A) E-TİCARET GERÇEĞİ



BAŞ DÖNDÜRÜCÜ BİR HIZ



Çağımızda, özellikle 2000li yılların başından itibaren inanılmaz bir hızla gelişen teknoloji beraberinde birçok alışkanlığımızı etkilemiştir. Önceleri 56K hızında olan (hatırlayanlar o sesi unutamaz) internetin DSL ve Fiber teknolojisine ulaşması ile birlikte internet çağı başlamıştır. Ticaretin de bütün bu gelişmelerden etkilenmesi kaçınılmazdı.



Önceleri yeterince yaygın olmayan PC kullanımı yine 2000 li yıllar ile birlikte yaygınlaşmış bunu laptop ve tabletler ve yanı sıra smart phone lar takip etti. X kuşağı için bir eğlence olan bu teknolojiler Y kuşağı için ayrılmaz bir yaşam tarzına Z kuşağı için ise hayatın anlamı olmaya başlamıştır.



Amazon, e-bay, youtube ve facebook gibi internet devlerinin çıkış hikayelerinin de mütevazi ve ilham verici olması, imkanları kıstılı ancak yaratıcı kişilerin fikirlerini düşük bütçelerle hayata geçirme yönünde cesaretlendirdi ve e-ticaret inanılmaz bir hızla hayatımıza girdi.

Elbette bu hızda, bilgisayar kullanımı kadar, hatta daha da fazla mobil cihazlarda yaşanan çeşitlilik ve sayısındaki patlama etkili olmuştur. Dizüstü ve masaüstü bilgisayarlardan değişik ebatlardaki akıllı telefonlar, android sistemler ve tabletlere olan geçiş öylesine hızlı olmuştur ki, araştırmalar dünyada mobil cihaza sahip insan sayısının diş fırçasına sahip insan sayısından fazla olduğunu ortaya koymaktadır.

E-TİCARETİN TANIMI

Mal ve hizmetlerin internet üzerinden ticari amaçlarla alım-satımı olarak tanımlanan e-ticaret, bilgisayar, tablet veya cep telefonu gibi mobil cihazlar aracılığıyla online olarak gerçekleştirilmektedir. E-ticaret işletmeler, haneler, bireyler ya da özel kuruluşlar arasında olup, temelde ürün ya da servis siparişinin teslimatı da online (çevrimiçi) ya da çevrimdışı (elden, kargo aracılığı vb online olmayan teslimatlar) yapılabilir, ödemesi ise yine ya online kanaldan ya da çevrimdışı (kapıda ödeme, havale, eft vb) yapılabilmektedir.

E-TİCARETİN ÇEŞİTLERİ

E-ticaretin, her ne kadar alışverişi gerçekleştiren oyuncuların niteliğine göre işletmeler arası e-ticaret (B2B), tüketiciler arası e-ticaret (C2C) ve arkadaşlar arası e-ticaret (P2P) gibi sınıflandırmaları bulunsa da, hem toplam iş hacmi içerisindeki ağırlığı hem de mobilya sektörü tarafından birincil olarak kullanılması açısından bu yazıda söz konusu ettiğimiz e-ticaret, temel olarak işletmeler ile tüketiciler arasında gerçekleşen online satışları kapsayan B2C e-ticarettir.

B2C kategorisindeki işlemler markaların kendi internet siteleri ya da uygulamaları üzerinden yapılabildiği gibi, ortak alışveriş platformları üzerinden de gerçekleştirilebilmektedir.

E-TİCARETİN GEÇMİŞİ

Dünya genelinde e-ticaret ilk olarak aslında 1979 yılında devreye girmiş olmasına rağmen, bugün bildiğimiz anlamda e-ticaret 1990ların ortalarında, internetin yaygınlaştığı dönemlerde ortaya çıktı. Bu konuda özellikle 1995 yılının oldukça bereketli olduğunu söylemek mümkün zira bugün en büyük e-ticaret liderlerinden Amazon.com ve eBay 1995 yılında kuruldu. Dolayısıyla, modern e-ticaretin temellerinin yaklaşık 20 yıl kadar önce atıldığını söyleyebiliriz. Özellikle B2C (Buesiness to Consumer) satış hacmi gün geçtikçe büyüyor ve bugün küresel olarak yaklaşık 2,5 trilyon dolarlara kadar ulaşmış durumda. Bu hacmin 2017 yılında 3.5 trilyon dolara kadar ulaşması bekleniyor.

