Mobilya sektöründe paketleme makinaları ile lider bir üretici firma EDDA

Mobilya Dekorasyon Dergisi - Mobilya Dekorasyon - Dergi - Yayın - İletişim - Dergi - furniture - wood - design - dizayn - aksesuar - kenarbandı - edgeband - makine -woodworking - woodworkingmachinery - fair - mobilya fuarları - woodworking machinery - ahsap makineleri- glue-yapıştırıcı tutkal-

Mobilya sektöründe paketleme makinaları ile lider bir üretici firma EDDA

29-09-2021
Mobilya sektöründe paketleme makinaları ile lider bir üretici firma EDDA
Genç ve dinamik bir ekip son 10 yıl içinde yüzlerce ülkede uluslararası pazarlamasıyla bu günlerin temellerini attı. değişik sektörlerde yüzlerce farklı makineleriyle Türkiye’nin de gururudur EDDA Makine. Firmanın Kurucusu sn Recep Tunç ile bu süreci konuştuk.

 

1-Edda olarak Türkiye’de bir ilki başardınız. Mobilya sektörü için yıllardır büyük bir sorun olan gerek boyalı gerekse de hazır lake mobilya ürünlerinin paketlenmesini geliştirdiğiniz ambalaj makineleriyle çözdünüz. Bu süreci nasıl yakaladınız ve sektörün bu konudaki beklentilerini yakalayabildiniz mi?

Recep Tunç:Şirketimiz, paketleme makinelerini üretme kararını sektörden gelen ihtiyaçlar üzerine aldı. 2000’li yıllarının başlarında ülkemizde mobilya sanayisi günden güne çağa uygun olarak gelişirken ve endüstriyelleşirken paralelinde işçilik ve işletme maliyetleri de yükselme eğilimine girdi. Paketleme operasyonları ise çözümü en son noktaya bırakılan bir proses olmakla birlikte işçilik maliyetleri pastasından kendine önemli bir pay alıyordu. Bunu fark eden ve aksiyon almak isteyen sanayicilerimizin ihtiyaçlarını, çoğunlukla Avrupa menşeili olan ithal makine üreticileri karşılıyorlardı. Bahsettiğimiz yıllarda değerli Türk Lirası ve kolay erişilebilen yabancı para kaynakları sebebi ile makine ve hammadde ithalatı nispeten oldukça kolay ve avantajlı idi. 2008-2009 yıllarına geldiğimizde küresel mali çalkantılar ve yerel/yabancı para karşılıklarındaki avantajlar yerini dezavantajlara bıraktı. Söz konusu yıllardan günümüze kadar küresel likidite dalgalı seyretse de ülkemiz gibi gelişmekte olan ekonomiler genelde ithal ürün ikamesi konusunda avantajlarını kaybettiler ve ihtiyaçlarını yerel pazardan karşılamaya başladılar. Tam bu sırada “paketleme” konusunda Türkiye’de mobilya sektörünün ihtiyaçlarını karşılayacak bir makine üreticisi olmadığını fark eden şirketimiz, bu konuda harekete geçmeye karar verdi. Niyetimiz ucuz ve düşük nitelikli çözümlerden öte yüksek kaliteli ve küresel rakiplerin sınıfında makineler üretip önce yerel üreticimizin ihtiyaçlarını eksiksiz karşılayıp sonra küresel pazara açılmaktı. Nitekim 2010 yılında Ar-Ge ve prototip çalışmalarını tamamladığımız Türkiye’nin ilk yatay streç sarma makinesini 2011 yılının Ocak ayında sektörün beğenisine sunduk. İlk birkaç yılda ulaşmış olduğumuz satış hızı sektörün o anki ihtiyacına gayet iyi cevap verdiğimizi gösteriyordu. Üreticilerimize, ithal ürünlere kıyasla oldukça avantajlı fiyatlara sahip, finansal olarak kolayca erişilebilir fakat bir o kadar da işlevsel makineler teslim ettik. 2015 yılına kadar kullanıcılarımızdan gelen talepler doğrultusunda makinelerimize ithal makinelerde henüz olmayan bir takım ilave özellikler ekleyerek ürün portföyümüzü, panel mobilya, kapı, kapı kasası ve pervaz, lake boyalı ürünler, montajlı mobilyalar ve koltuk paketleme makineleri gibi birçok farklı ölçü ve nitelikte ürünü paketleyebilecek şekilde geliştirdik ve özelleştirdik.

