AİMSAD Başkanı Mustafa S. Erol: Geç dernekleştiğimiz için çıtayı hep yüksekte tutuyoruz. Kaybedecek zamanımız yok, çok hızlı gitmek zorundayız

Mobilya Dekorasyon Dergisi - Mobilya Dekorasyon - Dergi - Yayın - İletişim - Dergi - furniture - wood - design - dizayn - aksesuar - kenarbandı - edgeband - makine -woodworking - woodworkingmachinery - fair - mobilya fuarları - woodworking machinery - ahsap makineleri- glue-yapıştırıcı tutkal-

AİMSAD Başkanı Mustafa S. Erol: Geç dernekleştiğimiz için çıtayı hep yüksekte tutuyoruz. Kaybedecek zamanımız yok, çok hızlı gitmek zorundayız

13-11-2014
AİMSAD Başkanı Mustafa S. Erol: Geç dernekleştiğimiz için çıtayı hep yüksekte tutuyoruz. Kaybedecek zamanımız yok, çok hızlı gitmek zorundayız
Tüyap Ağaç işleme Makineleri 2014 fuarında gerçekleşen Ağaç İşleme Makine ve Yan Sanayisi İş Adamları Derneği AİMSAD?ın birinci olağan genel kurulunda yeniden başkanlığa seçilen dernek Başkanı Mustafa S. Erol ile bir söyleşi gerçekleştirerek kuruluş amaçları, faaliyetleri ve geliştirecekleri projeler hakkında ayrıntılı bilgiler aldık.
Türk ahşap makineleri sanayisini bir çatı altından birleştiremeye yönelik çabalar çok eskilere dayanmakta. Bugüne kadar konuya ilişkin çeşitli girişimler oldu ama bir dernek kurma aşamasına kadar gelinememişti. Siz AİMSAD olarak nasıl başardınız

Söylediğiniz gibi konuya ilişkin pek çok girişim olmuştu. Örneğin bundan 15 yıl öncesinde de Mustafa Şekerci Beyin, Sinan Kılakay Beyin vasıtasıyla kimi girişimler başlatılmıştı ama demek ki o gün itibariyle firmalar buna hazır değildi. Farklı sesler çıkmıştı ve bu tür girişimler hep yarım kalmıştı. Günümüzde ise olay tamamen farklı.Artık firmalarımız gerçekten yurtdışı pazarlara yönelik önemli çalışmalar yapmaya, pek çok uluslararası fuara katılmaya ve TÜBİTAK olsun, KOSGEB olsun, Kalkınma Ajansları olsun pek çok kanaldan devlet desteği almaya başladılar.

Sektörde pek çok yatırım yapılıyor. İşte bu desteklerden yararlanabilmek için bir sivil toplum kuruluşuna ihtiyaç var çünkü artık devlet tek tek firmalarla muhatap olmaktan çekiliyor. Bu konu Avrupa Birliği Müktesebatında da var ve şirketleri değil, dernekleri destekleyeceksiniz diyorlar. Devlet de bunu bir politika haline getirdi ve şu anda da artık bunu yapmakta.

Ben aynı zamanda Makina İmalatçıları Birliğinin de yönetim kurulu üyesiyim. Şu anda Makina Aksamı İhracatçılar Birliği yeni bir oluşum içerisinde ve tüm makine imalatçıları birliklerinin bir araya geleceği bir federasyon kurma aşamasına geldiler. Makina Tanıtım Grubu olarak da tüm destekleri, teşvikleri bu dernekler aracılığıyla kullanacaklar. Dolayısıyla bizim sektörde de böyle bir dernek kurulması gerekiyordu ve biz de hızla yola çıktık. Tam da bu sırada Bursadan arkadaşlar da bu gereksinimi duymuşlar ve yine bir dernek kurma girişimi başlatmışlardı. Biz bir araya geldik, hızlı bir iki toplantı yaptık ve girişimlerimizi birleştirdik. Dolayısıyla, kuruluşa İstanbul, Bursa, Ankara, İzmir gibi birçok ilden birçok firma destek verdi ve hızlı bir biçimde derneğimizi kurduk. Yani AİMSADın kuruluşunda devlet destekleri ve yurtdışı tanıtım gereksinimleri itici bir güç oluşturdu diyebiliriz.