B) DÜNYADA E-TİCARET

İstatistiklere gore 2015 itibariyle 7.5 milyara ulaşmış olduğu tahmin edilen dünya nüfusu gerek internet kullanımını, gerekse de internet üzerinden alışveriş yapma oranını her geçen gün katlanarak artırmaktadır. Bugün dünya nüfusunun 3 milyardan fazlası, yani yaklaşık %40 ila 45inin internet kullanıcısı haline geldiği düşünülüyor (http://e-ticaretzirvesi.org). Zaten son on yılda internetin gelişimi ve yayılımı hızlı bir şekilde ilerlemiş ve internet kullanıcı sayısı yaklaşık 6 kat artmıs.

Avrupa'da faaliyet gösteren e-ticaret şirketlerinin ve derneklerinin üye olduğu "Elektronik Ticaret Avrupa"nın Küresel 2015 Raporu'na göre, dünya genelinde e-ticaret cirosu, geçen yıl %24 büyüyerek 1 trilyon 943 milyar dolar olurken, bu cironun 770 milyar dolarlık kısmı Asya Pasifik Bölgesi kaynaklı gerçekleşti. Söz konusu ticaretin cirosu, Avrupa'da 567 milyar doları, Kuzey Amerika'da 523 milyar doları, Latin Amerika'da 37,4 milyar doları, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgelerinde ise 21 milyar doları buldu. 2015de bu rakamın 2.5 trilyon dolar civarında gerçekleşmiş olması bekleniyor.

Aynı raporda Güney Avrupa listesinde yer alan Türkiye ise İspanya (16,9 milyar avro) ve İtalya'dan (13,3 milyar avro) sonra 9,8 milyar Euro (11,2 milyar dolar) ile üçüncü sırada yer aldı. Bugün ABD nüfusunun %55i internet üzerinden alışveriş yapıyor. Ayrıca toplam tüketici harcamalarının %10 kadarı internet üzerinden gerçekleşiyor. (http://www.eticaret.com)

Aynı şekilde, Uzak Doğu ülkelerinde de rakamlar henüz ABD kadar olmasa da yavaş yavaş yaklaşmaya başladı. Çinin 550 milyon internet kullanıcısı bulunuyor. Bu kullanıcıların 220 milyonu ise online alışveriş yapıyor. Ülke genelinde yapılacak çeşitli kamu spotları, reklam kampanyaları ile bu rakamlar kısa bir sürede ikiye katlanabilir. Dolayısıyla da Çin de bir başka büyük potansiyel olarak düşünülmesi gereken ülkeler arasında.



C) TÜRKİYEDE E-TİCARET

15 YILLIK BİR GEÇMİŞ

Türkiyenin internetle resmen tanışması 12 Nisan 1993 yılında gerçekleşti. Bu tarihten itibaren, gerek internet kullanıcı sayısındaki artış, gerekse de altyapıların gelişmesiyle birlikte e-ticaret de büyümeye başladı. Türkiyede e-ticaretin temellerinin atılması ise 1997ye dayanıyor. Daha sonra, 2003 yılında E-Ticaret Çalışma Grubu ile kontrol mekanizmaları kapsamı genişletildi ve yavaş yavaş bugünkü halini almaya başladı. Özellikle 2000 yılından itibaren gelişen internet ve e-ticaret sektörü, özellikle hızlı internetin gelmesiyle birlikte çok daha fazla kullanılmaya başlandı.

Türkiyede 2015 yılı itibariyle 40 milyona yakın internet kullanıcısı bulunuyor. Bu kullanıcıların çok büyük bir kısmının kredi kartı kullanıcısı olması, e-ticaretin büyümesine katkı sağlayan diğer önemli bir faktör olarak göze çarpıyor.

İNTERNET KULLANIMIMIZ %45 CİVARINDA

İnternet nüfusu, Türkiyenin genel nüfusuna göre %45 civarlarında. Bu oranlar ABDde %82, İngilterede %88, Almanyada %85, Fransada %84, Güney Korede %85 ve Norveçte %95 oranlarında. Rakamlar, an itibariyle değişim gösterebilir, yakın değerlerdir. Ancak yine de bu oranlar, şu an için Türkiyeden çok daha fazla.

Ülkemizde internet kullanımı, özellikle mobil operatörlerin sunduğu kampanyalar sayesinde oldukça arttı. Mobil cihazların kullanım oranlarının da artmasıyla birlikte, ülke genelindeki internet kullanıcısı da hem fazlalaşmaya, hem de daha bilinçli olmaya başladı. Global listede, internet nüfusu olarak 17. sırada Türkiye bulunuyor. Gün geçtikçe artan internet kullanıcı sayısı ile birlikte, listenin daha üst sıralarına çıkılması an meselesi. TÜİK raporlarına göre ise Türkiyedeki internet kullanıcılarının %20si B2C e-ticaret müşterisi. Kredi kartı sahiplerinin %33 kadarı da internet üzerinden alış veriş yapıyor. Ancak Türkiyedeki internet kullanıcılarının %40dan fazlası halen dahi internet üzerinden alışveriş yapmayı güvenli bulmuyor.

