6. Uluslararası Türkiye - Asya Kongresi Sona Erdi

Mobilya Dekorasyon Dergisi - Mobilya Dekorasyon - Dergi - Yayın - İletişim - Dergi - furniture - wood - design - dizayn - aksesuar - kenarbandı - edgeband - makine -woodworking - woodworkingmachinery - fair - mobilya fuarları - woodworking machinery - ahsap makineleri- glue-yapıştırıcı tutkal-

6. Uluslararası Türkiye - Asya Kongresi Sona Erdi

09-06-2012
6. Uluslararası Türkiye - Asya Kongresi Sona Erdi
Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) tarafından 7-8 Haziran 2012 tarihlerinde İstanbulda düzenlenen 6. Uluslararası Türkiye - Asya Kongresinde Asya ülkeleri arasındaki ekonomik, kültürel, siyasi ilişkiler masaya yatırıldı ve işbirliği olanakları konuşuldu.

Toplantıya, Suudi Arabistan Prensesi, Bangladeş Kabine Bakanı, T.C. Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı, CICA/AIGK Görev Gücü Başkanı, Asyadaki bölgesel örgütlerin genel sekreterleri başta olmak üzere Asyadan yaklaşık 40 ülkeden diplomatik misyon temsilcileri, akademisyenler, uzmanlar, düşünce kuruluşları, ulusul ve uluslararası medyadan temsilciler katılmışlardır.

Kongre çalışmalarında Asyada siyasi ve güvenlik işbirliği başlıklarının yanısıra Asyada Ekonomik Entegrasyon - Deneyimler; APEC, EİT, ŞİÖ, ASEAN, EurAsEC, KEİÖ, KİK, SAARC, D-8, Asya Kalkınma Bankası, Güney Asya Birliği; Asyada Kültürel İş Birliği/Entegrasyon - Deneyimler; ACD, TÜRKSOY; Asyada İş Birliği ve Entegrasyona Düşünce ve Sivil Toplum Kuruluşlarının Katkısı - Deneyimler; BFA (Boao Asya Forumu), TASAM Uluslararası Türk - Asya Kongreleri konularında tebliğler sunulmuş ve görüş alışverişinde bulunulmuştur.

Kongre sonunda yayınlanan İstanbul 2012 deklarasyonundan derlediğimiz kimi tespitler aşağıda yeralmaktadır:

1) Asya kıtası son dönemde özellikle ekonomik gelişmeler bağlamında dünyanın çekim merkezi haline gelmektedir, fakat Asya risklerden arınmış bir bölge değildir. Kıta içi güçlerin anlamsız rekabeti ya da dış müdahaleler Asya ülkelerinin çıkarlarına aykırı sonuçlar doğurmaktadır. ABD son dönemde uyguladığı politikalarla Çin ve Rusyayı yalnızlaştırmaya çalışmaktadır. Öte yandan, Kıta ülkeleri Rusya ve Hindistanın, ama özellikle Çinin önlenemez yükselişini kuşku ile izlemektedirler. Bu nedenle, sadece anlamlı bir diyalog kurulması halinde gerek kıta içi ilişkilerde gerekse küresel ilişkilerde istikrar, barış ve huzur sağlanabilecektir. İçinde yaşadığımız çağda sorunları çözmenin tek yolu barıştır; çatışarak çıkarları koruma ve sonuca erişme dönemi geride kalmıştır.

2) Asya kıtasının coğrafi, demografik özellikleri ve Kıta ülkelerinin farklı sosyal, kültürel ve ekonomik yapıları göz önüne alındığında, içinde bulunduğumuz dönem ve koşullar itibarıyla AB benzeri bir Asyada birlik fikri güncelde gerçekçi değildir. Bununla birlikte Kıta içindeki mevcut entegrasyon hareketleri güçlendirilmeli ve bu şekilde kıta ölçeğinde etkileşimin artırılması amaçlanmalıdır. AB deneyiminin geldiği noktadan ders çıkararak Asyada olası bir birliğin oldukça esnek kurgulanması gerekmektedir.

3) İkiyüzelli yıl aradan sonra zenginlik Asyaya geri dönmektedir. Zenginlik beraberinde gücü getirecektir. Brezilya, Meksika gibi güçlerle birlikte yeni oluşan güç sistematiği ve liderlikler kendi etik çerçevesini belirleyecektir. Mevcut durumda insan hakları, demokrasi yerine istikrar arayışı ve ekonomik çıkarlar ön planda gözükmektedir. Ne var ki, Asya kıtasında entegrasyon çabalarının önünde en temel engel demokrasi eksikliğidir. Dindaşlık, soydaşlık vb. değerler üzerine ortaklık kurma çabaları başarı ile sonuçlanamamaktadır. Tarafların birbirine güvenini sağlamanın tek yolu demokrasidir. Aksi halde, Kıtadaki orta, küçük ölçekli ülkeler Çin, Hindistan ve Rusya gibi büyük güçlere karşı kuşkuya düşmekte ve bu durum onları kıta dışı güçlerle reel politik gereklilikler üzerinde iş birliği arayışına itmektedir.

4) Bu çerçevede, öncelikle komşular arasında iş birliği imkanları araştırılmalı ve bu çerçeve daha sonra genişletilmeye çalışılmalıdır. Siyasi temeli kuşkulu olan ekonomik ortaklıklar uzun ömürlü olamamaktadır. Bununla birlikte, güven ortamının ekonomik faaliyetlere ivme kazandırdığı, ekonomik ortaklıkların da siyasi ortaklıkları kolaylaştırdığı da göz ardı edilmemelidir.
yazar

E-bülten için e-posta bırak