Siz AİMSAD olarak sadece imalatçıları değil, ithalatçıları, yan sanayicileri de çatınız altına alıyor ve kapılarınızı herkese açıyorsunuz. Biliyoruz ki kimi zaman özellikle ithalatçı ve ihracatçıların öncelik verdiği konular farklı olabiliyor, aralarında kimi çıkar çatışmaları yaşanabiliyor. Yaşanması olası sorunları dernek bünyesinde nasıl absorbe etmeyi düşünüyorsunuz

Biz ilk önce imalatçılar bazlı olarak yola çıkmıştık. Ancak katılan arkadaşlarımızın bir bölümünün aynı zamanda ithalatçı firmaları da vardı. Bu nedenle biz derneğin faaliyet alanlarını belirlerken Avrupa pazarlarının çatı kuruluşu olan EUMABOISnın listesini esas aldık. Onların faaliyet konularında sadece ve sadece makine yok. Makinede kullanılan her türlü aksam giriyor. Buna yazılımcılar, otomasyoncular, bıçakçılar, hortumcular, her türlü makine aksamı, tutkalcılar, hatta solar enerji gibi başlıklar da dahil. Bunu görünce biz de tüzüğümüzü buna göre yazdık. Yazarken de hem imalatçıları, hem ithalatçıları, hem de satış sonrası servis veren firmaları düşündük. Çünkü biz bir makine imalatçı derneği değil, bir sektör derneği olarak ortaya çıkıyoruz. Kapsamınız ne kadar genişse, lobiniz de o oranda güçlü oluyor. Bu nedenle belirli vasıflara, belirli belgelere sahip, nitelikli eleman çalıştıran firmaları kabul ediyoruz.

Peki, ithalatçıların bu derneğe girmekle sağlayacakları avantajlar neler

Bu dernek onların hem yurt içindeki organizasyonunu, tanıtımlarını hem de yurtdışında yapmış oldukları faaliyetlerin geri dönüşünü de sağlayacak. Düşünün ki pek çok ithalatçı arkadaşımız, Almanyadaki, İtalyadaki, Çindeki, Amerikadaki fuarlara kendi distribütörü oldukları firmaları temsilen gidiyorlar ve şirketleri devletten bu konuda 5 kuruş yardım alamıyorlar. Biz bir sivil toplum örgütü olarak bu konuda da artık onları yalnız bırakmayacağız.

İkincisi, ithalatçı ve imalatçı arkadaşlarımızla beraber aynı çatı altında olunca, sektördeki eğitim ve sertifikasyon programlarını birlikte yapacağız. Bu da çok önemli. Mobilya sektöründe çalışan kişilerin yetiştiği meslek liseleri, üniversite bölümleri en düşük puanlarla girilen yerler. Biz onların vasıflarını iyileştirme, aynı zamanda öğretmenlerimizi de eğitme çabasına gireceğiz. Böylelikle standartları yükseltecek ve Türkiyenin nitelikli eleman açığını kapatacağız. Herkes kendi payına düşeni yapacak ve bunu da ithalatçı, imalatçı, satış sonrası hizmeti veren firmalarla hep birlikte yapacağız.

Zaten gelinen noktada ithalatçı, imalatçı ayrımı kalmadı gibi. Pek çok firma sektöre farklı fiyat ve kalitede farklı alternatifler sunabilme adına her ikisini de yapmaya başladı.

Tespitiniz çok doğru. İthalatçı arkadaşlarımız içerisinde 35 40 yıllık firmalarımız var. Ciddi de hizmetler verdiler sektörün gelişmesi adına. İmalatçı firmalarımız da maddi güçlerini geliştirdikçe, belli bir düzeye geldiklerinde ithalat yapmaya başladılar, eksiklerini giderdiler ve ister istemez yurtdışı firmaları ile çözüm ortaklığı kurmaya başladılar. Bu hem onların hem de sektörün gelişmesini sağladı. Açıkçası bundan mutluyuz. Firmalar kendi branşlarında birleşerek dünyaya daha geniş bir perspektiften bakmaya başladılar. Gelinen noktada hepsinin bir araya gelerek yapacağı pek çok iş var. Hali hazırda pek çoğu birbirleri ile alış veriş yapıyorlar. Bundan sonra derneğin çabaları ile de daha organize ve daha iyi çalışmalar ortaya çıkacak.