20 25 MİLYAR BÜYÜKLÜĞÜNDE BİR PAZAR

Bilişim Sanayicileri Derneğinin (TÜBİSAD) Türkiye e-Ticaret Pazar Büyüklüğü 2014 raporuna göre Türkiyede e-ticaret sektörünün toplam pazarda yıllık yüzde 35lik bir artışla 18,9 milyar TL büyüklüğe ulaştığını gösteriyor. Rapora göre e-ticaretin toplam perakende harcamaları içerisindeki payı yüzde 1,6 seviyesine ulaştı ve sektörde en büyük ilerleme yüzde 47lik artışla çok kanallı perakende kategorisinde gerçekleşti.

Araştırma, ülkemizde, internet kullananların 10 milyonu internetten en azından bir kez satın alma gerçekleştirmiş ve bu kullanıcıların ortalama e-ticaret harcamasının ise yaklaşık 510 TL seviyesinde olduğunu gösteriyor.

Öte yandan online alışverişlerde müşterilerin yüzde 88i kredi kartı ile ödeme yaparken, yüzde 4ü ise banka kartını tercih ettiği belirtiliyor. Online ödemelerini havale/EFT ve mobil ödeme ile yapanların her ikisinin de oranı yüzde 1er olarak dağılıyor. Online alışveriş yapanların yüzde 6sı ise satın aldıklarının ücretini kapıda ödemeyi tercih ediyor.(http://domaindergisi.com)2016 yılı beklentilerine bakacak olursak Türkiyenin internet kullanıcısı sayısında 42 milyona, internetten alışveriş yapanların sayısında ise 16 milyona ulaşacağı ön görülüyor. Ortalama alışveriş tutarları ise 600 TL sınırına dayanacak.

Ancak kısa bir süre içerisinde Türkiyenin Avrupa ortalamasına erişmesi, ve bu taktirde 50 milyon civarında bir internet kullanıcısının 31 milyonunun online alışveriş yapar hale geleceği öngörülmekte. Buna göre ortalama harcamaların ise bir kaç yıl içerisinde üç katına yaklaşarak 1.600 TL seviyelerinde seyretmesi beklenmekte.

TÜRKİYEDEKİ E-TİCARET SİTELERİ

Yapılan pazar analizlerine gore Türkiyede şu an 15.000 civarında e-ticaret sitesi olduğu tahmin ediliyor. On binlerce lirayı bulan fiziki mağaza yatırım maliyetlerinin çok yüksek olması ve ilgili yatırımların geri dönüşünün uzun zaman alması sebebiyle, küçük ve orta ölçekli perakendeciler, yeni fiziki mağaza veya şube yatırımı yapmak yerine e-ticarete yöneliyor. 5 bini aşkın KOBİ üzerinde yapılan araştırmaya göre, KOBİlerin yüzde 75i sahip oldukları fiziki iş yeri-mağaza dışında aynı zamanda e-ticaret sitesi üzerinden de ürün satışı gerçekleştiriyor. (www.gazetevatan.com)

E-Ticaret paketlerinin yaygınlaşması ve ödeme sistemlerinin gelişmesiyle e-ticaret sitesi kurmak, teknik açıdan oldukça kolay hale geldi. Bu yüzden son yıllarda çok sayıda küçük çaplı yeni e-ticaret sitesi açıldı. Ancak bunların yaklaşık yarısının aktif ve gerçekten anlamlı bir gelire sahip olduğunu kabul edebiliriz. Alexa verilerine göre top 1 milyon site arasında 110.000 e-ticaret sitesi bulunuyor. %1lik dilime giren siteler ise toplam e-ticaret gelirinin %34ünü oluşturuyor. Türkiyede tahminlerimize göre en büyük ilk 100 e-ticaret sitesi, toplam pazarın en az %80ine hakim durumda.

BİLGİSAYARLARDAN MOBİLE KAYIŞ : M-TİCARET

PayPal Global Mobile Research 2014-2015in sonuçlarına göre, cep, tablet vb. mobil cihazların kullanılma trendinin yükselişiyle birlikte m-ticaretin online alışverişteki payı artmakta, hem de ilgili pazarlarda mobil ticaret, e-ticaretten üç kat daha hızlı büyümekte. Firmanın Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika araştırma notunda ise, 2010 yılında PayPalda mobil ödemelerin bütün ödeme hacminin yüzde 1den azını teşkil ederken, 2014te bu oran yüzde 20nin üzerine çıkmış.

