçi Kullanım İlkesiEşitlikçi kullanım, tasarımın farklı yetkinlik düzeyleri olan bireyler için kullanılabilir olmasıdır. Ayrıca ayırım yapmadan bütün kullanıcılar için eşit olan hizmetler sağlanması, mahremiyetin korunması ve tasarımın tüm kullanıcıların hoşuna gidecek estetik değerleri taşıması anlamına gelmektedir. Mekan düzenlemesi veya mobilya tasarımı, farklı yetenek düzeylerindeki insanlar tarafından kullanılabilir olmalıdır. Bu, hem ürün tasarımı hem de mekân tasarımı için geçerlidir. Bu ilkenin uygulama esasları aşağıda listelenmiştir:Tüm kullanıcılar için eşit kullanım kolaylığı sağlanmalı; mümkünse benzer, mümkün olmayan durumlarda eş değer uygulamalar yapılmalıdır.Herhangi bir kullanıcıyı ayırmaktan ya da açığa çıkarmaktan kaçınılmalıdır.Mahremiyet, koruma ve güvenlik tüm kullanıcılara eşit olarak sağlanmalıdır.Tasarım tüm kullanıcılar için çekici hale getirilmelidir.Bu ilkenin uygulama esaslarını temel alan iç mekan ve mobilya tasarımı örnekleri çok çeşitlidir. Bu örneklerden bazıları konuya ışık tutmak amacıyla aşağıda listelenmiştir:İç mekânda düşey sirkülasyonun rampalar ile sağlanması veya asansörün yürüyen merdivenlerin hemen bitişiğine yerleştirilmesi herkes için eşit ulaşım olanağı sağlar (Şekil 1) .İç mekânda sensörlü otomatik kapıların kullanımı özellikle elleri dolu kullanıcılar, çocuklar ve diğer kısıtlı motor becerilere sahip kişiler için oldukça kullanışlıdır.Kamuya açık alanlarda erkek tuvaletlerinde bebek bezi değiştirme alanı düzenlenmesi, annelere özel olan durumu değiştirir.Kapılarda çeşitli yüksekliklerde düzenlenmiş pencere kullanımı farklı boy ve duruştaki insanlar içinkoridoru daha güvenli hale getirmektedir.Banyolarda duş teknesinin zeminle aynı kotta yapılması, tüm bireylerin rahat erişimine olanak tanır (Şekil 2).Mekan içi yatay sirkülasyon alanlarının yeterli genişlikte ve engelsiz biçimde tasarlanması, tekerlekli sandalye kullanıcıları dahil herkes için eşit dolaşım olanağı sağlar.2.2. Kullanımda Esneklik İlkesiKullanımda esneklik ilkesi, tasarımın farklı bireysel tercih ve yetkinlikleri kapsamasıdır. Tasarım kişisel tercihler ve yetenekler konusunda geniş seçenekler içermelidir. Bu ilkenin uygulama esasları aşağıda listelenmiştir:Kullanım biçimleri arasında seçenekler yaratılmalıdır.Sağ ve sol el erişimi ve sağlanmalıdır.Kesin ve tam kullanım sağlanmalıdır.Kullanıcı hızına uyum sağlanmalıdır.Bu ilkenin uygulama esaslarını temel alan iç mekan ve mobilya tasarımı örnekleri çok çeşitlidir. Bu örneklerden bazıları konuya ışık tutmak amacıyla aşağıda listelenmiştir:Mobilya ve kapıların farklı yüksekliklerde kullanılabilecek biçimde tasarlanması, çocuk, yaşlı, engelli ve diğer tüm kullanıcılar için seçenekli kullanım olanağı sağlar.Çalışma istasyonu tasarımında istenilen kotta ayarlanabilir çalışma yüzeyi, ayakta veya oturarak çalışma opsiyonu sağlar (Şekil 3).Banyo mekânlarında duş teknesi veya küvet içinde tasarlanan oturak ve çeşitli tutamaklar oturur veya ayakta duş alma olanağı sağlar.