Genel Bakış

Almanya Avrupa’daki en önemli mobilya piyasasıdır. 2010’da, sanayi 18.5b EUR (+ % 2.2) satış meydana getirmiştir. 2011 yılının ilk yarısında, en az 50 çalışanlık iş gücüne sahip üretim şirketlerinin satışları % 7.3 artarak 8.2b EUR’ya çıkmıştır – önceki yıla göre kayda değer bir artıştır. 2011’de, sanayi dalımızın tüm yıl için % 5’lik bir büyüme göstermesini bekliyoruz. Yılın ilk yarısı ile karşılaştırıldığında, 2011 sonu itibariyle satış büyümesinde hafif bir azalma bekliyoruz.

Alman mobilya sanayisi için olumlu yarı yıl sonucu satışları % 22.8’lik sevindirici artış ile yaklaşık 1b EUR’ya yükselen ofis mobilyası üreticileri sayesindedir. Dükkan-montaj üreticileri de satışlarını % 14.9 artırarak 660m EUR’ya getirerek, ortalamanın üzerinde sonuçlara ulaşmışlardır.

Ofis mobilyaları ve dükkan montajları olmaksızın – bu sebeple tamamen yerli mobilya ve tüketim bağlantılı satışlar – Alman mobilya sanayisi % 4.6’lık bir artışa tekabül eden 6.5b EUR’luk bir ciro yapmıştır. Bu durum mobilya sanayisi içinde, yatırım mallarının tüketim mallarından kayda değer şekilde daha iyi işe yaradığını göstermektedir. Şu anda, muhafaza mobilyası üreticileri özellikle olumlu bir gelişim deneyimlemektedirler – Ocak ve Haziran 2011 arasında, satışları yaklaşık % 6.1 artarak yaklaşık 3.4 milyar Euro’ya çıkmıştır. Mutfak üreticileri geçen yılın performansına göre % 5.3 gelişmiştir ve neredeyse 2 milyar EURO’luk satış yapmıştır. Mobilya sektörünün içindeki en küçük branş olan – yatak sanayisi bile satışlarını % 4.4 artırarak neredeyse 370 milyon EURO’ya ulşamıştır.

Bu olumlu gelişimde döşemeli mobilyalar istisnadır – tamamen istatistiksel olarak, bu segment 810 milyar EURO ile % 2.5’lik bir düşüş deneyimlemiştir. Ancak, bunun nedeni olumsuz istatistiksel etkidir. 2011’den beri, resmi istatistikler 2010 yılına göre % 16.7 daha düşük döşemeli mobilya şirketi içermektedir, doğal olarak daha düşük toplam satış ile sonuçlanmaktadır  ve olumsuz gelişimi açıklamaktadır. Gerçek koşullarda, döşemeli mobilya üreticilerinin satışlarının yaklaşık % 2 oranında artması tahmin edilmektedir.

Alman Mobilya Sektörü

İthalat ve İhracatı

İhracat ticaretinin gelişimi güvenli olmamız için bizlere iyi bir neden vermektedir – ihracatlar birkaç aydır farkedilir bir artış göstermektedir. Geçtiğimiz yıl yabancı ticaretteki % 6.3’lük artıştan sonra, ihracat işlemleri Ocak 2011’den Haziran’a kadar % 12.2 artarak 4.3 milyar EURO’ya ulaşmıştır. Neredeyse her ay yukarı yönde bir eğilim gözlemlenmektedir: Ocak ++ 11.9; Şubat +%15.5; Mart +%13.3; Nisan +%15 ve Mayıs +%15.4. sadece Haziran ayı -% 1.6 ile, bir önceki yıldan daha aşağıda idi.

Alman mobilya sanayisinin Fransa ve İsviçre gibi önemli ihracat piyasalarının Haziran ayına kadar sırasıyla % 25.9 ve % 16.9 artış ile, kayda değer bir büyüme göstermesi sevindiricidir.

Özellikle, Çin (+% 68.0), Rusya (+%27.4) ve Hindistan (+%20.5) gibi BRIC ülkeleri en yüksek büyüme oranlarını göstermektedirler – Çin ve Rusya’da oldukça yüksek seviyelerdedir – bu nedenle artan derecede önemi olan piyasalardaki büyümemizi göstermektedir. 2011 sonu itibariyle, Çin’in mobilya sanayimizin Avrupalı olmayan en önemli piyasası olarak ABD’yi geride bırakacağı beklenmektedir.

En önemli ihracat piyasalarından dördüncü ve beşincisi olan Hollanda ve Belçika’daki gelişimler (sırasıyla -%3.3 ve –%1.2) Alman mobilya sanayisi için zordur. Yunan piyasası ülkenin zor mali durumuna göre zorda olsa şaşırtıcı şekilde % 9.7’lik bir düşüş göstermektedir. Bunun aksine, İngiliz piyasası yavaş yavaş sabitlenmektedir ve yarı yılın sonunda % 3 aşağıdadır.