Global ölçekte E-ticaret trafiğinin %50sinin mobilden geldiğini düşünürsek, akıllı telefon bilgisayar tablet gibi mobil cihazların satışında yaşanan patlama aynı oranda e-ticarete de yansıyacak ve bunun etkileri 2016 yılında çok net bir biçimde hissedilecektir.

E-ticaret için dominant kanalsa hala bilgisayarlar. Dünya genelinde toplam online harcamaların yüzde 85inin dizüstü ve masaüstü bilgisayardan yapıldığını söyleyen araştırmanın sonuçları zaman içerisinde bu oranların hızla mobilin lehine değişmekte olduğunu gösteriyor.

MOBİLDEN ONLİNE ALIŞVERİŞTE DÜNYA ORTALAMASININ ÜZERİNDEYİZ

Küresel pazar araştırma şirketi Ipsosun araştırmasına göre 2015 - 2017 yılları arasında mobil ticaretin yıllık ortalama yüzde 42; e-ticaretin ise yüzde 17 oranında büyüyeceği beklentisi paylaşılıyor. Türkiye içinse bu oranlar sırasıyla yüzde 39 ve yüzde 17.

Öte yandan Türkiye, online alışveriş yapanların yüzde 53ü akıllı telefonlarını kullanması ile bu konuda dünya ortalamasının üzerine çıkmış durumda. Bu kullanıcıların yüzde 48i hızlı bir ödeme yolu olması, yüzde 35i nakit ya da kredi kartı ile ödemekten daha kolay olması ve yüzde 32si de yenilikçi bir ödeme yolu olması sebebiyle tercihini uygulamalardan yana kullanıyor, rapora göre.

AKILLI TELEFON BÜYÜDÜKÇE, MOBİL ALIŞVERİŞ DAHA CAZİPLEŞİYOR

Mobilin büyümesinin önündeki engelleri de sıralayan rapordaki ilgi çekici notlardan biri de, kullanıcıların mobili tercih etmemesinin nedenlerinde, ikinci sırayı telefonun ekran büyüklüğünün alması. Örneğin, Türkiyede, akıllı telefon sahibi olsalar da bu cihazlar üzerinden alışveriş yapmamış olan kullanıcıların yüzde 39u gerekçe olarak cihazlarının ekranının yeterince büyük olmamasını gösteriyor. Kullanıcıların başka cihazlardan alışveriş yapmayı tercih etmeleri (katılımcıların yüzde 22si) ve mobil internet bağlantısının genelde kötü olduğunu (katılımcıların yüzde 21i) düşünmeleri de öne çıkan faktörler arasında.

ONLINE ALIŞVERİŞ YAPANLARIN %70İ 34 YAŞINDAN KÜÇÜK

Webrazzi E-Ticaret15 Konferansında acıklanan rakamlara göre ülkemizde online alışveriş yapanlar en çok (yüzde 36 ile) 25 ile 34 yaş aralığında yer alıyor. İkinci sırada yüzde 32 ile 18-24 yaş, üçüncü sırada yüzde 24 ile 35-44 yaş geliyor. Online alışveriş yapanların yüzde 18i 45-54 yaş aralığındayken en sonda da yüzde 11 ile 55 yaşından büyükler bulunuyor.

(http://webrazzi.com)

D) MOBİLYA SEKTÖRÜNDE E-TİCARET



TRENDİN DIŞINDA KALAMAYAN BİR SEKTÖR : MOBİLYA

E-ticaret işlemleri hem ülkemizde hem dünyada sahip olduğu potansiyeli hemen her sektörde önemli bir büyüme ivmesine çevirmiştir. Her türlü alışverişin internet sitelerinden yapılmaya başlandığı günümüzde mobilya firmaları da bu gelişmeden payını almışlardır. Mobilya sektörü, kendi özel konumu itibariyle her ne kadar kimi sektörler kadar hızlı olmasa da, özellikle perakende e-ticaret işlemlerinde oldukça hızlı bir biçimde hem frekansını, hem de cirosunu katlayarak artırmakta.

Klasik mobilya alıcısının, normalde mağazalara giderek birebir görmeden, kumaşına, ahşabına dokunmadan, üzerine oturup denemeden satın alma alışkanlığının olmamasına rağmen, siber alemin sağladığı kolaylıklar böylesine bir önyargıyı bile kırmıştır.

ONLINE MOBİLYA ALIŞVERİŞİ DAHA UCUZ VE KOLAY

Mobilya sektöründe e-ticaretin kullanımının nedenleri, ya da çekinceleri arasında e-ticaretin diğer avantaj ve dezavantajlarıyla birlikte, mobilya sektörüne özel nedenler de var. Herkesin bildiği gibi online alışveriş hem kolay, hem zaman kazandırıcı, hem de çok net bir biçimde her zaman daha ekonomik.