Çift kapılar hem sağ hem sol elini kullanan kişiler için elverişli kullanım sağlar.Kamuya açık alanların girişlerinin dikkat çekici biçimde tasarlanması, girişi tüm bireylerin kolaylıkla fark etmesini sağlar.2.3. Basit ve Sezgisel Kullanım İlkesiBasit ve sezgisel kullanım ilkesi tasarımın veya hizmetin kullanıcının tecrübesine, bilgisine, dil yeteneğine ve anlık odaklanma becerisine bakılmaksızın kolay anlaşılır olmasını kapsar. Tasarımda basitliği sağlama, gereksiz karmaşıklığı giderme, tutarlı biçimde bilgi sağlama ve okuryazarlık ve dil becerileri gerektirmemeyle gerçekleştirilebilir. Bu ilkenin uygulama esasları aşağıda listelenmiştir:Gereksiz karmaşıklıktan kaçınılmalıdır.Tasarım, kullanıcı beklenti ve sezgileri ile tutarlı olmalıdır.Bilgi önem derecesine göre sıralanmalıdır.İş süresince ve bitiminde etkin geri bildirim sağlanmalıdır.Bu ilkenin uygulama esaslarını temel alan iç mekân ve mobilya tasarımı örneklerinden bazıları konuya ışık tutmak amacıyla aşağıda listelenmiştir:Mobilya ve mekân tasarımlarında gereksiz karmaşıklık ortadan kaldırılmalı, basit ve rahat kullanıma olanak tanımalıdır.Islak hacimlerde tek başlıklı armatür seçimi bilgi ve tecrübe gerektirmeden kullanımı kolaylaştırır (Şekil 4).Hareketli mobilyalar üzerindeki simgeler kullanıcının okuma ihtiyacını azaltmaktadır.Mobilyaların kurulum ve kullanım kılavuzlarındaki detaylı görsel sunumlar kullanıcının metni okumasını gerektirir, böylece yazılı bir metin çevirisinden doğabilecek problemler ortadan kalkmaktadır.2.4. Algılanabilir Bilgilendirme İlkesiAlgılanabilir bilgilendirme ilkesi ortam koşulları ve kullanıcının duyusal yeteneklerine bakılmaksızın bilginin etkili bir şekilde nakledilmesi anlamına gelir. Algılanabilir bilgilendirmenin kaliteli olması, dikkati çeken, açık ve kolay anlaşılır açıklamalar verme ve duyusal kısıtlılıklara sahip insanların tüm dikkatlerini verebilmeleri için ulaşılabilir tarzda bilgi sağlama ile gerçekleşir. Bu ilkenin uygulama esasları aşağıda listelenmiştir:Önemli bilgiyi sunmak için farklı ortamlar (resimli, sözel, kabartmalı) kullanılmalıdır.Önemli bilginin okunabilirliği en üst seviyeye çıkarılmalıdır.Elemanlar tarif edilebilir şekillerde ayrıştırılmalıdır.Duyusal kısıtlılıklara sahip olan insanların kullandıkları aygıt ve tekniklere uyum sağlanabilmelidir.Bu ilkenin uygulama esaslarını temel alan iç mekan ve mobilya tasarımı örneklerinden bazıları konuya ışık tutmak amacıyla aşağıda listelenmiştir:İç mekânlarda yol bulma ve yönlendirme amaçlı resimli veya kabartmalı zemin ve duvar kaplamaları kullanılmalıdır (Şekil 5).Asansör bilgilendirme panolarına görme engelli bireyler için kabartmalı bilgiler ve sesli uyarı sistemleri eklenmelidir.Resepsiyon bankoları, satış-sergileme bankoları gibi donatım elemanlarının görsel yeteneğe bakmaksızın dokunsal bazı özelliklerle ve yüksek kontrastlı göstergelerle tasarlanması algılanabilirlik için önem taşımaktadır.Mobilya ve mekanlarda dikkat çekilmesi istenen noktalarda renk olarak da kontrast yapılarak görünürlüğü artırılmaktadır.2.5. Tasarımda Hata Payı İlkesiTasarımda hata payı ilkesi, kaza veya planlanmamış davranışlar sonucunda oluşan tehlikeleri veya kötü sonuçları mümkün olduğu kadar azaltmaktır. Evrensel tasarım tüm kullanıcıları tehlike ve kazalara karşı korumalıdır. Bu ilkenin uygulama esasları aşağıda listelenmiştir:Elemanlar tehlike ve hataları en aza indirecek şekilde düzenlemeli, en çok kullanılan elemanlar en erişilebilir, tehlikeli elemanlar