2- başladığınız günlerden bu yana bir yandan makine spesifikasyonlarınızda sürekli yenilikler yapıyor öte yandan da mobilyanın hemen her türüne, Kapıdan pervaza, mutfak dolaplarından mobilyaya kadar uygun makineler üretiyorsunuz. Bununla da kalmıyor farklı sektörler de imalat yapıyorsunuz. Bizim bilmediğimiz daha farklı ne makineleriniz var. Bu kadar sürede bunu nasıl başardınız.

Recep Tunç:Şirketimiz üretmekten ve geliştirmekten haz alan ve bu noktadan beslenen bir kültüre sahip. Ar-Ge ekibimiz portföyümüze yeni bir ürün ekledikten sonra işlerini pazarlama ekibimize teslim edip yeniden aynı heyecan ile sıradaki projelerine başlıyorlar. Önümüzdeki 5 yıla ait Ar-Ge master planımız hazır ve bunu her yıl güncelliyoruz. Şu anda yaklaşık 140 modelimiz var ve bu makine modelleri ile mobilya sektöründen sonra ağırlıklı olarak alüminyum ve PVC ekstrüzyon sektörü için tam otomatik profil paketleme hatları, otomotiv sektörü için dairesel paketleme makineleri, on-line satış için CNC karton kutu makineleri ve kutu kapama hatları ile gıdadan kozmetiğe, ilaç endüstrisinden lojistik sektörüne, kimya sanayisinden tekstil sanayisine kadar çok geniş alanda taleplere cevap verdiğimiz palet streç sarma makinelerimiz ve lojistik paketleme hatlarımız  ile Dünya’nın 5 kıtasında 80’den fazla ülkede paketleme çözümlerimiz ile hizmet ediyoruz. 

3- Ürünlerinize baktığımda bana bir mühendislik firması izlenimi veriyor. Siz mühendis kökenlisiniz. Gerek mühendislik gerekse de tasarım noktasında makineleriniz görsel ve işlevsel, Ar-Ge konusunda neler yapıyorsunuz, bu konuda Ar-Ge desteği alıyormuşsunuz.

 Recep Tunç:Edda Makine’nin çalışan profiline baktığımızda gördüğümüz tablo şu şekilde; Ar-Ge ve Yazılım Geliştirme departmanlarımızda çalışan arkadaşlarımız, toplam personel sayımızın %16’sını oluşturuyor. Ar-Ge personelimizin tamamı Yüksek Lisans, Lisans ve MYO seviyesinde eğitim seviyelerine sahipler ve her biri en az bir yabancı dil biliyor. Eğitim seviyemiz ve tecrübeli ekibimiz sayesinde trendleri takip eden değil yeni trendler oluşturan bir şirketiz. Birçok yenilikçi ürünümüz olmakla birlikte, her yıl faydalı model korumaları ve endüstriyel tasarım korumalarımıza yenilerini ekliyoruz.

Ar-Ge ekibimizin yaş ortalaması şu anda 29,5 ve bu ortalama yaş değeri, şirketimize muazzam bir dinamizm katıyor. Hem çağı takip ediyor hem de süreçlere tecrübe ile yönetebiliyoruz. Ar-Ge ile ilgili Bakanlık ve AB Kurumlarından destek alıyoruz ve departman içi/ dışı eğitimler ile kendimizi sürekli geliştiriyoruz.

4- Son 6-7 yılda siz yurtdışında en fazla fuarlara katılan makine firması olarak hatırlıyorum. Asya’dan Avrupa’ya, Amerika’dan Afrika’nın kuzey ve güneyine kadar hemen her yerde fuarlara katıldınız. Bu fuarlardan istediğiniz sonuçları aldınız mı, dışardan baktığınızda pazarı nasıl görüyorsunuz.