Nasıl ki bir marka elbiseyi internetten çok daha uygun fiyata alabiliyorsak, görkemli bir mobilya takımını da mobilya siteleri aracılığıyla çok daha uygun fiyata alabiliriz. Üstelik mobilya sektörü kıyafet yada diğer sektörlerden çok daha fazla külfet getiren bir sektördür.

Mobilya satışlarını internet ortamına taşıyan mobilya üreticilerinin de bu durumdan son derece memnun ve kazançlı çıktıkları görülmektedir. Çünkü bir mobilya mağazasına gelen müşteri sayısı ile bir mobilya firmasının internet sitesinin tıklanma sayısının arasında uçurum denebilecek kadar fark vardır. Bir mobilya sitesi bir günde çok fazla ziyaretçi alırken, bir mobilya showroomuna giren kişi sayısı ise çok azdır.

Esas itibariyle internet üzerinden yapılan alışverişerin diğerlerinden daha ucuz olmasının sebebi maliyet giderlerinin herhangi bir mağazanınkine gore daha az olmasıdır. Çünkü online satışlarda mağaza, tezgahtar vb. gibi giderler yoktur, bu nedenle de mağazada olduğu gibi ürünlere yansıtılması da söz konusu değildir.

INTERNETTE BAŞARILI OLMAK İÇİN İYİ BİR ORGANİZASYON ŞART

Teknoloji sayesinde pazarlama alanında bir devrim yaşanıyor. Şu bir gerçek ki bu devrime ayak uyduramayan markaların gelecekte ayakta kalma şansı yok. Bu nedenle mobilya firmalarının kendilerini özellikle siber alanda iyi hazırlamaları ve klasik mağaza satışlarının dışında online alışverişlere hem de çok hızlı bir biçimde yönlendirmek için gereken herşeyi yapmaları gerekiyor ki, web üzerinden de tercih edilebilsinler.

Bu arada web sitelerini düzenlerken sadece teknik yönüne bakılmamalı, mobilya alıcılarının sosyal ve demoğrafik özellikler de göz önüne alınmalı. Örneğin, erkekler ile kadınlar arasındaki, yaş grupları arasındaki farkların hep birlikte harmanlanarak gözetilmeleri gerekmektedir ki, online araştırmalar başarılı olarak online satışlara dönüşebilsin. Bir örnek vermek gerekirse, bilindiği gibi kadın ve erkek arasındaki temel davranış farkları sanal alemde de pek değişmiyor.

Erkekler internette sörf yapar ve mobilya modellerini incelerken fazla vakit harcamıyorlar. Onlar için fiyat ikinci planda kalırken, sonuca odaklanıyorlar. Erkekler için önemli olan ihtiyaçlarını hemen karşılayıp seçimi ve online alışverişi sonlandırmak. Böyle olunca da, mobilya online satışlara yönelik web sitelerinini dizayn ederken, sistemini müşteri için basit hale getirmek, ona zaman kazandırmak, yani bunu otomatikleştirmek oldukça önem kazanıyor.

Mobilya alışverişinde daha çok söz sahibi olan kadınlarda ise durum farklı. Kadınlar, erkeklerin tam tersine, bir mobilya alırken -diğer herhangi bir üründe olduğu gibi- internette çok geziyor, araştırıyor, pek çok markanın sitesini ziyaret ediyor, kampanyaları takip ediyor ve de en önemlisi varsa tüm yorumları okuyor ve ondan etkileniyorlar. Bu nedenle, bir mobilya markası eğer kadın müşterileri hedefliyorsa, online satış sitesinde daha çok ayrıntı bulundurmalı ve mutlaka onlar için karar vermede belirleyici olan yorum köşesi, online iletişim ve sosyal medya gibi bağlantıları kullanmalı.

ONLİNE MOBİLYA SATIŞLARININ OLMAZSA OLMAZLARI

Özellikle mobilya sektöründe internetten alışverişin tercih edilme sebepleri arasında, karşılaştırma ve ürün hakkında araştırma seçeneklerinin fazlalığı bulunmaktadır. Marka / mağaza seçiminde ise daha çok, internet sitesinin kullanımının kolay olup olmaması ile ürünlere karşı duyulan beğeni etkili olmaktadır.

Bu da kolay olmamaktadır elbette. Yatırım, özen ve bilgi gerektirirken, girişimcinin oldukça da profesyonel yaklaşması gerekmektedir. Internetten mobilya satışında başarılı olabilmek için sistemi gerektiği gibi kurmak, işlevsel hale getirmek, rekabetçiliği artırarak pazardan pay kapmak ve müşteri memnuniyetini sağlamak, çok emek isteyen, süreç gerektiren bir iş olup, ancak iyi bir organizasyonla sürekli ve kalıcı olabilir.