Dernek olarak en çok neye önem verecek, ilk neleri yapacaksınız

Biz çok yeni bir derneğiz, kurulalı dört ay oldu. Bu nedenle ilk baştaki ana hedefimiz kurumsallaşmak. Bunu bitirmek üzereyiz. EUMABOISya da üye olduk. Hatta 2019 yılı genel kurul toplantılarını Türkiyede yapma kararı aldılar.

Biz kurumsallaşma derken biz bir vizyonu yerine getirme çabası içerisindeyiz. Sektörün %65i imalatçı, kalanı da ithalatçı. Yeni yönetim kurulumuz 11 kişiden oluşuyor ve dağılımı bunu göz önüne alarak yaptık. İtalyan makinecilerini temsilen bir arkadaşımızı, Alman makinecilerini temsilen bir başka arkadaşımızı aldık. Uluslararası bir firma olması nedeniyle de bir diğer firmayı daha yönetim kurulu üyesi olarak aldık. Diğer 7 arkadaşımız da zaten hem imalatçı, hem ithalatçı arkadaşlarımız. Güzel bir birliktelik oldu. Projelerimizi, vizyonumuzu ilk genel kurulumuzda söyledik. Aramızda tartıştık, herkes fikrini söyledi, yine bir araya gelip konuşacak ve ortak hedeflerde birleşerek bu doğrultuda yürüyeceğiz.

İkinci hedefimiz, devlet nezdinde olmamız gereken tüm platformlarda aktif bir biçimde yer almak. Makine Teknik Komitesi (MAKTEK), TOBB Sektör Meclisi, MAKFED gibi oluşumlara üye olmak istiyoruz. Bu arada Takım Tezgahları Sanayici ve İş Adamları Derneği TİADdan Gamze Taşpolat Altınyay Hanımı Genel Sekreterliğe aldık, kendisi bu konularda çok deneyimli. Şimdi birlikte kadroyu oluşturuyoruz. Bir sene içerisinde her şeyi yerli yerine oturtacağız.

Yine orta vadeli hedeflerimiz arasında üyelerimize yönelik fuar çalışmalarına başlamak var. Öncelikli olarak yurtdışıda katılacağımız fuarları belirleyeceğiz. Bu konuda EUMABOISnın önerilerine öncelik vereceğiz. Hep beraber ortak katılımlar yapabiliriz.

Dünkü gene kurulda pek çok proje konuşuldu. Önemli işlere imza atmak istiyorsunuz dernek olarak. Bunları kısaca özetleyebilir misiniz

Tabii.. Örneğin bir sanal fuar projemiz var internet ortamında gerçekleştirilecek bir Online Expo. Bu konuda çok büyük bir yazılım yatırımı yapacağız. Öyle 5 günlük değil, 365 gün 24 saat açık olacak ve gerçek bir fuar gibi olacak. Bu konu ile ilgili teklifleri alıyoruz. Bu aynı zamanda ülkemizde bir ilk olacak. Girişimler var, ancak başarı sağlayan yok bu konuda. Türkiyede pek çok kuruluş şu anda bu projeyi takip ediyor. Biz ağaç işleme makinecileri olarak bugüne kadar biraz geride kaldık. Hızlı gitmek zorundayız. Bu nedenle çıtayı yukarıda tutuyoruz.

Bir diğer projemiz ise makine platformu. Yurtdışı bazlı, dünya çapında bir platform oluşturmak istiyoruz. Bunun detaylarını sizlerle belki ilerleyen günlerde, proje biraz daha ortaya çıktıktan sonra paylaşacağız.

