Sayın Tever, Ağaç Mamulleri ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği olarak son dönemde önemli atılımlar yapıldı. Gerek mobilya, gerekse de yan sanayi açısından önemli hedefleriniz var. Bize biraz bundan bahseder misiniz

Bildiğiniz gibi hali hazırda 4.5 milyar doların üzerinde bir ihracatımız var. Bu rakamı giderek yükseltiyor ve koyduğumuz 2023 hedefine karrarlı bir biçimde ilerliyoruz. Bildiğiniz gibi bizim mobilyada hedefimiz 6 milyar dolar, kağıt-karton ambalaj sektöründe 8 milyar dolar, orman ürünlerinde 1.5 milyar dolar ve odun dışı ürünlerde ise 500 milyon dolar olmak üzere toplamda 16 milyar dolarlık bir hedefimiz var ve bugüne kadar bundan bir sapma olmadı 2023 yılı için.

Dünyadaki gelişmeler, bölgemizdeki konjonktür, yaşanan kimi sıkıntılar sektörümüzü nasıl etkiliyor

Dünyadaki gelişmeler bizi çok yakından etkiliyor. Suriye savaşı vb. çevre bölgelerde yaşanan krizler her ne kadar kimi sıkıntılı durumlar geliştirse de, biz yeni pazarlara giderek varolan potansiyelimizi sürekli olarak artırıyoruz. Örneğin şu an İran pazarı açıldı. %30 40 gümrükler varken şimdi bunların da inmesini bekliyoruz orada. Oradan ümidimiz var. Örneğin orman ürünlerinde mesela suntada, MDFde İran bizim için çok büyük bir pazar konumunda. İhracatımızı ikiye katladık.

Şu sıra yeni hedefler arasında nereleri var

Son dönemde Afrika bizim için önem kazanmaya başladı. Kuzey Afrika, Cezayir, Fas, Tunus aşağıda Togo, Benin gibi ülkelere gidip geliyoruz, ticaret heyetleri kuruyor ve oldukça sıkı bir biçimde çalışıyoruz.

Türkiyede sizinki gibi kurumlar artık daha aktif çalışıyor ve önemli hizmetler sunuyor, ciddi orgaünizasyonlar yapılıyor ve oldukça başarılı olunuyor. Bunu neye bağlıyorsunuz. Türkiyede neler değişti

Tabii şimdi genç bir nüfus yetişiyor. Fuarlara katılıyor. Dünyadaki gelişmeleri takip ediyor. Tasarımdan tutun da pek çok konuya önem vermeye başladılar, ArGeye, inovasyona yöneliyor. Eskiden toplum içine kapanıktı, fuarlara, ticari heyetlere katılmazdı. Ama şimdi herkes çok faal ve elinden geleni yapıyor.

Sayın Abdullah Tever, siz bu yaşta oldukça faal bir biçimde çalışıyor, dünyanın her yerine gidiyorsunuz. Bu gücünüzü, hevesinizi neye bağlıyor, tüm bunların altından nasıl kalkıyorsunuz

Biz, yıllarını bu sektöre vermiş bir aileyiz. 100 senelik bir geleneğimiz var. 1974te de Türkiyenin üçüncü sunta fabrikasını kurdu bizim peder. Keresteden suntaya sonra kapı üretimine, MDF üretimine geçtik. Demek istediğim bu kadar deneyim ve meslek sevgisi olunca onun peşinden dünyanın neresi olursa olsun yorgunluk dinlemeden gidiyorsunuz.