Üstelik bu da yetmez ve satışı başarmak için düşük fiyat, yüksek kalite, iyi montaj ve nakliye, garanti koşulları, vaktinde teslimat vb. gibi unsurlarla birleştirmek gerekir ki tüm bunlar büyük bir emek ve organizasyon gerektirir.

Ayrıca, mobil cihazların artışına parallel olarak ortaya çıkan yeni bir olgu yani sosyal medya da, satışından reklamına kadar pek çok yeni mecra açtığından dijital dünyada iş yapanların gözardı edemeyeceği bir konuma gelmiştir. Bu anlamda sadece web sitesine, online satış kanallarına sahip olmanın dışında, bir mobilya firması ancak sosyal medya ile olan ilişkilerinin gelişkinliği oranında geniş kitleler tarafından benimsenebilir. Bunun için de, firmalar tarafından da dijital kanallar etkin bir şekilde yönetilmeli ve e-ticaret sitesinin sosyal medya ile entegrasyonu sağlanmalıdır. Bu ve benzeri yönletmlerle tüketicilerin görüş alışverişinde bulunabilecekleri, duygu ve düşüncelerini objektif olarak paylaşabilecekleri bir platform sağlanması da, mobilya firmalarının önemli başarı faktörlerinin başında yer almaktadır.

MOBİLYACILARIN WEB SİTELERİ ONLİNE SATIŞLAR İÇİN ÇOK ÖNEMLİ

Tüketici tercihini yaparken teslimat süresinin kısalığına, müşteri hizmetlerine ve iade işlemlerinin prosedürüne de önem verilmektedir. Ayrıca bir firmanın markasını almadan once hakkındaki yorumları, müşteri memnuniyeti fikirlerini okuyabilmek de tercihlerin belirlenmesinde önemli olmakta. Çünkü özellikle mobilyada hasarlı ürün, geç teslimat, çabuk yıpranma ve kalitesizlik tercihlerin yapılmasında etkili bir rol oynamaktadır.

Ancak mobilya sektörünün en belirleyici özelliği, firmalar ve markalar arasındaki rekabetin oldukça fazla olmasıdır. Kimi zaman son kullanıcı tam olarak ne istediğini bilmeden sadece fikir almak amacıyla webde gezinirken beğendiği bir ürünü görerek kararını hemen verebilir. Bu nedenle ürünlerin sunumları da çok önemlidir.

Bu nedenle, her ne kadar web sitelerinin yetkinliğine göre değişmekle birlikte, giderek daha yararlı ve kolay kullanılabilen, web sörfçüsü alıcıları cezbedebilecek özellikler taşıyan çekici web sitelerine sahip olan mobilya firmaları diğerlerinden bir adım öne geçmektedir.

Mobilya markalarının zaten tamamı tüm ürünlerini belirli sınıflamalar altında kolaylıkla incelenebilecek web siteleri düzenleyerek, tercih yapacak kişilere zaman kazandırmayı amaçlamışlardır. Ancak hemen hemen herkesin standart olarak uyguladıklarının dışında, web sitelerinde yer alan kimi özgün tasarım ve fikirler oldukça önemlidir.

Örneğin bir ürünü incelerken, alıcıların o mobilyanın değişik renk ve desenlerle kaplı görüntülerini de görebileceği, ya da farklı ahşap tür ve desenlerini test edebileceği, ya da mimarların kullandıklarına benzer programlarla mekan tasarımları içerisinde mobilya modellerinin nasıl görünebileceklerini canlandıran yazılımlar, hareketli görüntüler vb. Çalışmalar, bu sıkı rekabet koşullarında firmalara hem avantajlar sağlamakta, hem de kullanıcı için mobilya araştırmasını bir keyif haline getirerek marka bağımlılığı yaratmasına yardımcı olmaktadır. Elbette böylesi ayırdedici özellikler, online satın almalara birebir yansımakta ve satışları patlatan unsurlar olarak mobilyacıların yüzünü güldürmektedir.

ONLINE MOBİLYA GİRİŞİMCİLERİ

Mobilya sektöründeki yatırımcıların, toptan ve perakende alanındaki girişimcilerin, online dünyasının cazibesine kapılmaları pek de zor olmadı doğrusu. Bilindiği gibi mobilya; üretimi kolay olmayan, yüksek maliyetli bir ürün. Buna rağmen yeni tasarımların ve üretim modellerinin geliştirilmesiyle birlikte artan talebi karşılamak adına mobilya sektöründe yaşanan rekabet de her geçen gün artıyor. Rekabetin artışını online satışlardaki yükselişi de körüklüyor. Sektörün tüm bu özellikleri mobilyayı, online satılan diğer ürün gruplarıyla kıyaslandığında daha riskli kılıyor.