ise yok edilmiş, izole edilmiş ya da korumaya alınmış olmalıdır.Tehlikeler ve hatalara karşı uyarılar oluşturulmalıdır.Hata yapmayı engelleyici düzenekler sağlanmalıdır.Dikkat gerektiren işlerde bilinçsiz davranışlar cesaretlendirilmemelidir.Bu ilkenin uygulama esaslarını temel alan iç mekan ve mobilya tasarımı örneklerinden bazıları konuya ışık tutmak amacıyla aşağıda listelenmiştir: İç mekânlarda merdiven korkuluklarını dolu tasarlanması istenmeyen kazaları engeller. Aynı şekilde rampaların kenarlarına yapılacak yükseltiler düşüldüğünde oluşabilecek yaralanmalara karşı koruma sağlar (Şekil 6).Mobilyalar tüm kullanıcılar için güvenli olacak biçimde tasarlanmalı, koruma önlemleri düşünülmelidir.2.6. Düşük Fiziksel Güç Gereksinimi İlkesiDüşük fiziksel güç gereksinimi ilkesi tasarımın yorgunluğa en az derecede neden olması ve mobilya ve mekânların etkin ve rahat biçimde kullanılabilmesi anlamına gelir. Kullanıcının kendini tekrar eden hareketlerden kaçınmasının sağlanması ve aynı şekilde sürdürülen fiziksel gücün azaltılması gerekmektedir. Tasarım ürünleri ve mekânlar minimum güçle konforlu bir şekilde kullanılabilmeli, mekân ve çevre minimum güç harcanacak şekilde ulaşılabilir olmalıdır. Bu ilkenin uygulama esasları aşağıda listelenmiştir:Kullanıcıların doğal vücut pozisyonlarının korunması sağlanmalıdır.Kabul edilebilir işletim gücü kullanılmalıdır.Tekrar eden hareketler en aza indirgenmelidir.Uzun süreli fiziksel çaba en aza indirgenmelidir.Bu ilkenin uygulama esaslarını temel alan iç mekan ve mobilya tasarımı örneklerinden bazıları konuya ışık tutmak amacıyla aşağıda listelenmiştir:Kapı kolları kapının kapalı avuç ve bilekle açılmasına olanak sağlamalıdır; yuvarlak kapı tokmakları çocuk, engelli ya da eli dolu bireyler için uygun değildir (Şekil 7).Alışveriş merkezlerinde yerleştirilen oturma yerleri müşterilerin alışveriş sırasında dinlenmelerini sağlar.Çalışma istasyonları ergonomik biçimde tasarlanmalı, doğal vücut pozisyonları korunmalıdır.2.7. Yaklaşım ve Kullanım İçin Uygun Boyut ve Mekân Sağlanması İlkesiYaklaşım ve kullanım için uygun boyut ve mekân sağlandığı zaman mekân ve mobilya, vücut ölçüsüne, durumuna ve hareket becerisine bakılmaksızın bütün kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılar. Oturan veya ayakta duran kullanıcı için rahatlık sağlanmalıdır. Yardımcı araçlar ve kişisel yardım için yeterli alan temin edilmelidir. Bu ilkenin uygulama esasları aşağıda listelenmiştir:Oturan ya da ayakta kullanıcı için önemli elemanlara engelsiz bakış açısı temin edilmelidir.Oturan ya da ayakta kullanıcı için tüm elemanlara erişim rahat hale getirilmelidir.Tasarım, farklı el büyüklüğü ve el ile kavrama becerilerine uygun hale getirilmelidir.Yardımcı araç kullanımı ya da kişisel yardım için yeterli yer sağlanmalıdır.Bu ilkenin uygulama esaslarını temel alan iç mekan ve mobilya tasarımı örnekleri çok çeşitlidir. Bu örneklerden bazıları konuya ışık tutmak amacıyla aşağıda listelenmiştir:Resepsiyon bankoları, satış-sergileme ve servis tezgahlarına tekerlekli sandalye kullanıcılarının rahatlıkla yaklaşabilmelerine olanak sağlamak gerekir (Şekil 8, 9).Kamuya açık alanlarda alçaltılmış tezgâhlar değişik boydaki kişilerle iletişimi kolaylaştırır.Kapı