Alman mobilya ithalatları Ocak ve Haziran 2011 arasında % 8.3 büyüme ile 4.9 milyar EURO’ya çıkmıştır – mobilya ihracatlarından daha düşük bir orandır. Aynı dönemdeki ticari açık % 15.4 düşerek yaklaşık 540 milyon EURO’ya gelmiştir.

AB dışındaki Avrupa ülkelerinden gelen ithalatlar ortalamanın üzerinde bir orana yükselmiştir (+%14.6). bu durum Almana’nın en önemli mobilya tedarikçi ülkesi olan Türkiye’den gelen ithalatlar için de söz konusudur (+%32.1). % 3.9 artış ile Çin, Polonya’dan sonra ikinci en büyük ihtalat sağlayıcısıdır.

AB içinden gelen mobilya ihtalatları Slovenya (+%55.2) ve Romanya (+%31.9) gibi Doğu Avrupa ülkelerinden gelen ithalatlarda bariz artışlar ile, % 9.7’lik ortalama üzerin bir büyüme göstermiştir.

Almanya’da 2012 Mobilya Trendleri

Bu günlerde, arkadaşlarla akşam partileri için mutfak kullanımı alışılagelmişken, oturma odaları bir eş ile, bir bardak çay ve iyi bir kitap ile sakin bir gece geçirmek için kullanılmaktadır. Bu anlamda, koşullar kesinlikle değişmiştir. Geçmişte, mutfak sonrasında lüks bir yemek odasında müsafirlere sunulmak üzere yemek pişirmek için kullanılmakta idi. Daha sonra, ev sahipleri ve misafirleri gecenin geri kalanını rahat kaneperlerde geçirmek için – her zaman olmasa da puro eşliğinde oturma odasına geçerlerdi.

Ancak insanların evleri ile ilgili gereksinimleri değiltikçe, odaların düzenlemeleri de temel değişikliklere uğramıştır – modern planlarda çok az kapalı alan vardır. Geçmişin bariz şekilde çizilmiş alanları eski işlevlerini kaybetmiştir. Modern bireyler oturma odalarına neyin ait olduğunu artık kendilerine sormaktansa bu isimle tanımlanan alanlarında ne yapmak istediklerini soruyorlar. Eskinin “ya-ya” modeli etkili “her ikiside” yaklaşımına – ne olursa olsun – dönmektedir ve insanlar evlerini çok yönlü kişiliklerini serbest bırakacakları şekilde kullanmaktadırlar. Bu günlerde, bir evi döşemek eski, geleneksel sınırları kırmak, televizyonu mutfağa koymak, mutfaktaki yemek masasını konforlu yemek sandalyeleri ile bir iletişim merkezine çevirmek ve küveti yatak odasına koymak demektir.

Eski mobilyalar yenileri ile birleştirilmektedir, kış barbeküleri canlı birer önermedir ve bir hamlede koridor bir diskoya dönüştürülebilir. Bir kişinin dört duvarı arasındaki bu özgürlük çok büyük miktarda kimlik ve yaratıcı özerklik sağlar.

Bir şey kesindir – insanların evleri onlar için artan önem taşır hale gelmektedir. Yeni çalışmalar evin sosyal yaşantımızda odak noktası olacak şekilde geliştiğini ve bunun sonucu olarak barlara ya da restorantlara yapılan ziyaretlerin önüne geçtiğini göstermektedir. Akıllı telefonlar, netbooklar ve tablet bilgisayarlar gibi iletişim araçları bir kişinin dört duvarı arasında inzivaya çekilme eğilimine tabii ki katkı sağlamaktadır – ancak kişisel iletişim olmadan, lezztli bir yemeği paylaşmak ya da bir futbol maçı izlemek için gelen arkadaşların ziyareti olmadan yaşantı tamamlanmış olmaz. Zamanınızın çoğunu evde geçirecekseniz, ruhunuza iyi gelecek bir yaşam alanı istersiniz.

Sonuç olarak, bu yeni yaşam alanlarının döşenme şekli son yıllarda çok şey değiştirmiştir. Modern mobilyalar bir çok işlevi yerine getirmek zorundadır. Sonuçta, mobilyalar tekrar küçülmektedir çünkü tüm farklı amaçlar için kullanılabilirler. Örneğin kanepeler, daha büyük oturma yüzeyleri yaratmak için kolaylıkla ayarlanabilirler. Çalışma masaları sadece küçük bir alana ihtiyaç duyar çünkü teknik ekipmanlar gittikçe küçülmektedir ve teşhir kabinleri dar olabilir çünkü LED aydınlatma yer tutmaz. Ev içinde taşınabilecek olan puflar her yere uyabilen esnek oturma seçenekleridir.  Masalar arkadaşlar akşam yemeğne geldiğinde anında genişletilebilir ve düz ekran TV’ler bir düğme ile büfelerin içine saklanabilir.

‘Evimi Donat’ önümüzdeki sezon için baskın motto olarak kalacaktır. Yaratıcı kapsamda düşünüldüğünde kendi dört duvarınıza benzer başka hiçbir yer yoktur. Çok küçük bütçelerde bile “donatmak” için çok sayıda aksesuarlar ve dekorasyon fikirleri mevcuttur.