Diğer taraftan; eğer fiziksel mağaza, showroom gibi maliyetleriniz yoksa, online mobilya satarak daha yüksek kâr marjına ulaşmanız mümkün. Aslında fiziksel bir mağazaya sahip olsanız da online mobilya satışı yaparak gelirlerinizi artırabilirsiniz. Fakat bunun için; internette mobilya satmaya başlamadan önce, çok kapsamlı bir hazırlık yapmanız gerekiyor. Çünkü her ne kadar bu işe başlamak için ihtiyacınız olanlar; orijinal bir fikir, marangozluk tecrübesi veya iç dekorasyon konusunda tutku ve cesaret gibi görünse de, çevrimiçi mağazanızı açmadan önce dikkat etmeniz gereken birçok önemli detay var.

Teknolojinin gelişmesi, web sitesi yapımı ve yönetiminin giderek yaygınlaşması ve tabii mobil cihazların çeşitlenmeleri ve fiyatlarının düşüyor olması, perakendeci mobilyacılar açısından birer avantaj olmuş ve onları online satışlara yönlendirmekte birer cazibe unsuru haline gelmiştir.

Bir internet girişimi olarak mobilya sektöründeki e-ticaret faaliyetinin bu kadar hızlı gelişmesinin sebeplerinden biri, yatırımcı firmaya sunduğu çeşitli avantajlardır. En temel avantaj, mobilya firmalarının daha düşük girişim ve işletme sermayesi ile daha geniş pazarlara açılma olanağıdır. Hızlı büyüme olanağını değerlendirmek isteyen birçok yatırımcı sektöre girmektedir. Mobilya firmaları da diğer kurum ve kuruluşlar gibi, genel anlamda web tabanlı sipariş ve ödeme işlemleri, depolama, paketleme, sevkiyat ve iade gibi lojistik işlemler ile sipariş takibi, çözüm uygulamaları ve müşteri ilişkileri yönetimi gibi operasyonel işlemlerle çalışmaktadır. Bunlara ek olarak, satış-pazarlama aşamasında müşteri bilgileri veri analizi, reklam ve tanıtım faaliyetleri, marka konumlandırma ve pazarlama stratejileri gibi birçok alanda detaylı çalışmalar yapılmaktadır.

İNTERNETTE MOBİLYA SATIŞINI KOLAYLAŞTIRAN UNSURLAR

Online mobilya satışı yapmaya soyunan kişilerin göz önüne almaları gereken kimi hususlar var.

1. Toptancılarla ilişki kurma

Uzmanlar, bu işe başlamadan önce, öncelikle cevaplamanız gereken sorunun Ürünlerinizi nereden alacaksınız olduğunu söylüyor ve müşterilerinize doğrudan mobilya satmayı planlıyorsanız, kâr elde etmeniz için ürünleri toptan satın almanız gerektiğini vurguluyorlar. Toptancılar büyük stoklama olanaklarına sahip oldukları için size, yüksek miktarlarda ürünü daha ucuza satın alma fırsatı sunarlar. Bu anlamda; öncelikle mobilya toptancıları, toptan mobilya koleksiyoncuları vb. gibi, toptan fiyatlarla büyük miktarlarda mobilya satın alınabilecek yerleri araştırmakta ve onlarla iyi ilişkiler kurmakta yarar olduğunu belirtiyorlar.

2. Nakliye firmalarıyla anlaşma

Mobilya gibi büyük ebatlardaki ürünlerin nakliyesi ve kurulumu ilk bakışta biraz ürkütücü gelebilir. Bu yüzden, online mağazanızdan satış yapmadan önce; lojistik giderlerinizi netleştirerek, çalışacağınız firmalarla sözleşme yapmanız faydalı olabilir.

Taşınacak ürünler ne kadar büyük olursa, nakliye sırasında hasar görme olasılığı da o kadar yüksek olabildiği için, doğru nakliye firmalarıyla çalışmak ve ambalajlama konusunda daha özenli olmak gerekiyor. Ayrıca, gönderim sırasında ambalajda veya ürünün kendisinde oluşabilecek hasarlarla ilgili olarak da; ürünün iadesi ve onarımıyla ilgili şartlarınız konusunda müşterilerinizi açık ve net bir biçimde bilgilendirmeniz çok önemli.