Bizim dernek olarak amaçlarımızdan biri de sektör istatistiklerini oluşturmak. Sadece Türkiyeyi değil, tüm dünyayı hedeflediğimiz bu projemiz ile mümkün olduğunca dünyadaki tüm mobilyacıları ya da ahşap sektöründeki tüm nitelikli firmaları kendi imkanlarımız dahilinde kayıt altına almayı hedefliyoruz. Böyle olunca, bunlara dernek olarak Türkiye ve tüm üye firmalarımız adına promosyon ve tanıtım çalışmalarını yapacağız. Firmalar tek tek her şeyi yapamıyorlar ama dernek olarak birlikte çok güçlü davranabilme imkanlarımız olacak. Örneğin Fransada bir fuara katıldık diyelim dernek olarak. Sadece katılımcı olmayacağız, oradaki tüm pazarı gezeceğiz, mobilyacı dernekleri ile görüşeceğiz, yani aktif olarak her türlü ilişkiyi geliştireceğiz. Böyle olunca İstanbuldaki fuarımıza da katılım alacağız. Şu anda buradaki yabancı ziyaretçi sayısı çok az, yurtdışından gelen ziyaretçiler %1ler civarında dolaşıyor. Biz bunu en kısa zamanda %50lere çıkartmak istiyoruz. Örneğin Fransadaki mobilya firmaları gelip bu fuarı dolaşmıyor. Neden İşte biz bunu sorgulayıp bu durumu iyileştireceğiz.

En büyük hedeflerimizden biri de Mesleki Teknik Eğitim Merkezi. Burada çalışanların eğitilip sertifikalandırılmasını sağlayacağız.

Ayrıca bir de mesleki test projemiz var. Hem makine hem de yan sanayinde çalışan teknik elemanların yeterliliklerini belgelendirmek için bir test merkezi kurmayı arzu ediyoruz. Örneğin herkes ben CNC operatörüyüm diyor. Siz bunu nereden bileceksiniz İşte orada AİMSAD devreye girecek ve ÖYSM gibi o kişiye hem yazılı hem uygulamalı bir sınav yapıp not ve sertifika verecek. AB müktesebatına göre sivil toplum kuruluşları artık belgelendirme işlevini de üstleniyorlar. Devlet bu alandan da yavaş yavaş çekiliyor. Çok kişi bunu yeteri kadar iyi anlayamadı. Kim bilir belki ilerleyen tarihlerde sigorta firmaları da, makine kırılması ve benzeri sigortalar için hasar ödemelerini yaparken bu belgelendirme sertifikalarını göz önünde bulunduracak. Böyle de olmalı.

Türkiyede takım tezgahçılarının ve tekstil makinecilerinin yaptığı örnekler var. Biz de ne gerekiyorsa yapacağız. Bu nedenle kurumsal ofisimizi tutarken bile, öyle üç oda bir salon gibi standart bir yer değil, ileride eğitim vereceğimizi düşünerek 12 kişilik toplantı, 12 kişilik de bir seminer odası olan bir yer tuttuk.

Son olarak Dünyada ve Türkiyede ağaç işleme sektörünün güncel durumunu çok kısa olarak değerlendirebilir misiniz Sizce sektör nereye gidiyor, gelecekten umutlu musunuz

Şu anda ağaç işleme sektörü geçen seneye oranla dünyada %7 civarında büyüdü. 2008deki krizin etkileri yavaş yavaş geçiyor. Dünya bir toparlanma sürecine girdi. Avrupa resesyondan çıktı. Sadece İspanyada bir sıkıntı var, hatta Veronadaki toplantıda kendileriyle görüştüm, orada bile toparlanma belirtileri görülüyor. Amerika ciddi biçimde toparlandı. İthalatta birinci sırada şu anda.

Sadece Çinde bir sorun var gibi, aşağıya bir gidiş var. Bu da beklenen bir şeydi. Çok normal. Çok fazla firma vardı, bu sayede niteliksiz firmalar elenecek.

Türkiyeye gelirsek, Türkiye ithalat konusunda 11.ci sırada. Ülkemize artık nitelikli ürünler gelmeye başladı. Niteliksiz, sıradan makineler firmalarımız tarafından tercih edilmiyor artık. Bu iyi bir şey, çünkü Türkiyenin 2023 hedefleri içerisinde 10 yılda 4.5 kat gibi bir büyüme hedefleniyor. Bu niteliksiz makinelerle yapılamaz. Dolayısıyla piyasada da buna göre bir yönelme olacak. Makine sektörünün önümüzdeki 10 sene içerisinde her sene %10un üzerinde büyüyeceğini düşünüyorum. Kısacası, önümüz açık.
yazar

E-bülten için e-posta bırak