Büyük ekonomiler ve global oyuncu olmak,
Dünya Bankasının açıkladığı en son verilere göre, ABD ekonomisi 18 trilyon dolarlık bir hacme sahip ve bu tüm gezegenin neredeyse çeyreğini oluşturuyor (%24.3). Ardından gelen Çin ekonomisi 11 trilyon dolarlık hacmiyle ikinci sırada. Japonya, 4.4 trilyon dolar hacim ve % 6'lık bir oranla Çin'in ardından üçüncü sırada. İlk üçü takip eden 3 ülke ise Avrupa'dan. Dördüncü sırada 3.3 trilyon dolar ile Almanya, beşinci sırada 2.9 trilyon dolar ile İngiltere ve altıncı sırada 2.4 trilyon dolar ile Fransa yer alıyor. Birkaç yıldır ekonomisi muazzam bir ivme yakalayan Hindistan ise yedinci sıraya kadar yükseldi. Hacmi 2 trilyon dolara ulaşan Hindistan'ı, 1.8 trilyon dolar ile İtalya izliyor. İlk on sıranın Güney Amerika'dan tek ülkesi ise Brezilya. Benim öngörülerime göre özellikle Almanya End. 4.0 alanındaki büyük yatırımlarının meyvelerini yakın zamanda alacak ve sıralamalarda önemli sürprizler yapacaktır.
Dünyanın en zengin enerji-Petrol yataklarına sahip Ortadoğu ülkelerinin hiç biri. %1’lik dilime dahi giremiyor. Büyük ekonomiler Ticareti ulusal Pazar endeksi üzerine kurmamışlardır, bundan dolayıdır ki ülke içindeki gelgitler siyasal sorunlar dengeleri fazla bozmuyor. Renault’un Fransa’daki fabrikasında grev olduğunda Türkiye, Hindistan veya uzak doğudaki bir birimi anında çözüm üretir, Burada global bir aktör olmak çok önemli, bazı Türk firmalarının bu yöndeki çabaları önemle izlenmeli ve bu stratejide empati oluşturulmalıdır. Her ne kadar üretici bir ülke moduyla hereket ediyorsak da gerçekte yarı üretici konumundayız ve ana hammadde girdilerimizi önemli oranda ithal ediyoruz. Global aktör olduğunuzda tedarikte bu denli sorunlar yaşamazsınız.
Türkiye yakın zamanda projeksiyonunu sıcak Afrika’ya çevirmiş durumda, küçük, küçük ekonomilerden oluşan bu ülkeler Türkiye kadar başta Çin olmak üzere Fransa, İng , İtalya, Almanya ve hatta Brezilyanın da öngörüleri arasındadır. Bu bölgelerde henüz 1 milyar doların üzerinde ihracat yaptığımız ülke yok, kendi sektörümüzden bakacak olursak Kuzey Afrika ülkelerinin çoğu bitmiş mobilya olarak ihracata kısıtlamalar getirmişler. Cezayir, Libya, Mısır vb ülkeler bu şekilde, Bu ülkelere ancak yarı mamül ve mobilya malzemeleri verebiliyoruz. Bunlar katma değeri nisbetten küçük ürünler olmasına rağmen yine de toplam ihracata etki edecek unsurlardır.
Türkiye tüm bu ekonomik öngörülerin çok dışında kendini yeni bir siyasal seçim atmosferine kaptırmış durumda, Henüz 2 yıla yakın bir zaman var, ancak gündemi oluşturan Orta doğuda dahil olduğumuz savaş vb bu diamiklerin ağırlığı altında ekonomiyi nasıl etkiler göreceğiz.
Saygılarımla
Nesip Uzun