Bilindiği gibi, internet üzerinden alışverişlerde müşterilerin hiçbir neden göstermeksizin 7 gün içerisinde ürünü iade etme hakkı buluyor. Böyle bir durumda, ek nakliye ücretini de maliyet hesaplarına eklemeniz öneriliyor. (www.eticaret.com)

3. Uygun bir alışveriş sepeti çözümü seçme

Mobilya gibi kapsamlı ve çok çeşitli kalemin yer aldığı bir e-ticaret sitesinde, kullanıcıları etkilemek için onlara farklı özellikler ve tasarımlar sunmak gerekiyor. Ayrıca, kendi online mağazanızı yönetmek için bir teknoloji uzmanı olmanız da gerekmiyor. Çünkü alışveriş sepeti yazılım çözümleri sayesinde, pazarda tanıtım ve satışınız için; çok sayıda araç önceden e-ticaret sitenize eklenmiş oluyor. Müşterilerin belirli ürünlerde kendi renklerini seçmelerine izin veren, fotoğraflarını yakınlaştırma, onları hızlı ve etkin bir biçimde kontrol etme gibi belirli noktalar; e-ticaret sitenizde yer alması gereken en önemli özellikler arasında yer alıyor.

4. Dijital pazarlama araçlarını etkin kullanma

İnternette mobilya satan yeni bir şirket olarak, adınızı hedef kitlenize duyurmanız gerekiyor. Online mobilya satmanın en doğru yollarından biri de; başarılı markaların tanıtım ve promosyon kampanyalarını incelemek. Ayrıca, hedef kitlenize ulaşmanın en etkin yolunun; sosyal medya gibi, dijital pazarlama kanallarını etkili biçimde kullanmaktan geçtiğini unutmamakta fayda var.ONLINE MOBİLYA TİCARETİNİN ZAYIF YÖNLERİHer ne kadar oldukça başarı sağlanmış ve bir patlama yaşanmış olsa da, internetten yapılan satışının diğer pek çok alanda olduğu gibi, mobilya sektöründe de hem genel hem de sektöre özgü kimi zayıf noktaları bulunuyor.Bunların başında, yapılan onca çeşitlilik, cazip atraksiyon ve sağlanan detaylara rağmen, mobilyanın hala yakından bire bir görülerek, dokunarak, oturularak test edilen ve satın alma kararının buna bağlı olarak verilmesi gibi bir zayıf noktasının bulunması gelmekte. Evet ekranlarda evinin birebir planı, odasının tasarımı içerisinde mobilyanın nasıl durduğu ve hangi renklerle iyi gözüktüğüne kadar detayçı bir teknik altyapı verilirse verilsin, kimi müşteri hala parmağını uzattığında, elini değdirdiğinde kumaşın cinsini, oturduğunda döşemenin yumuşaklığını hissetmek istiyor. Kimisi çekiştiriyor, kimisi üzerinde zıplıyor, kimisi altına, içine bakıyor. Tabii bu, markalaşmaya olan güven azaldıkça sık karşılaşılan, ama arttıkça kaleteye olan güven nedeniyle de giderek terkedilen bir eğilim.Online mobilya satışlarının bir diğer dezavantajı da, belki Türkiye gibi gelişkin olmayan ülkelerdeki ticaret kuralları paralelinde, alıcının pazarlık yapmaya olan eğilimi. Sistem buna müsaade ettiği sürece, biz verilen fiyata güvensek de, güvenmesek de mutlaka ayağımız alışsın nedeniyle, birkaç şey birlikte alıyoruz nedeniyle, yap bir güzellik nedeniyle, en son kaça olur kardeş nedeniyle ille de indirim isteriz. Bu durum internetten yapılan alışverişlerde, belirli standartlarda yapılan kurallı / sabit iskontolar dışında mümkün değildir.Bunlar alt sektörün özelliğine bağlı kimi dezavantajlardı. Ancak bunun dışında, kişilerin mobilya olsun olmasın, internetten yapacakları alışverişleri pek tercih etmemelerinin nedenleri arasında satın alma alışkanlıklarına olan bağlılık ve güvenlik endişeleri başı çekiyor. Dijital dünyanın bizzat içinde olduğu halde e-ticaretten uzak duran çok sayıda insan var. Bunun arasında kredi kartı ile ödemelerdeki güvenlik kaygısı başı çekiyor.Ancak yine de genelde online alışverişe ve özelde online mobilya alışverişine olan güvensizlik algısının ve oturmuş alışkanlıkların değiştiğini hepimiz farkediyoruz. Hem bankacılık sistemindeki atılımlar ve artan güvenlik önlemleri, hem mobilya alıcısının giderek daha genç bir kesimden oluşuyor olması, hem de modern yaşamın gerekleri tüm bu zayıflıkların zaman içerisinde ortadan kalkmasını sağlamakta. Bu nedenle, istatistiklerin de ortaya koyduğu gibi, Türk mobilya tüketicisi de, diğer ülkeler ve sektörlerde olduğu gibi çağımızın o durdurulamayan rüzgarına daha fazla karşı koyamayarak, gerek kedi kartı kullanımı, gerekse de online alışveriş sıklığını giderek artırmakta.