yanlarındaki pencereler değişik boydaki kişilerin dışarıyı görmelerini sağlar.Mutfak dolaplarının dışarı çıkabilir olması değişik boydaki kişilerin raflardaki eşyaları görmelerini kolaylaştırır (Şekil 10).Kapı, pencere ve çeşitli dolap açma kollarının farklı el büyüklüklerine uygun olmalıdır.Geniş kapılar tekerlekli sandalye kullanıcılarının yanında bagajı olan kişiler için de kullanışlıdır (11).SonuçEvrensel tasarım ile kişilerin farklı ihtiyaçları için farklı tasarımlar yapmak yerine herkes tarafından kullanılabilir tasarımların önemi anlaşılmaya başlanmıştır. Evrensel tasarım uygulamaları her geçen gün daha bilinçli hale gelmekte ve anlaşılırlığı, sınırları, örnekleri ve tasarım deneyimleri artmaktadır. Bu çerçevede evrensel tasarım ilkeleri, genel-geçer trendlerin tersine bir tasarım mecburiyeti olarak düşünülmelidir. Evrensel tasarım kavramının Türkiyede de benimsenmesi ve uygulanabilirliğinin artırılması amacıyla çeşitli öneriler geliştirilebilir. Bunlardan ilki geleceğin tasarımcılarının bu kavramı tanımalarını sağlamak amacıyla mimarlık, iç mimarlık, endüstri ürünleri tasarımı, şehir ve bölge planlama gibi tasarım bölümlerinin ders planlarına evrensel tasarım derslerinin eklenmesidir. Bununla birlikte tasarımcıları kısıtlayabilecek; sektörü teşvik edebilecek devlet destekli evrensel tasarım standartları ve düzenlemeler geliştirilebilir.Kaynaklar(1)Dostoğlu N., Şahin E. ve Taneli Y., 2009, Evrensel Tasarım: Tanımlar, Hedefler, İlkeler, Mimarlık Dergisi, Sayı: 347, s. 23-27(2)Freund P., 2001, Bodies, Disability and Spaces: The Social Model and Disabling Spatial Organizations, Disability & Society, Cilt:16, Sayı:5, s.689-706(3)Cavinton, G. A. ve Hannah, B., 1997, Access By Design, Van Nostrand Reinhold, New York, s.126(4)Story M.F., Mueller J., and Mace R., 1998, The Universal Design File, Raleigh, NC: The Center for Universal Design, NC State University, A.B.D., s.32(5)http://sites.psu.edu/travorblog/files/2013/03/Lloyd_Wright_Guggenheim_Museum_interior_1955-59.jpg, erişim 27.08.2013(6)http://www.azuremagazine.com/wp-content/uploads/2012/10/Bath-fixtures-with-a-universal-design-07.jpg, erişim 27.08.2013(7)http://www.treehugger.com/sustainable-product-design/do-adjustable-height-desks-make-more-sense-standing-desks.html, erişim 27.08.2013(8)http://thedecoratingdiva.com/universal-design-home-decor-design-trends-2010, erişim 27.08.2013(9)http://www.marazzi.it/uploads/nismacro/e1/e1eecff343a847d58c3390765ff64d47/autonomy_06_400x.jpg, erişim 27.08.2013(10)http://simplifiedsafety.com/images/sized/images/solutions/gallery/4548d-600x0.JPG, erişim 27.08.2013(11)Akyol E., 2009, Endüstriyel Tasarım Eğitiminde Evrensel Tasarım Algısı, Anadolu Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Endüstriyel Sanatlar Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, s.18(12)http://simsremodeling.net/wpcontent/uploads/2013/03/iStock_000000918826Medium.jpg, erişim 27.08.2013(13)http://www.travelwisconsin.com/article/five-great-museum-gift-shops, erişim 27.08.2013(14)http://universaldesignfail.files.wordpress.com/2011/03/universal-design-2.jpg, erişim 27.08.2013(15)http://universaldesignfail.files.wordpress.com/2011/03/universal-design-1.jpg, erişim 27.08.2013