 Recep Tunç:2015 yılına geldiğimizde çoğunluğu Türkiye’de ve çalışan 1000’e yakın makinemiz olmuştu ve makinelerimizin artık yurt dışı pazara çıkmasında bir engel gözükmüyordu. Yurt içi pek çok fuarda konu ile ilgili tecrübeler edindikten sonra ilk olarak 2015 yılında Almanya’nın Hannover kentinde düzenlenecek olan ağaç işleme makineleri sektörünün lider fuarı olan LIGNA fuarına katılmaya karar verdik. Açık konuşmak gerekirse, bugün tekrar değerlendirdiğimizde LIGNA ‘15 fuarının şirketimizin tüm fikirlerini değiştirdiğini söyleyebiliriz. Yurt dışından aldığımız olağan üstü talep ile aynı yılın sonlarına doğru işletmemizi orta ölçekli bir atölyeden 3000 m2 kapalı alanı olan modern bir fabrikaya taşıma kararı aldık ve hızlıca organizasyon yapımızı değiştirdik.

Yurt dışı fuarın katkısını görmemizle birlikte kapasitemizi artırıp yeni bir vizyon ile çalışmaya başladık. Bu bağlamda öncelikle Rusya, Bulgaristan, İran gibi coğrafi olarak yakın ülkelerin yerel fuarlarına katıldık. Devamında ise Arjantin, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, İspanya, Portekiz, Polonya, İtalya, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Sırbistan, Cezayir ve Güney Afrika gibi pek çok ülkede pek çok farklı fuara katıldık. 2019 yılında doğrudan katılımcı olarak 19 yurt dışı fuarına katıldık. 2020 yılı Pandemi sebebi ile fuar katılımı bakımından olumsuz geçmiş olsa da 2021 senesinde, yılının sonuna kadar 4’ü Amerika Birleşik Devletleri’nde olmak üzere toplam 22 fuara katılmış olacağız.

Fuarların endüstriyel makine sektörünün vazgeçilmez bir pazarlama ortamı olduğunu düşünüyoruz. Yurt dışında 34 ülkede 60’ın üzerinde bayimiz ve satış temsilcimiz bulunuyor. Fuarlar ile yurt dışı marka bilinirliğimizi, sadece 6 yıl gibi kısa bir süre içerisinde oldukça önemli bir noktaya getirdiğimizi düşünüyoruz.

Yurt dışı fuarlardan ve pazarlama faaliyetlerimizden edindiğimiz bilgiler ışığında, önümüzdeki birkaç yılın önemli makine pazarlarının, gelişmekte olan ülkeler olduğunu görmek zor değil. Gelişmiş ülkeler daha çok hizmet sektörüne doğru yönelirken, nispeten ucuz iş gücü ve arzına sahip olan gelişmekte olan ülkelerde, kayda değer üretim yapılacağını öngörüyoruz. Bununla birlikte Kuzey Afrika bölgesindeki bazı ülkelerin, ithal hazır mobilya ürünlerine ilave gümrük tarifeleri uygulamaya başlamaları sebebi ile ülke içerisinde mobilya üretimini teşvik etmeleri doğrultusunda son birkaç yıldır önemli büyüklükte ve hacimde mobilya üretim tesisleri kuruluyor ve kurulmaya devam edecek. Bu kapsamda, ülkemizdeki mobilya üretim makineleri ve yan sanayi üreticisi olan sektörel paydaşlarımızın, bu pazardan olabildiğince fazla oranda pay alması için pazarlama faaliyetlerini bu yönde değerlendirmelerinin daha doğru olacağını düşünmekteyiz. 2022, 2023 ve 2024 yılına ait öngörülerimiz ve beklentilerimiz olumlu yönde olduğu için geçen yıl fabrikamızı 7000 m2 kapalı 3000m2 açık alanı olan yeni yerimize taşıdık ve yeni makine, ekip ve ekipman yatırımları yaptık. 2022 yılının Ülkemiz ve tüm sektörel paydaşlarımız için daha iyi geçeceğini tahmin ediyoruz.

 

 

 

 

yazar

Nesip Uzun-editor yazısı

E-bülten için e-posta bırak